Arin'in mutlu olmasını isteyen biri için yazdım bölümü. Ufak tefek üzüntü barındıran yerler var.
📖 Keyifli okumalar... 📖
Uyanmış ama bir türlü yataktan kalkamamıştı. Yanında yatan ve kafasını göğüs kısmına koyan bedeni hissediyordu. Gözünü her açma girişimi başına giren ağrıyla sonlanıyordu.
Başına vuran ağrı ile gözünü açamadı. Ona sokulan bedenin hareketlenmesi ile uyanacağını anlamış fakat tepki vermemişti. Göğsünde ki kafa ayrılırken şakağın da bir nefes hissetti. Ardından tenine değen dudaklar ile tebessüm etti. En son babası ve babaannesi öpmüştü onu. Tabi Adar la yaşadıkları günü saymazlarsa. Aklına gelen ailesi ve hissettiği dudaklar ile başında ki ağrı azaldı. Gözünü tekrar açmayı denedi ve kendisini izleyen bir adet Enes ile göz göze geldi.
Çocuğun yüzünde saf mutluluktan bir gülümseme oluştu. Gözleri gülümsemeye inerken kendi çocukluğu aklına geldi. Bu şekilde gülmüşlüğü azda olsa vardı. Ergenliğe ilk girdiğinden sonra ki hafta doğum günüydü. Aklından tamamen çıkmıştı doğum günü olduğu. Babası koca bir buket papatya ve kırmızı gül getirmişti. Babaannesi ise ona bir araba sözü vermişti. Arabayı istediği anda anahtarı torununa verecekti. Arin işte o zaman en büyük mutluluğunu yaşamıştı. Çünkü babası onu arabayı denemek için sürüş testi bahanesi ile evden uzaklaştırmıştı. Abileri de -bazıları- onlar yokken odasını yenilemişlerdi. Annesi de kardeşin de kalacaktı o gün. Tüm gün mutlu oldu ilk ve son andı o gün. Sonraki günler mutluluğu yarıda kesilmişti sürekli. Tıpkı dün gibi...
Arin daldığı yerden Enes'in gözünü silmesi ile ayrıldı. Ağladığını yeni yeni fark ediyordu. Yattığı yatakta oturur pozisyona geldi ve yüzün de ki yaşları sildi. Yanında ona masum bakışlar atan çocuğa döndü ve gülümsedi.
Arin- Günaydın Enes.
Enes yüzüne yayılan büyük bir gülümseme ile Arin'e sarıldı.
Enes- Günaydın Arin!
Enes'in mutlu ve coşkulu sesini duyunca ellerini sırtına koydu ve o da sıkıca sarıldı. Ne kadar olmuştu ailesinden başkasına sarılmayalı.
Sarılmaları kapının çalınması ile son buldu fakat Enes kollarını boynundan çekmeden kapıya döndü.
Enes- Gel!
Kapı sonuna kadar açıldı ve konağın tüm çocukları yataktan oturan Arin'e koştu. Şüphesiz hepsi yüzüne birer öpücük kondurup yatağa oturmuşlardı. Kapının kapanma sesi ile kafasını kaldırıp o tarafa baktı. Mucize kapıyı kapatmış yanlarına geliyordu. Arin'in yanındaki boşluğa oturdu ve o da sarıldı. Anında karşılık bulan sarılması ile konuştu.
Mucize- Günaydın Dual.
Arin- Günaydın.
Kerim- Ya abla Dual ne?! Onun adı Arin değil midir?
Mucize gülümseyerek ayrıldı sarıldığı bedenden. Bu sorunun geleceğini biliyordu. Ne zaman farklı bir kelime kullansa etrafındaki çocuklar anlamanı soruyor hoşlarına giderse onlarda kullanıyordu. Kezban yengesinin oğlu Kerim'e baktı.
Mucize- Çift demek ve bence ona çok yakışıyor. Hayde aşağı inelim artık. Amcam daha fazla sinirlenmesin.
Enes hariç diğer bütün çocuklar odadan çıktılar. Enes ise tuvalete girdi. Arin yanındaki genç kıza döndü ve soruyu sordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Böyle Olsun İstemedim Ki!? (Bxİ)
Random‼️ ACEMİCE YAZILMIŞ BİR KURGUDUR ‼️ Kuma ve Adar'ın diğer eşi aynı yatağı kullanmakta.(Bunu bilerek okuyun!) Mardin'de doğan, Annesi ve abileri tarafından sevilmeyen Arin, babasının sevgisi ve babaannesinin merhameti ile büyümüştü. Abisinin kaçırdığ...
