5.5

9.3K 873 258
                                        

Bölüm şarkısı Can Bonomo- Kal bugün.

Kal bugün canım ağrıyor
Ellerim tenini arıyor
Saçlarım tel tel ağrıyor
Ölürüm ah ölürüm o zaman ben.

Asya.

Elimi sıkıca kavrayan bir el hissettim. Sanki elimi bırakırsa gidecekmişim gibi sıkıca tutuyordu. Sonra uzun zamandır duymadığım o sesi duydum.

Yaman buradaydı ve elimi tutuyordu.
"Asya ben hiç iyi değilim... Sensiz nefes alamıyorum. Her şey çok kötü... Ne zaman uyanacaksın?" sesinde keder vardı.

Cevap veremedim. Beynimde bir boşluk bulunuyordu, ben ise o boşluğun içinde ne düşüneceğimi bile bilmeden etrafımı izliyordum.

En son vurulmuştum. Alevler vardı... Yanarak ölmeye terk edilmiştim, sahi o alevlerin arasından nasıl kurtulmuştum?

Yaman konuşmaya devam etti.

"Biliyorum bana kırgınsın fakat daha sana kendimi bile açıklayamadım. Seni böyle görmek beni öldürüyor, dayanamıyorum. Lütfen aç gözlerini..." dedi hüzünle.

Yaman'ın o lanet gece söylediği cümleler aklıma geldi... O sözlerden sonra nasıl beni sevdiğini söyleyebilirdi? Neyi açıklayacaktı? Vicdan mı yapıyordu?

Gözlerimi açmaya bile mecalim yoktu. Yine derin bir uykuya dalmak istiyordum.

Yaman iç çekti, bana yaklaştığını hissettiğimde ondan uzaklaşmak istedim. Dudaklarını şevkat ile alnıma bastırdı, ilk defa tepki vererek bedenimi hareket ettirdim. Yavaşça parmağımı oynattım ve sonra gözlerimi araladım.

Uzun süre sonra gözlerimi açtığım için ışık gözlerimi yakmıştı, alışmak adına bir iki kere açıp kapattım.

"Asya'm, güzelim seni çok seviyorum." diye fısıldadı Yaman. Geriye çekilip gözlerini açtığında bakışlarımız kesişti.

Gözlerini kocaman açtı, şaşkın gözüküyordu. Birkaç saniye afallayan bakışlarını yüzümde dolaştırdı, şaşkınlıktan donmuştu.

"Asya?" fısıltıdan farksız sesi ile yutkundum. Muhtemelen hayal gördüğünü düşünüyordu, hâlâ tuttuğu elimi ellerinin arasından çektim usulca.

Yüzünde oluşan o heyecan dolu ifade yavaş yavaş soldu ve yerini kırılmış bir ifadeye bıraktı. 

Umursamadım.

Yaman'ı ne kadar sevsem de ondan uzak kalacaktım. Gururumu ve kırılan kalbimi hiçe sayamazdım.

Karşımdaki Yaman bambaşka birisiydi. Zayıflamıştı, ne kadar zayıflayabilirse o kadar zayıflamıştı. Gözlerinin altında olan koyu halkalar uzun zamandır uyumadığını gösteriyordu. Ten rengi solmuş ve cansız bir hâl almıştı, sanki hasta yatağında olması gereken ben değil o gibiydi.

Ben ne zamandır buradaydım ve o ne zamandır bu haldeydi?

Yine onu düşündüğümü fark edince yutkundum. Hayır. Bu kadar kolay değildi.

Yaman yavaşça elini çekti ve yumruk yaptı. "Asya sonunda uyandın çok şükür." dedi mutlulukla. Tekrar gülümsemişti.

Bana sıkıca sarılmak istediğini bakışlarından anlıyordum ama çekiniyordu.

Şu anda olduğumuz nokta canımı yaktı.

"İyi misin, ağrın var mı?" diye sorduğunda yanıt vermeden gözlerinin içine boş bir şekilde baktım. Derin bir nefes alıp "Ben doktoru çağırayım." dedi ve odadan çıktı.

DİKİŞ TUTMAZ AŞK | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin