UYARI! BU BÖLÜM AÇIK KÜFÜR, VE RAHATSIZ EDİCİ SAHNELER İÇERİR! RAHATSIZ OLACAKLAR ATLAYARAK OKUSUN!
Bölüme başlamadan oy vermeyi unutmayın lütfen❤️
💫
Gözlerimi zorlukla araladım. Ağrıyan başımı tutmak için elimi kaldırmak istediğimde hareket ettiremedim. Ellerimin bir ip ile bağlı olduğunu hissettim.
Az önce açamadığım gözlerimi kocaman açıp etrafıma baktım. Boş bir deponun içindeydim. Sandalyenin üzerinde oturuyordum, ellerim arkamda çok sıkı bir şekilde bağlıydı. Ayaklarımı da sandalyenin ayak kısmına bağlamışlardı. Hareket bile edemiyordum.
Farkına vardığım gerçek ile sessiz bir şekilde küfür ettim. "Hassiktir!" bir sağa bir sola hareket ederek çırpındım ancak yerimden bir milim bile oynayamamıştım.
Lan ben kaçırılmıştım amına koyayım?!
Kim beni kaçırmıştı?
Bayılmadan önce gördüğüm kahve gözler aklıma geldiğinde yutkundum. Beni takip eden kaçırmıştı.
"Kimse var mı la?" diye bağırmaya çalıştım ancak sesim çatlak ve kısık çıkmıştı. Ağladığım zaman böyle oluyordu...
Kısık çıkan sesim boş depoda yankılandı ancak kimse yoktu. Issız ve boş depoda yalnızca ben vardım. Ne yapacağımı bilmeyerek sinirle yerimde debelendim. İpler gevşer umuduyla yaptığım her hareket geri tepiyordu.
Kurtulmak için yaptığım bu davranışım ile yol kat edememiştim, aksine bedenime zarar veriyordum. Vücuduma sarmaşık gibi sıkıca sarılmış ipler gevşemek yerine sanki daha da sıkışıyordu. Ve şimdiden ipin tenimi morarttığını hissediyordum.
Sinirle kaşlarımı çattım, gözlerimi yumup sakin olmaya çalıştım. Kendime zarar verip yormak bir işime yaramayacaktı, mantıklı hareket etmem gerekiyordu.
Etrafımı dikkatle süzdüm, işime yarayacak bir şey aradım. En ufak sivri bir şey de olurdu. Yoktu.
Sinirden farkında olmadan dudaklarımı kemirdim, tadını aldığım kan tadıyla yüzümü buruşturdum. Kanamıştı işte. Yalın ayaklarım yere basıyordu ve üşümemi sağlıyordu.
Birkaç dakika sonra açılan kapı ile içeriye uzun boylu, siyah saçlı, kahve gözleri olan bir adam girdi. Yaşları elliyi geçtiği her hâlinden belli oluyordu ama ona rağmen dik duruşu ve garip bir havası vardı.
"Uyanmışsın?" dedi pis bir sırıtış ile. Mümkünmüş gibi kaşlarımı daha fazla çattım. Adamın yüzünde bulunun sırıtma genişledi, bu halimden zevk alıyordu.
"Ne istiyorsun lan? Niye beni takip edip kaçırıyorsun pezevenk?" diye korkmadan sertçe konuştuğumda kahkaha attı.
"Senin gibi bir kızda ne buldu diyordum ben de... Aynı onun gibisin, deli cesareti." dediğinde kimden bahsettiğini anlamamıştım.
"Ne?" dedim anlamadığımı belirterek.
"Yaman'a benziyorsun. O da böyleydi... Aslında hâlâ öyle yıkılmaz bir duruşu vardı ama artık bir zayıf noktası var." dedi zayıf nokta kısmında beni işaret etti.
Konun Yaman ile ilgisi vardı, bu adam Yaman'ı tanıyordu ancak benim ne ilgim vardı?
"Sen ne anlatıyorsun be abi?" dedim alayla. "Sen kimsin, nesin? Hiçbir bok bilmiyorum, Yaman ile ilgin ne onu da anlamış değilim. Beni neden takip ettin, bir de üstüne kaçırdın amına koyayım?!" sakin başlayan konuşmam sonlara doğru yine sinirle bitmişti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİKİŞ TUTMAZ AŞK | Texting
General Fiction05***: Hanımefendi yeter artık. Sizinle evlenmek istemiyorum. Bu kadar ısrar etmenizi anlamıyorum. Asya: Oha ilk defa biri bana hanımefendi diyor? Doğru kişiye mi yazdın la? Asya: Ayrıca ben kimseye evlilik teklifi falan etmedim aq 💫 Tamamen eğlenc...