DİKİŞ TUTMAZ AŞK | Texting

4.0

Kurguyu dün akşam 'yetişkin' kategorisine aldım arkadaşlar, artık watty en ufak şeyden rahatsız olup bölüm sildiği için kendi çapımda bir önlem aldım... Çünkü ileride bu bölümden de anlaşılacağı üzere bazı sahneler sıkıntı yaratabilir. İyi okumalar.

Çenemde olan elini boynuma indirerek acıtmadan boynuma sardı, yüzümüz arasındaki mesafeyi sıfıra indirerek dudaklarımızı birleştirdi.

Uzun zamandır birleşmeyi bekleyen dudaklarımız birbirine temas ettiği anda bedenimi bir titreme esir aldı. Şu an olanların gerçek olduğunu anlamak için elimi Yaman'ın yüzüne çıkardım ve biraz daha onu kendime çektim. Dudaklarımı büyük bir hırsla öpüyordu, uzun süredir özlemini çekiyor gibi aceleciydi.

Şu anda ikimiz de her şeyi boş vermiştik. Az önce yaşananlar veya başka bir şey umrumuzda değildi. İçimizden geldiği gibi hareket ediyorduk.

Ne ara bu seviyeye gelmiştik anlamamıştım. Ama bildiğim bir şey varsa aramızda var olan çekimin artık filizlenip sonuç verdiğiydi. Ve ikimizde bu durumdan memnun görünüyorduk.

Yaman alt dudağımı dudakları arasına çekip emmeye başladı, hazırlıksız yakalandığım için boğuk bir şekilde inledim. İnlemem onu etkilemiş, hareketleri daha aceleci bir hâl almıştı.

Belime sardığı kolu ile beni kendisine doğru çekti.

Ne kadar karşılık vermeye çalışsam da ona yetişemiyordum, dudaklarımı şeker emer gibi öpüyordu. Dilini kullanarak, dudağımı minik darbeler ile uyarıyor ve öpücüğü farklı bir noktaya taşıyordu.

Üst dudağını dişlerimin arasına çekip yavaşça ısırdım. Yaptığım bu davranış ile dudağımın altındaki dudaklar gerildi, gülümsemişti.

Nefes nefese geriye doğru çekildim. Onun dudaklarında olan gülümsemenin aynısı bende de vardı. Yaman belime sarılı eli sayesinde fazla uzaklaşmamıştım. Hâlâ dip dibeydik. Yaman'ın neredeyse kucağında oturuyordum...

Yaman, oturuşundan dolayı açılmış bacaklarına eli ile vurup "Asya'm, kucağıma gel." demişti. Sesi emreder gibi değil de daha çok istek dolu çıkmıştı.

Koyu kahve gözleri kısılmış, dikkatle beni izliyordu. Dudakları şişmiş ve kızarmıştı. Benim dudaklarımdan bulaşan kırmızı rujun izlerini dudaklarında taşıyordu. Pürüzsüz yanağını kavramış olduğum elimi dudağına götürüp yavaş hareketlerle bulaşmış ruju temizledim.

Hareketlerim belki de biraz kışkırtıcı olabilirdi.

Benden utanıp çekilmemi beklemeyin. Ben öyle bir insan değildim, hele ki şu anda.

Onu hâlâ öpmek istiyordum.

Yaman da aynı istekle bana bakıyordu.

Az önce sunduğu teklifi kabul ettiğimi belirtircesine yavaşça yerimde doğruldum, elbise giydiğim için açılan bacaklarımı önemsemeden kucağına ata biner gibi oturdum. Yaman sesli bir şekilde yutkunmuştu. Belimde olan ellerini sıkılaştırıp beni kucağına iyice yerleştirdi.

Rahattı. Evet, kucağı gerçekten çok rahattı. Kucağında minicik kalmıştım, etrafıma sahiplenir gibi sarmış olduğu kolları sayesinde sanki bedenlerimiz bir bütün olmuştu. Giymiş olduğum elbise pozisyondan dolayı yukarı doğru sıyrılmıştı, beyaz bacaklarıma meydana çıkmıştı.

Yaman hiçbir şekilde açılan bacaklarıma bakmıyordu, gözleri sadece yüzümdeydi. Yaman'ı azıcık bile tanıyorsam kucağına kendi isteğimle oturmama rağmen rahatsız olabilme ihtimalimi göz önünde bulundururdu.