13. Bölüm: Kedi Aşkı Mı? Gerçek Aşk Mı?

En başından başla
                                    

Tekrar Kedi'ye döndüm ve başının üstünü okşadım. Hoşnut olduğunu belli eden mırıltılar çıkarıp küçük pembe diliyle dudaklarını ve burnu yalayıp bana sokuldu. Kıkırdadım. Arkamdaki bedenle Kedi'nin üzerindeki el sayısı ikiye çıkmıştı. Meriç olduğunu tanıdık parfümünden ve hiç çıkarmadığı kahverengi deri bilekliklerinden anlamıştım. Parfümü ona özgüydü ve ona yakışıyordu. Ya da ben onunla bütünleştirmiştim. Bileklikleriyse ilk tanıştığız günden beri oradaydı ve artık bir parçası haline gelmiş gibiydi.

Meriç'e baktım. Gülümseyerek Kedi'yi seviyordu. Samimi bir şekilde gülümsediği az oluyordu. Gerçi genelde gülümsemeyip direk sırıtıyordu ya neyse. Bana bakacakken gözlerimi Kedi'ye çevirdim. Kedi bana bakıyordu ve gözlerine şimdi dikkat etmiştim. Mavi ve yeşil gözleri masumca bana bakıyor ve mırıltılar çıkarıyordu. Elimin üstündeki bedeninin hırıltısını hissediyordum "Van kedisi ha?" Mete kafasıyla onayladı "Kız kardeşimin hediyesi ama küçük kuzenim bir süre bizde kalacak ve kedilerden korkuyor velet o yüzden Meriç bakacak" Meriç'e baktım hayretle "Kedi seviyor musun?" Sırıttı "Sevemez miyim?" Omuzlarımı silktim "Seversin tabi ama kedi seven tiplere benzemiyorsun" güldü. Bende güldüm "Kedin var mı bari?" Gözlerini devirdi ama bana devirmemişti. Daha çok kendi kendine devirmiş gibiydi "Annem tüylerinden dolayı sevmiyor ama almayı düşünüyorum ya da sahiplenirim bir tane" kafamı salladım aynı dert bende de vardı "Benim annemde kedi sevmez. Banada izin vermiyor" deyip omuzlarımı silktim. Gözlerime baktı "Kedi alırsam adını Rüya koyacağım" güldüm "Kullanmıyorum al senin olsun diyesmm geldi" gülüp kediyi elleriyle sardı ve kendi kucağına almak için harekete geçti "Ya!" Diye isyan ettim. Kendi gitmek istemiyor muş gibi kazağım tırnaklarını geçirdi. Güldüm "Bak sana gelmek istemiyor" sırıttı pis pis "Yapışkan gibi kızsın" omzuna vurdum. Kedi'nin güçsüz kolları Meriç'e dayanamadı ve beni bırakıp bu kez tırnaklarını Meriç'in kazağına geçirdi.

¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤

Kutusunun içinde miyavlayan Kedi'ye kıkırdadım. Meriç'le sıranın ortasına koymuştuk kutuyu. Bu şekilde ikimizde onu görebiliyorduk. "Gözleri çok güzel vicdansızın" diye fısıldadım derste olduğumuz için. Hoca, Kedi miyavladıkça sinirlensede Meriç sayesinde sesini çıkaramıyordu. Meriç bana baktı "Herkesin bir yerine özenmeyi bırakıp kendindeki güzelliklerin farkına varsan ya" gülümsedim. Beni güzel mi buluyordu? "Kendimle barışığım. Hem sen beni beğendiğini mi ima ediyorsun?" Deyip sırıttım. Gözleroni devirdi "Lafı götünden anlamak diye bir laf vardı" omzuna vurdum. Son iki ders yine bedendi.

Zil çalınca herkes ayaklandı. Meriçle aynı anda Kedi'nin kutusunu tuttuk. Bana bakıp sırıttı "Ciddi misin? Kazanamayacağını sende biliyorsun" masum bakışlar attım. Haklıydı "Zaten sende kalacak" dedim masum masum bakarken. Eliyle yüzümü kapattı "Şu iğrenç görüntüye son vermen için kabul edeceğim" elini itip ve zaferle gülüp Kedi'yi yanıma alıp basketbol salonuna gitmeye başladım. Ceyda korktuğundan benden uzakta ve Yağız'la gidiyordu. Gülümsedim.

Soyunma odasına girip Kedi'yi oturmamız için yapılan beyaz sırtsız banka koyup üzerimi değiştirmeye başladım. Eşofman takımlarımı giyip Kedi'yi kutusundan çıkardım ve sarıldım. Birlikte basketbol salonuna girdik. Meriç bana sırıtırken gülümsedim. Hala yarasını merak ediyordum ama Meriç bu konuda hiç bir şey söylememişti. Kendimi sandalyelerden birine bırakıp Kedi'yi kucağıma bıraktım. Tüylerini okşarken o uyumayı seçmişti. Hoş mırıltılar çıkarırken gülümseyip tüylerini karıştırdım. Herkes kendi halinde takılırken Meriç yanıma oturup Kedi'yi sevdi "Kedileri sevmen biraz tuhaf" dedim. Hadi ama Meriç Keskin'den bahsediyorduk. "Daha çok pitbull tarzı köpek benzeyen biri gibisin" diye de ekledim. Güldüğünde bende gülmüştüm "Pittbul olmasada bir köpeğim var" kaşlarımı kaldırdım "Vallaha mı?" Sırıttı "Köpekleride mi seviyorsun?" Güldüm "En sevdiğim hayvanlara giriyor" pis pis sırıttı "Kedinden sonra her halde" sırıttım "Hayır senden sonra" dediğimde o an dili keşke eşek arısı soksaydı dedim. Farkında olmadan onu sevdiğimi ima etmiştim! Gülerek bana baktı "Beni seviyorsun yani?" Ofladım "Yok öyle bir şey. Sen beni sinirlendirince sinirle düşünmeden söyledim" omuzlarını silkti hala sırıtırken "Laf ağızdan bir kere çıkar" beynim dirrk şarkı hafızam bir şarkı buldu laf ağızdan çıktı bi kere gözlerimi devirdim "Ne anlıyorsan anla uğraşamayacağım" konu değiştirmek için karnına baktım "Yaran nasıl?" Eliyle yarasının olduğu bel kısmına doğru olan yere dokundu "İyi durumda. İyi pnasumancısın. Seni önereceğim" dedi keyifle. Somurtup gözlerimi deviridim. Diline düşmüştüm yok yere "Kalsın" dedim.

Veliaht Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin