29.Bölüm

4K 345 204
                                        

Bu sefer içimden keyifli okumalar demek
gelmedi..

Bu sefer içimden keyifli okumalar demek gelmedi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

⚡️

Saye,  Karan'ın kollarında öyle canı bedeninden çekilmişcesine , çıkmasıyla herkes olduğu yerde kalakaldı. O , boyun eğmez kız, bu hale nasıl geldi diye düşünüyordu herkes. Hepsi şaşkındı.

Sahra , hızla Sevda'nın kolundan tutarak odadan çıkardı. Onlar aşağıda ki avluya inerken bir bağırtı koptu salonda. Yağız Yağızoğlu, yıllarca içinde tuttuğu şeyin bugün acısını yaşıyordu. İkramlıklar için konan sehpayı eline alıp yere hızla geçirdiğinde kibrit çöpü gibi dağıldı her yana parçaları.

"Yapma dedik. Suçu yok çocuktu dedik. Yıllarca, her gün , her dakika ona eziyet ettin anne! Ne geçti şimdi eline! Bir evladını el yüzünden kaybettin!"dediğinde bağırarak konuşuyordu. Sesini kıstı , karşısında ki Zeren hanıma dikkatle baktı. "Bir evladını sen kendi ellerinle öldürdün. Mutlu musun şimdi!Ben artık susamıyorum anne!"diye bağırdığında içi gidiyordu bir yandan annesine böyle konuşurken ama artık susamıyordu, aşağıya Karanlarla inip geri yukarı çıkan Kadir ve Neva kapının yanında durmaya devam ediyorlardı.

Bu sinirinden,  bir sehpa daha hiç oldu. Kapının kenarına çökmüş sadece ağlayan Oğuzhan kafasını dizlerine yaslamış sadece inci gibi göz yaşlarını döküyordu. Olanları tam olarak kavradığında Oğuzhan on beş yaşındaydı. Annesinin kardeşine ettiklerini sorguladığında Fatma ablası sessizce anlatmıştı ona. Başta annem kız kardeşimi niye sevmiyor diye sorgularken sonra öğrenmişti her şeyi. Susmuştu.

Zeren hanım diğer evlatları gibi ona da aynı yemini ettirmişti. Asaf hep reddetti bunu. Böyle annelik olmazdı. Kendi için çocukları için çok çabaladı ama olmadı işte. Bunun için susması mı olurdu derdi ama boyun eğdi. En çok kendine bu yüzden kızıyordu ama sustu. Susmak zorundaydı.

Miran bir elini kaldırıp hızla konuştu. Elinin işaret parmağıyla gösterdiği yerde salonun büyük geniş kapısı vardı. Neva'nın sessizce kenara sindiği, Kadir'in , Neva'yı Zeren hanım görüp tekrar saldırmasın dercesine büyük bedeniyle, yerinde küçülmüş genç kızı gölgeyerek önünde durduğu salon kapısı.

"Sidar çıksa gelse şu kapıdan! Biz yapamadık! Biz abi olamadık! O kızın günahına girerken bizi de ortak ettin kendine! Sidar çıksa gelse. Duysa yaptıklarını , o kız kardeşine yıllarca bu yaptıklarından sonra 'anam' diye elinden öper mi senin!"diye bağıran Miran'ı Mısra çekiştirdi ama hepsi sinirliydi.

"Yıllarca sevdi o oğlanı, dizimde ağladı o kız benim!"diyen Berivan geride duramadı. Susamadı yine. "O altı sene önce yine senin eziyetinden kaçıp giderken , gördü sevdi , o oğlanı, en sonunda yüreğim dayanmadı Zeren. Böyle analık olmaz olsun! Sen sadece yirmi yıl önce kaybettiğin oğluna ana oldun! Beş yavrunu öksüz koydun. Böyle analık olmaz olsun!"dediğinde göz yaşlarını silip devam etti Berivan.

S.A.Y.E.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin