5.1

7K 723 162
                                        

Biliyorsunuz dimi sizi çok seviyorum🤧🥺 destekleriniz için çok teşekkür ederim...

Günün üçüncü bölümüdür önceki bölümleri atlamayın.

Ay oy vermeyi unutmayın lütfen.

💫

Yaman Çelik.

Sabaha kadar her yeri karış karış aramıştım. Yoktu.

Asya hiçbir yerde yoktu. Evine gidip bakmıştım, arkadaşlarına sormuştum ama Asya'dan eser yoktu. Nerede olduğunu bilmiyordum, evden nasıl çıktığını bilmiyordum.

Hiçbir şey bilmiyordum. Belirsizlik içerisinde oradan oraya savruluyordum.

Aklıma bile getirmek istemeyeceğim o ihtimali düşünmek istemiyordum. Hayır, Asya o adamın eline geçmiş olamazdı.

Düşündüğüm cümleler ile kalbim sıkıştı, soluklarım sekteye uğradı.

Tüm karakola haber salmıştım. Her yer karış karış aranıyordu, kamera kayıtları taranıyordu ama bir haber yoktu. Sanki yer yarılmıştı içine girmişti.

"Yaman, belki tekrar eve gitmiştir... Ne dersin?" diye mırıldandı Anıl çaresizce. Benimle birlikte o da sabaha kadar uyumamıştı.

"Anıl yok! Yok Asya'm hiçbir yok! Lanet olsun o adamın elinde mi onu bile bilmiyoruz!" dedim yumruk yaptığım elimi sinirle arabamın kaputuna vurarak. Sinirden ne yaptığımı bilmiyordum.

Anıl beni kendine çekip sıkıca sarıldı. "Sakin ol. Kendine zarar vermen hiçbir sike yaramayacak. Asya'nı bulacağız... Ona bir şey olmayacak." dediğinde yutkundum.

Sakin olmam gerekiyordu, Aslan'a istediğini vermemem lazımdı. Asya zarar görmeden onu bulacaktım.

Şu anda hastenenin önündeydik ancak burada da yoktu. Çalan telefon ile Anıl'dan uzaklaştım, elimi omzuna götürüp teşekkür eder gibi sıktım.

Melih arıyordu. "Alo Yaman Asya'yı buldunuz mu?" dedi merakla. Ona da haber vermiştim belki onun yanındadır, diye. Ancak öğrendiğime göre onun yanında da yoktu.

"Hayır arıyoruz. Senden haber var mı?" dediğimde "Yok, Asya asla böyle yapmaz! En fazla bir iki saat yok olur onda da dizi izliyordur, sonrasında bir süre yoktum beni özlediniz mi diye darlar..." dediğinde yutkundum.

Evet. Asya böyle bir insandı. "Melih ben kapatıyorum, hat meşgulde kalmasın." dedim onayladığında telefonu kapattım.

"Anıl sen annemin yanında kal, lütfen. Benim aklımdan çıktı. Hassiktir, Anıl annemin yanına git. O şerefsiz anneme zarar vermez ama annemin onun yüzünü bile görmesini istemiyorum. Tekrar tetiklenebilir." dedim aklıma yeni gelen düşünceler ile gergince.

Aslan anneme asla zarar vermezdi, bundan adım kadar emindim. Ancak annem yıllar sonra Aslan'ın yüzünü görürse zorla toparladığı psikolojisi yerle bir olabilirdi.

Nereye yetişeceğimi bilmiyordum. Her şey alt üst olmuştu ve ben arafta kalmıştım.

"Tamam kardeşim." dedi Anıl. Desteğini esirgemiyordu. Arabasına yönelerek annemin yanına doğru yola çıktı.

Çaresizce çevreme baktım. "Yaman," duyduğum ses ile arkamı döndüğümde Asya'nın yakın arkadaşı olan Derya'yı gördüm gözleri kızarmıştı. "Asya hâlâ yok değil mi?" diye endişe ile konuştu. Sesi çatallı çıkıyordu, muhtemelen ağlamıştı.

"Yok." dedim ancak benim için söylemesi bile zordu.

"Of delireceğim! Asya asla böyle yapmaz." dedi yüksek sesle. "Bulacağım." diye mırıldandım. Derya'yı hastaneden çağırdıkları için mecburen gitmişti.

DİKİŞ TUTMAZ AŞK | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin