DİKİŞ TUTMAZ AŞK | Texting

3.6

Uyarı! Bu bölümde Yeter teyzeye bir şey derseniz bozuşuruz.😌

💫

Sıcaktı.

Hem de aşırı derecede sıcaktı.

Ağzımı şıpırdatarak yüzümü bulunduğu yere sürttüm. Yanağımın altında olan pürüzsüz yüzeyle mırıldandım. Nerede olduğumu anlamak adına elimi bulunduğu yerde dolaştırdım.

Avcuma temas eden sertliğe ve sıcaklığa karşı kaşlarımı çattım.

Nerede uyuyordum ben amına koyayım?

Kapalı olan gözlerimi araladığımda Yaman'ın göğsünde uyuduğumu anladım, elim onun karın kaslarının üst kısmında duruyordu. Yarasına temas etmiyordu.

Yaman'ın sağ eli belimin çevresine sarılı şekildeydi, sol eliyse saçlarımın arasındaydı. Beni kendine doğru iyice çekmiş ve kolları arasına almıştı. Kafamı kaldırmak istesem de Yaman'ın eli dolayısıyla kaldıramıyordum.

Başımı yukarı doğru kaldırdığımda Yaman'ın gözlerinin kapalı olduğunu ve uyuduğunu gördüm.

Rahat bir nefes alıp Yaman'ı incelemeye başladım, uyuduğunda çok masum duruyordu. Belki de dışarıdan sert görünen adamın, uyurken masum durması... Tatlıydı.

Aklıma dün Yaman ile neredeyse öpüşeceğimiz geldiğinde yutkundum. Aramızda bariz bir çekim vardı, bunu inkar edecek değildim. Bir şey itiraf etmem gerekirse bu çekimden hiç rahatsız olmuyor, aksine biraz daha fazlasını istiyordum.

Yaman ile yakın olmamız doğru muydu?

Düşüncelerime göz devirdim.

Dün gece Yaman'ın kucağında uyumuştum, belime sarılı kolları ve hâlâ kucağında olduğunu varsayarsam, bunu sorgulamak için biraz geç kalmıştım.

Akışına bırakacaktım. Sözde dikiş nakış teamden kurtulacağız, diye başladığımız bu oyunun sonu nasıl biterdi bilemezdim. Kahin de değildim, bu yüzden aramızdaki ilişkinin nasıl devam edeceğin dair hiçbir fikrim yoktu. Ama bildiğim bir şey varsa o da akışına bırakmanın bize daha iyi geleceğiydi.

Kafamda kurguladığım düşüncelerden Yaman'ın hareket etmesiyle sıyrıldım, uyanacağını düşünüp hemen gözlerimi kapattım.

Biraz rol kesmekten kimseye zarar gelmezdi.

Altımdaki bedenin hareketleri arttığında Yaman'ın tamamen uyandığını anladım. Belimdeki ellerin çözüleceğini düşünsem de Yaman belimi daha sıkı kavradı.

Hâlâ göğsüne yaslı olan kafamı çenemden hafifçe tutarak yukarıya doğru kaldırdı. Bakışlarını yüzümde hissediyordum. Parmak uçlarını yanağımda dolaştırmaya başladı, hareketleri beni uyandırmaktan korkar gibi sakin ve kibardı.

Uyuma taklidi yapmayı sürdürüyordum, ne yapacağını merak ediyordum. Yaman beni hiç şaşırtmayarak yine yüzüme dökülmüş saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdı. Hiç bıkmadan bu davranışı yapıyordu...

"Saçların da senin gibi asi..." diye fısıldadı.

Beni uyandırmamak için aşırı sessiz konuşmuştu. Hızlanan kalbime içimden küfür savurdum.

Yaman'ın, yüzümü ezberlemek ister gibi olan bakışlarını gözlerim kapalı olmasına rağmen hissediyordum. Yanağımın onun göğsüne yaslanan tarafı şişmişti, parmak uçlarını yanağımın şiş tarafına bastırdı. Sessiz bir gülüş sesi duydum.

Parmaklarından kurtulmak için mırıldanarak kafama hareket ettirdim.  Kurtulmak adına yaptığım bu hareket, parmaklarının dudağıma temas etmesiyle sonuçlanmıştı.