7.Bölüm

6.3K 396 142
                                        

Keyifli okumalar. Yorumlardayım.

♾

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Sonunda o büyük gün gelmişti. Açılış için bir o yana bir bu yana koşturmaktan pertim çıkmıştı ama değmişti. Gözümü açtığımda yanımda ki telefonumu elime aldım. Hastane için açtığımız gruplardan mesaj vardı. Malumat veriyorlardı her adımlarında. Her şeyin eksiksiz olması için çok çaba harcıyorlardı.

Miran abim iki gündür eve bile gelmemişti. Protokol için hummalı bir şekilde çalışıyordu. Yönetici konumunda o olduğunu için bendende çok sorumlulukları vardı. Mısra her gün onu görmeye hastaneye gidiyordu. Kocasına çok düşkündü yeni gelinimiz. Yemeklerini paketleyip şoförle abime yemek taşırken mutluydu. İçinden gele gele yapıyordu ne yapıyorsa.

Asmin elbisemi hazır etmiş odamda ki askılığa aşmıştı. Sade ve şık durmasının yanı sıra asil duruyordu. Çabalamış benim için yapmıştı. Onun için her şeyi yapardım. Güzel olmasa bile giyerdim ama bir şaheser çıkarmıştı.

Telefonu kenara koyduğumda içim buruktu. Neden, kimden mesaj bekliyordum ki. O kayalığın üzerinde bırakıp geldiğim sevdamdan mı mesaj gelecekti. Gelmezdi.

Yataktan kalktığımda hızlıca banyoya girdim. Rahatlatıcı bir duşun ardından vücudumu nemlendirip çamaşırlarımı üzerime geçirdim. Elim karnımın altına gitti. Gözlerimi karşımda ki aynaya diktiğimde orda bir enkaz vardı. Hiç bir zaman çiçek açmayacak bir enkaz. Toparlanıp saçımdan hızla çektiğim havlumu kenara bıraktım. Saçlarımı tarayıp kuruttum.

Yaptığım hızlı makyaj yeterliydi. Toprak tonlarında gözlerimin üzerinde sürdüğüm farımdan sonra maskara ile kirpiklerimi şekillendirip rujumu sürmeyi elbisemi giydikten sonraya bıraktım. Saçlarımı şekillendirip içeriye girdim. Odamda kimse yoktu. Herkes kendi telaşındaydı.

Elbiseyi üzerime geçirdiğimde daha çok aşık oldum. Denediğimde de güzeldi ama şimdi saç ve makyajla daha da güzel gözüktüğünü görünce içimde bir mutluluk oluştu.

Ayağıma giydiğim ince topuklu stilettolarımla tamamdım. Çantamı elime aldım. Son kez dudaklarımı renklendirip odamdan çıktım. Bir koşuşturma vardı yine evde. Düğün havasındaydı belki. Severdi bizimkiler böyle kalabalıkları.

Aşağı indiğimde abilerimin övgü dolu sözlerini dinledim bir süre. Ardından kızların Asmini övmesine katıldım. Köşede sessizce beni süzen annemle göz göze geldim.

Konuşmazdı benimle. Bende muhatap olmazdım. "Gel yanıma"dedi sadece. Büyük salonda ki herkes tedirgindi. Onun beni üzecek bir şey söylemesinden çekiniyorlardı. Bu günümü baltalamasına izin vermezdim. "Otur"dediğinde yanına oturmamı istedi.

Annem.

Şaşkındım. Babam bile şaşkınlıkla bana ve anneme bakıyordu. Çantasına gitti eli. Ellerinde ki altın yüzükleri itina ile takmıştı yine. Takıp takıştırmayı buraların kadınları gibi o da çok severdi. Çıkardığı şeyi göremedim. Eli omzuma gitti. Elbiseyi çekiştirip içini çevirdi. İç kısmına geçirdiği çatal iğnenin ucunda bir nazar boncuğu vardı.

S.A.Y.E.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin