Uzun zaman oldu ayol 🙈
Again helloooo
Instagram'dan takip eden canlarım bilir, Serendipçe'nin kitap olması için yayınevlerine dosya yolluyorum, lakin birçoğunuzun da bildiği üzere yayınevleri ünlü yazarların kitaplarını basmak ister, o yüzden sizden ricam beni Instagram'dan ve wattpad'den takip etmeniz.
İnstagram: Nnefisee_
Şuradan lütfen dangerous_hatun
Ve lütfen emeklerimin karşılığı olarak yıldıza basıp bölüme bir sürü yorum bırakmanız.
500 oy 800 yorum sınır. Lütfen bu sınır geçilmeden benden bölüm istemeyin.
Beni kırmayan okurlarıma çok teşekkür ederim.
İyi okumalar dilerim 💛
Yazardan…
Yıllar önce…
Güneş batalı yarım saat ya da kırk dakika oluyordu. Atakan ve Yaşar, Uçurtma’dan birkaç kişiyle erken gelmişti. Turhan daha sonra aralarına katılmıştı, şimdi ise Gökmen’i bekliyorlardı. Hava karardıktan sonra otobandaki aile arabaları azalıyor, yerlerine kanları deli akan spor araçlara sahip gençler geliyordu. Honda, Polo, Porsche, BMW… Gökmen’i beklerken kenara çektikleri motorlara yaslanmış avcı gibi arabalara bakıyor, kendi çaplarında dalga geçip kahkaha atıyorlardı.
Çok da uzaktan gelmeyen bir S1000RR sesiyle hepsinin sesi kesildi, o tarafa döndüler. Gökmen gelmişti. Şaşırdılar çünkü onun gelişi diğer şehrin otobanından duyulurdu, şimdiyse gelişinde sükûnluk var. Gökmen yanlarında durup motorunu kapattı. Çiçek de bir arıza mı var da yavaş geldi diye düşünürlerken Gökmen motorcu ceketine sarılı bir şekilde Çiçek’ten indi.
Turhan, “yolda Yunuslara mı denk geldin?” Diye sorunca gülüştüler.
Gökmen de sırıttı ama cevap vermedi. Onun yerine aralarına girip, “şuna bakın.” Dedi. Kaskı bile hala kafasındaydı. Vizörünü açmıştı. Ceketinin sağ yakasını fermuarını indirip yana doğru açtı, hepsi Gökmen’den puştluk beklerken küçük, tüylü gri bir kafa sürpriz yumurta gibi çıkı verdi.
Hepsi şaşırırken gülümsediler.
“Bu ne len?” Diye sordu Atakan. “Bokum kadar.”
2 yıldır Uçurtma üyesi olan arkadaşları Savaş, “senin götün ne ki, bokun ne olsun Atakan. Bokun daha büyüktür.” Deyince güldüler.
“Siktir lan oradan!” Deyip Savaş’ı omzundan itti Atakan.
Yaşar işaret parmağının ucuyla kedinin başının üstünü sevdi. “Nereden buldun bunu?”
“Bakkala içecek almaya diye indim, sokak da gördüm. Bağırıp duruyordu.” Dedi Gökmen.
“E oğlum açtır bu.”
Duraksadı. “Bak o hiç gelmedi aklıma. Direkt alıp geldim.”
“Mal.” Dedi Atakan tok bir tonda.
“Sahiplenecek misin?” Diye sordu Ercan. Uçurtma’ya geçen sene katılmış olsa da arkadaşlıkları önceye dayanırdı.
Gökmen bir kediye baktı, bir de arkadaşına. Başını salladı sonra. “Başkaları atmış zaten sokağa, bir de ben atamam.”
“Gidip yedirelim o zaman hayvanı.” Dedi Turhan.
Hep beraber başlarını sallayıp kasklarını taktılar, motorlarına binip yola çıktıklarında en son ne zaman bu kadar yavaş motor kullandıklarını hatırlamıyorlardı. Gökmen kedi için ikinci viteste ağır ağır giderken diğerleri de ona ayak uyduruyordu. Gri kafa ise bedenini sıcakta tutarken dışarıyı görmek için kafasını fermuar arasından çıkartmıştı. Renkli gözleri karanlıkta etrafı tarıyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SERENDİPÇE
RomanceAşkın rüzgarı saçlarınıza karışacak, kalbinizi S1000RR'dan daha hızlı attıracak. 🏍️💛