Kapının açılmasıyla içeriye giren adamıma döndüm. Beklenti içinde baktığımda yüzünde ki piç sırıtışı hayra alametti demek ki. Bulmuştu.
"Abi, buldum. 24 yaşında , okuyormuş ondan görmemişsin bu zamana kadar. Abisinin düğünü için gelmiş. Temelli dön...
Çekirdeğiniz hazırsa , bu bölümüm; her bölüm güzel yorumlarını esirgemeyen @Fulyahayel adlı okuruma çünkü bir kaç bölümdür dört gözle Karan ve Saye kavuşmasını bekliyor kendisi.
Tüm okurlarımı çok seviyorum ve burda isimlerine yer verirken çok mutlu oluyorum. İsmini sayamadığım diğer okurlarım diğer bölümlerde mutlaka değineceğim❤️
♾
Keyifli okumalar
♾
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🖤
Arabaya getiriliş şeklime korumalar bile şaşkındı. Karan ön yolcu kapısının yanında beni omzundan indirdiğinde ayaklarım yeri buldu. Yağız abim peşimizi bırakmamış arabanın yanına kadar gelmişti. Karan ise haddinden fazla sakindi. Bu sakinliği beni bir nebze korkutmuyor değildi.
"Nereye oğlum , deli deli iş yapma!"diye Karan'ın kolundan tutan abime ,kıstığı gözleri ile bakan Karan hiç geri adım atacakmışcasına bakmıyordu.
"Şimdi ben Saye'yi alıp gidiyorum. Akşam bırakırım. Sende eve girip paşa paşa bekliyorsun"dedi tane tane.
"Yoksa?"diye sordu Yağız abim inatla.
"Düğüne kadar Sedef'in yüzünü göstermem sana Yağız"diye ettiği tehditle az önce kararlılıkla karşısında duran Yağız abimin yüz ifadesi dağılmıştı. Damarına basmıştı adamın resmen.
"Abi tamam. Konuşalım, akşam burdayım"dedim lafa girerek. Beni arkasında bırakıp arabanın etrafından dolanıp arabaya oturan Karan'ı izledim. Parmak ucuma yükselip Yağız abimin yanağına bıraktığın buse ile içi biraz daha rahatlamış görünüyordu.
Ön kapıyı açarak geçip hızlıca oturdum. Birden Karan'ın tarafından camın tıklanmasıyla Karan mırıltılarla bir küfür savurdu.
"Abi ben ne olacağım, bu kadın geldi yine unuttun beni. Senin arabanla geldim arabamda yok. En sevdiğim dizinin yeni böl-"dediği sırada camı kapatıp arabayı çalıştıran Karan. Kadirin boş boğazlıklarına çok bile dayanmıştı.
"O herif, benden 'bu kadın' diye mi bahsediyor?"diye sorduğumda yüzünü yoldan ayırıp bana doğru dönmedi.
"Sende O herif diyorsun?"dediğinde dudağının kenarı kıvrıldı. "Bazen Sayecim diyor ayar oluyorum, bazen sana sinirlendiğinde Hanımağamız öyle buyurmuş bize laf mı düşer diyor, bazen canım yengem diye dolanıyor ortalıkta. Alışırsın zamanla bu da böyle bir adam"dediğinde yüzüme hâlâ bakmıyor oluşu bir tık üzmüştü beni.
