Mr. F | Hyunlix Omegaverse ✓

31. Bölüm (F)

•

Aylar, mevsimler, yıllar birbirini kovaladı. Aynı ikisinin uzunca bir süre oynadığı ufak yakalama oyunu gibi hiç hızlarını kesmeden devam ettiler.

O gün evde büyük bir telaş vardı. Felix ve Hyunjin hızlı bir şekilde büyük evlerinin mutfağında bir sağa bir sola koşuşturuyor, işlerini halletmeye çalışıyorlardı.

Üst kattan gelen tıkırtıyla ikisi de bir anda durup birbirlerine baktılar. Ardından sesleri çıkmadan dudaklarını oynattılar. "Eva."

Felix hızlıca işe geri dönerken Hyunjin ise mutfaktan çıktı. Kapıyı kapattıktan sonra koşar adımlarla üst kata yöneldi.

Çocuk odasının kapısı açıldığında hemen karşısında Hyunjin vardı, minik Eva'nın. Ve beşinci yaş günü için yapılan hazırlıktan haberinin olmaması gerekiyordu minik prensesin, bu bir sürprizdi çünkü.

"Baba!" Diye kollarını açtı, koşarak babasına sarıldı minik.

Hyunjin de hemen kızına sarılmış, onu kucağına alarak bir tur da döndürmüştü. "Benim güzel kızım uyanmış mı~"

"Baba baba! Dün gece rüyamda ne oldu biliyor musun?"

"Hm?" Hyunjin hala kucağındaki kızının saçlarını severken yüzüne bakarak gülümsedi. "Ne oldu?"

"Bir sürü tavuk vardı, tüylü tüylü hem de bembeyaz! Onları sevmek istediğimde hepsi benden kaçtı ama bir tanesi kaçmadı. Yanıma geldi, sonra bana bir tane yumurta verdi."

"Çok ilginç bir rüyaya benziyor. Sen yumurtayı ne yaptın?"

"Aldım tabi ki de! Onu Felix babama getirecektim ama uyanınca bulamadım."

"Alındım." Dedi Hyunjin dudağını bükerek. "Hyunjin babaya yok mu Eva?"

"Ama yumurta masmaviydi, aynı Felix babamın gözleri gibi. Bu yüzden ona hediye etmek istemiştim."

Hyunjin mırıldandı. "Onun gözleri zaten benim en büyük hediyem sanırım..." ardından kızına döndü. "Hadi yardım edeyim sana da yumurtayı arayalım!"

Eva onayladığında Hyunjin kızını geri çocuk odasına götürmüş, Felix babasının hızlıca hazırlanması için ona epey bir zaman kazandırmıştı.

•

Kapı tıkladığında odayı tarumar etmiş baba kız bir anda kapıya doğru döndüler. Felix ise şaşkınlıkla odaya bakmıştı. "Bu odanın hali ne? Savaştan mı çıktınız?"

Eva bir anda başını öne eğdi. "Baba..." diye fısıldadı Hyunjin babasına doğru. "Gözlerini kapatırsan babam bizi göremez."

Hyunjin buna gülmüş, yine de gözlerini kapatmıştı. Felix ise ikisinin haline başını yana eğerek gülümsemişti. "Sizi yaramazlar, ikinizi de görebiliyorum. Hadi hazırlanın da aşağıya gelin. Dağınıklığı sonra toplarsınız."

"Kahvaltı!" Derken Eva bir anda kollarını kaldırmış, ardından hoplaya zıplaya dolabının yanına gitmişti.

Eh, birkaç dakika sonra aşağıya indiklerinde daha da çok şaşırmıştı minik prenses. Çünkü aşağıda beklediğinden daha fazla insan vardı.

Eva aşağıya indiğinde hepsi alkışlamıştı. Jeongin, Minho, Seungmin, Chan, Jisung ve Changbin amcaları, Jisue teyzesi... ama bir tanesi alkışlamamış, koşarak yanına gidip kocaman sarılmış, bir de üstüne bağırmıştı. "İyi ki doğdun Evaaaa!"

Eva da hemen sarılmıştı, dört yaşını biraz geçmiş en yakın arkadaşı olan Joon'a. "Senin de doğum günün kutlu olsun Joonie!" Diye yanıtladı.