Tamamen çerezliktir.
(Tamamlandı.)
Sare: Ev için alışveriş yapılması gerekiyor.
(12.28)
Doruk Ali Ozansoy: Kapıdakilere söyle gitsin alsınlar.
(17.20)
Sare: Kendim görüp almak istiyorum.
(17.40)
Doruk Ali Ozansoy: Kapıdakilere söyle götürsünler.
(17...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
&
İnsan mutluğu nereden, ne zaman ve nasıl tadacağını hiçbir zaman bilemez. Mutluluğu tattığında da nereden, nasıl geldiğini pek umursamaz.
İlk başlarda mutluğun, huzurun Doruk Ali'de olmadığına emindim. Eğer biri beni mutlu edecekse o Doruk Ali değil derdim. Onunla başladığımız evlilik sürecinin sonunun geleceğini biliyordum.
Fakat dedim ya.
Mutluğun ne zaman, nereden ve nasıl geleceğini biz bilemiyorduk. İşler düşündüğümüz gibi gitmemişti. Diğer türlü göğsümde uzanmış, karnımı okşayarak çocuğumuzla konuşan Doruk Ali'nin bir açıklaması olamazdı.
Gülümseyerek bende Doruk Ali'nin saçlarını okşamaya başladım. Birazdan kalkıp işe gitmesi gerekiyordu fakat kendisini bir türlü yataktan kaldıramıyorduk.
"Doruk Ali geç kalacaksın kalk artık hadi."
Omzunu silkti.
"Hiç kalkasım yok Sare."
Gülerek koca karnım dolayısıyla hafif bir şekilde doğrulup kafasına küçük bir buse kondurdum.
"Tüm ağırlığını bana verdin koca bebek. Şimdiden kızımızın yerini aldın kucağımda yatıyorsun. Artık karının koynundan kalk ve işe git. Hanımcı."
Kaşlarını çatarak ters ters bana baktı.
"Hanımcıyım ne olmuş?" Diyip daha çok sarıldı.
Kahkaha atıp kollarının arasından çıkmaya çalıştım.
"Bugün senin önemli bir toplantın yok muydu?"
Oflayıp kalktı.
"Haklısın." Elimden tutup yataktan doğrulmama yardımcı oldu.
"Doğumun yaklaşıyor Sare, korkuyorum ben yokken bir şey olacak diye."
Yardımlarıyla ayağa kalltığımda önünde durdum.
"Evde bir sürü insan var ve kızlarda ara ara geliyorlar. Sen olsanda bir şey olmayacak ki sevgilim. Hastaneye gideceğim her türlü."