18.Bölüm

4.7K 323 137
                                        

Çekirdekleriniz hazır mı? bölümlerimizi bundan sonra çekirdek çitleyerek okuyunuz lütfen.

Bu bölümüm , her bölüm güzel yorumlarını , yeri geldiğinde güzel eleştirilerini sunarak beni kendime getiren canımmm okurum @MerveSekin548 adlı okuruma ithafen yazılmıştır.

Bölümümüze geçelim 💃🏻

Keyifli okumalar


İnsan gidebildiği en uzak yere gitse de dönüşü her zaman aynı yere olmuyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


İnsan gidebildiği en uzak yere gitse de dönüşü her zaman aynı yere olmuyordu. Mekan aynıydı belki ama değişen çok şey oluyordu. Kimsenin kimseye bir adım dahi atamadığı o sözlerle yerine çakılmış bedenler karşımdaydı.

Herkes gelişime sevindiği kadar son sözlerime üzülmüştü belli ki. Bir kişi dışında herkesin mutluluğu gözlerinden belli olur haldeydi. O kişinin kim olduğunu tahmin etmek zor olmasa gerekti .

Yağız abimi böyle ayakta görmek mutlu etmişti beni. Hüzünlü gözlerine rağmen sevinci belli olur bakışlarla beni izliyordu.
Kolunun altında olduğum bedene daha çok sarıldım evdekileri incelerken. Babam, üzülmüştü belli ki. Ona bir şey olması korkusu hep içimden geçen şeydi ama şimdi sapa sağlam oturduğumuz divanda beni sağ kanadının altına almış sıkıca sarıyordu.

Üzüntüden çok korku hakimdi babamda. Bana bir şey olacak korkusu onu sarsmıştı sanırım. Aldığım tehditler herkesce malumdu şimdi. Bunu detaylıca konuşmak istedim babamla. Kim olabilir diye düşündüğüm de aklıma kimsenin gelmemesiyle bir sonuca varamamışken amcamın baban bilir sözleri yankılanıyordu kafamın içinde. Bizden bile gizlenen şeyler vardı belli ama öğrenirdim elbet.

"Senin bacaklarını kıracağım sonunda"dedi amcam yüzüme alayla bakarken "ben senin suç ortağın değil miyim? Bensiz gitmek ne demek yeğenim"dediğinde babamın kolunun altından çıkıp amcama sarıldım. Çok seviyordum onu. O da beni kendi oğulları kadar sevdiğini her seferinde hissettiriyordu. Doğru suç ortağımdı. Bazen yengemle atıştığında Ankara'ya atlar gelir. Atatürk orman çiftliğinde bir kokoreç yerdik. Yengemi bana aratır. Amcamı affetmesi için konuşturur. Karısıyla buzları erittiğinde de doğruca geri Mardin'e gelirdi.

"Bir dahakine seni de götürürüm ama büyücü karın bizi dakikasında bulur. Kocamda kocam diye"dediğimde hep bir ağızdan gülüşlerini duydum.

"Utanmaz! Bilmediğim büyü işlerine girişecektim en sonunda seni bulmak için"deyip önüne döndü Berivan yengem. Attığı tribi havada kaptım. Trip atıyordu şimdi bana ama sevindiği her halinden belliydi.

"Bırak o yaşlıları gel bir daha sarılayım sana kardeşim"diye beni babasının kollarından alıp yanına oturtan Çağrı'ya sıkıca sarıldım. O gün bu gündür şehrin güvenlik kameralarını , hastane çevresi dükkan kameralarını tek tek izlemiş garibim. Bileydim bir ona söylerdim yerimi. Eziyet çekmişti benim yüzümden o kadar zaman.

S.A.Y.E.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin