Yüzümde hissettiğim ıslaklık ile gözlerimi açtığımda karşımda Cafer duruyordu. Beni yalıyordu.
Cafer?!
Ölecek miydim la?!
"Cafer ne oluyor?" dedim uyku mahmuru bir sesle. Uyandığımı gören Cafer kıçını dönüp yataktan indi. Homurdanarak yataktan kalktığımda Yaman'ın yanımda olmadığını gördüm.
Dün gece aklıma geldiğinde ellerimi yüzüme bastırarak utançla kapattım.
Biz neler yapmıştık?!
Yaman'a o anın zevkiyle aşkım bile demiştim! Kucağında sürtünmüştüm... Tamam arsız biriydim ama bu kadarı... Resmen içimden bambaşka biri çıkmıştı.
Yaman gecenin devamında beni kucaklayıp banyoya götürmüştü ve birlikte yıkanmıştık. Kendi kıyafetlerinden çıkarmış ve bana giydirmişti, saçlarımı ise özenle kurutmuştu... Uyuyana kadar birlikte sohbet etmiştik, en sonunda ise yeniden kucağına çıkarak boynuna sokulmuş huzurla gözlerimi kapatmıştım.
Şu anda onun nerede olduğunu bilmiyordum, yavaşça yataktan kalkıp odadan dışarı çıktım. Evde sessiz adımlarla ilerlediğimde mutfağın önüne geldim, içeriye baktığımda Yaman'ı gördüm. Yaman her an düşecek gibi duran siyah bir eşofman giymişti. Üst kısmı ise çıplaktı. Kahvaltı hazırlıyordu.
Cafer masanın üzerinde dolaşıyordu, Yaman Cafer'e dönerek "Oğlum bırak onları, annenin onlar!" dedi uyarıyla. Buradaki anne ben oluyordum... Cafer'e ben doğurdum dediğim için o da öyle söylemişti.
Çok tatlı gelmişti gözüme!
Bana ait olan şeyleri merak ettiğim için kafamı mutfak kapısından içeriye doğru merakla soktuğumda masada beyaz güllerin olduğunu gördüm.
Sabah sabah gül almıştı! Hem de beyaz!
Cafer kokladığı güllerden kafasını kaldırarak Yaman'a miyavladı, "Bana miyavlama karınla çocuklarının yanına git." diyerek işaret parmağını ona sallayarak uyardı. Cafer önemsemeden Yaman'ın parmağını yaladığında sesli bir şekilde gülerek Cafer'i kucağına aldı. "Kime laf anlatıyorum ki..." diyerek onu sevdi.
Arkasına döndüğünde beni gördüğü için gülümsemesi daha da genişledi. "Asya günaydın güzelim, ne zaman uyandın?" adımlarını bana yönlendirip önümde durdu, boynuma eğilerek kokulu bir öpücük bıraktı. Geriye çekildiğinde "Benim gibi kokuyorsun..." diye mırıldanmıştı keyifle.
Onun şampuanı ile yıkanmıştım, oldukça normaldi. Muzur ifadesine bakıp aynı şekilde gülümsedim, Cafer'i kollarından indirip belimi kavradı ve kendine doğru çekti. "Keşke yataktan kalkmasaydın kahvaltıyı yatağa getirecektim."
Romantik Yaman mı?
En sevdiğim.
"Seni yanımda göremeyince merak ettim..." dedim mırıldanarak. Gözlerim güllere kaydığında Yaman nereye baktığımı anlayarak sırıttı ve güllere uzanıp eline aldı, "Böyle planlamamıştım ama olsun." diyerek gülleri bana nazikçe uzattığında kıkırdayarak aldım.
Şu anda heyecandan ve mutluluktan çığlık atmak istemem normal miydi?
Ağzım kulaklarıma varıyordu resmen. "Çok güzeller, teşekkür ederim." parmak uçlarıma yükselerek yanağına derin bir öpücük bıraktım. "Rica ederim güzelim, klişe olacak ama... Senin kadar güzel değiller." verdiği yanıtla kahkaha attım.
"Biliyorum," dedim ve kısa saçlarımı savurdum. Asya olmak bunu gerektirirdi.
Ayaklarımıza sürtünen Cafer ile güldüm, "Kahvaltı hazır, ben de seni uyandırmaya gelecektim. Hadi kahvaltıya geçelim." dediğinde kafamı salladım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİKİŞ TUTMAZ AŞK | Texting
General Fiction05***: Hanımefendi yeter artık. Sizinle evlenmek istemiyorum. Bu kadar ısrar etmenizi anlamıyorum. Asya: Oha ilk defa biri bana hanımefendi diyor? Doğru kişiye mi yazdın la? Asya: Ayrıca ben kimseye evlilik teklifi falan etmedim aq 💫 Tamamen eğlenc...