DİKİŞ TUTMAZ AŞK | Texting

4.5

Elimde kalan böreğin son parçasını da ağzıma attım.

"Sonra yemeğe çıktık!" diye anlatmaya devam eden Derya'yı dinliyordum. Hastanedeydik ve Serhat ile çıktığı romantik yemeği anlatıyordu. Uslu uslu dinleyeyim diye de börek yapıp getirmişti...

"Ee sonra ne oldu?" dedim merakla. İlişkileri bayağı ilerlemişti ve çok mutlulardı. Serhat her boş anında bir bahaneyle acile iniyor Derya'yı görüyor, bir şey sorup geri odasına dönüyordu.

"Çok güzel bir geceydi... Beni dansa kaldırdı, sevdiğim yemekleri benden önce sipariş etti, bana sürekli iltifat etti." anlatırken sanki tekrar o geceyi yaşıyormuş gibiydi.

Tekrardan acilin kapısında gördüğüm Serhat ile Derya'yı dürttüm, "Yine geldi seninki." dedim alayla. Saçlarını düzeltip oturduğu yerden kalktı ve sakin adımlarla Serhat'a doğru ilerledi. Liseli aşıklara benziyorlardı.

Oturduğum yerde esneyerek onları izlemeye devam ettim, tatlı gözüküyorlardı.

Çalan telefonum ile onlardan bakışlarımı çektim, telefonu açtığımda Melih'in aradığını gördüm. İşi düşmezse aramazdı beni. "He?" dedim gayet kibar bir şekilde.

"Kuzen sana işim düştü." dedi düşüncelerimi haklı çıkararak. "Ne oldu?"

"Benim serumla stori atmam lazım." dediğinde şaşkınlıkla gözlerimi açtım.

"Ne yapman lazım?" emin olmak için bir daha sordum.

"Serumla stori atacağım, bu kızın vicdanına oynamam lazım! Sabahtan beri tek kelime etsin diye etrafında pervane oluyorum, bırak konuşmayı dönüp bakmıyor bile. Eskiden beni gördüğü yerde kaçardı, artık o zahmete bile girmiyor. Çok vicdanlı birisi ama... Tatlı da, ayrıca sevimli... Lan ben ne anlatıyorum. Her neyse hasta gibi yapıp stori atacağım, sen serumu hazırla içeriği önemli değil." hızlı hızlı konuştuktan sonra telefonu yüzüme kapatmıştı.

Mıleh delirmişti.

Resmen kafayı yemişti. Eski liseli ergen sınıf arkadaşlarımın platonik aşıklarının dikkatini çekmek için yaptığı şeyleri yapıyordu.

Geldiğinde onunla güzel bir konuşma yapmam gerekiyordu.

Köşede flörtleşen Derya ile Serhat'a baktım. Derya tatlı tatlı gülüyor, Serhat ise gözlerini ondan ayırmıyordu.

Onları öyle görünce sevgilimi özlemiştim. Hızla mesaj kısmını açtım, biraz Yaman'ı darlamam lazımdı.

Asya: Duydum ki beni özlemişsin.

Asya: Ben de seni özledim.

Asya: Tamam çekinme, insan sevgilisini elbette özler. Hem itiraf etmen hoşuma gider. Özledin dimi beni?

Asya: Çok sıkıldım. Bir süredir hastane sessiz, hiç alışık değilim. Normalde bela mıknatısı olarak dolaşıyorum biliyorsun.

Asya: Dedim madem kimse yok, beni özleyen sevgilime yazayım.

Asya: Gariban, özlemimden yataklara düşmesin... Lanet olsun çok iyiyim😔🤧

Asya: Neredesin la? Normalde hemen yazarsın.

"Asya." telefondan kafamı kaldırdığımda Melih'i gördüm. Işınlanmış mıydı lan bu? "Mıleh?" dedim yalandan gülerek.

Bana bakıp gözlerini devirdi, elini öne uzatıp "Hadi serum yap." dedi cesurca.

Melih iğneden korkardı.

"Lan sen salak mısın? Ben kafama göre nasıl serum takayım? Ne saçmalıyorsun sen? Ayrıca sen iğneden korkarsın Melih." hemen kafasını sallayıp reddetti.