Ezgi Bayer'den
"Boşuna saklanmaya çalışma. Er ya da geç bulacağız seni! Ya kendi isteğinle çıkarsın ya da biz zorla çıkartırız"
Duyduğum cümlelerle içimden gelen gülme isteğimi engellemeye çalıştım. Kritik bir durumda olmasak muhtemelen iplemez, içim yarılana kadar gülerdim.
Fakat koşullar ele vermiyordu.
Bunlar beni iyice salak bellemişti herhalde.
Önce kapıyı aç demişlerdi şimdiyse saklandığın yerden çık diyorlardı.
Herhalde bir sonraki adımda da silahı kafama dayayıp "ya kendin tetiği çek ya da biz çekelim" diyeceklerdi.
Yok o bir daha olmaz inşallah
Kafama tekrar silah dayandığı düşüncesi bile içimi titretmeye yetmişti. O iğrenç metalin soğukluğunu hala alnımda hissedebiliyor gibiydim.
Gözlerimi kırpıştırarak zihnime dolan görüntülerden sıyrılmaya çalıştım.
Listeye yeni bir travma daha eklenmişti.
Ne mutlu.
"İyi sen bilirsin!"
Duyduğum cümleyle beraber düşüncelerim anında dağılırken odanın içinde ki dolapların açılıp kapanma sesleri gelmeye başlamıştı. Aynı zamanda eşyaları kırıyorlardı.
Eşyalardan ne istediniz be!
Odam oldukça büyük bir odaydı. Haliyle saklanabileceğim yerde çoktu.
O zaman neden gidip kapının yanındaki dolabı seçtin gerizekalı?
İşte bunu bende bilmiyordum. Panikten akıl mı kalmıştı bende?
Hala üzerimde yeni uyanmanın verdiği bir sersemlik vardı.
Uyku mahmuruydum.
Üstüne üstlük de yaralıydım!
Ayak seslerinin çoğalmasıyla odaya bir kaç kişi daha girerken duraksadım.
Kaç kişiydi lan bunlar?
Bitmiştim ben.
Bunu yeni mi anladın?
Bu kadar kişinin beni bulamaması için hepsinin İQ seviyesinin yerlerde olması lazımdı.
Yakalanmam an meselesiydi yani.
Salak Ezgi. Ne diye eve gelirsin ki?!
Kendi kendime sitemler yağdırdığım esnada bir şeylerin daha devrilme sesiyle gözlerimi sıkıca yumdum. Kalbim delicesine atıyordu.
Elimi ağzıma bastırıp derin nefesler alarak sakinleşmeye çalıştım.
Paniklersem kendimi yüzde yüz ele verirdim. Bu yüzden soğukkanlı olmak zorundaydım.
Bir şekilde buradan kaçmam gerekiyordu.
Kendimi zorlayıp mantıklı bir plan kurmaya çalışırken odanın içinden çıkan her ses beni daha da geriyordu.
Allah ne verdiyse diyerek dolaptan çıkıp kapıya koşmak istiyordum şu an.
Yine de bu isteğimi görmezden geldim. Bunu yapmak aptallıktan başka bir şey değildi.
Odanın içinde birden fazla insan vardı. Seslerinden bu gayet net bir şekilde anlaşılıyordu.
Belki bir kişi olsa bir ihtimal bu planım işe yarayabilirdi ancak birden fazla oldukları için beni anında yakalayacaklarına şüphe yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözler Aynı Sen-Gerçek Ailem
ChickLitYağmurdan kaçarken doluya yakalanmak nedir bilir misiniz? Ezgi biliyordu. Hayatını zindana çeviren üvey babasından kaçtığı bir gecede, onu bu hayata tutsak eden adamla karşılaşmayı beklemiyordu. Bilseydi o adamla karşılaşacağını, yine kaçar mıydı o...
