<16>

293 25 2
                                    

Evet yeni bölüme hoşgeldiniz
Beklediğimden çok daha geç geldi bu yüzden hepinizden özür dilerim ama gerçekten yazacak zaman bulamadım
Sizi fazla tutmayacağım, iyi okumalar

Oy vermeyi, yorum yapmayı ve etmediyseniz beni takip etmeyi lütfen unutmayın

Bir hata veya anlam karmaşası fark ederseniz lütfen belirtin!!!

YENİ BÖLÜM AYNI GÜN HAFTAYA GELECEKTİR!!!

<>

"Sonunda geldin lan, vallahi bizimkilere gelecek-gelecek birazdan demekten yorulmuştum"

Kapının eşiğinden içeri girdiğim anda dibimde biten Ekin omzuma iki kere vurup rahatlamış bir ifadeyle bana karşı konuştuğunda beni geldiğim evin salonuna yürütmüştü.

Her yer pembenin farklı tonlarında renklere sahip balonlar ve duvar süsleriyle doluydu, salonda sadece tanımadığım iki Altay yaşında adamın oturduğunu görmemle geri kalanların bahçede olduğunu anladım.

Ben salonu ve karşımda oturur halde bana bakan adamları süzerken Altay'ın salon kapısından içeri girmesiyle ona döndük.

Oturan adamlar bir bana bir ona bakmışlardı.

"Benziyorsunuz lan-"

Konuşan adam Altay'a bir bakış attığında cümlesini düzeltti.

"Benziyorsunuz yani komutanım"

Altay yavaş adımlarla çoktan yanımıza gelmiş ve sağ yanımda konuşan adama kaşlarını çatarak durmuştu.

"Herhalde benzeyeceğiz mal Tolga, kardeşim o benim"

Adının Tolga olduğunu öğrendiğim adam susup kafasını ağır ağır sallamakla yetinirken Altay kendi soluna dönerek bana bakmış ve bana hitaben konuşmuştu.

"Timden Tolga ve Emre, diğer herkes bahçede oraya geçin sizde"

Ekin'e de bir bakış attığında Ekin kafasını salladı. Acaba timin geri kalanıda mı buradaydı?

Elimde tutmakta olduğum beyaz karton poşeti sallaya sallaya salonun gerisinde kalan bahçeye çıkış kapısına yürürken benden ilerde olan Ekin'i takip ettim.

Cam kapıdan bahçenin sakin bir durumda olmadığı anlaşılıyordu, pembe iki katlı pasta henüz kesilmemişti.

Pastanın üstünde altın renkli, kalp şeklinde pembe mücevherleri olan hoş bir prenses tacı vardı.

Cam kapıyı açan Ekin'in arkasından dışarı çıktım, oturma takımlarında oturan kadın ve adam topluluğundan Gökay Bey ile Hayat Hanım'ı seçebilmiştim. Yaşları otuz beşten küçük olan şahıslar bahçenin sonunda kaldığını görüyor olduğum çardaktalardı, bizimde yerimiz anlaşılan orasıydı.

"Anne, biz de çardağa geçiyoruz", Hayat Hanım başını sallayarak Ekin'i onayladığında Hayat Hanım ve Gökay Bey dışında oturma takımlarında oturan beş adam ve beş kadından sarı saçları beyazlamış kadın konuşmaya dahil olarak bana seslendi.

"Rıza! Ben Aylin teyzenim oğlum! Ağla Aykut bak, ilk ben tanıştım"

Döndüğü adam gözlerini kısarak Aylin Hanım'a bakmış sonra da bana kısa bir bakış atıp gülümsemişti.

"Memnun oldum Rıza. Ekin, len eşek sıpası geçsenize çardağa. Sizin bu masada oturmanıza yıllar var daha"

"Of enişte ya", Aykut Bey masadan aldığı pikniklerde kullanılan plastik kaşığı Ekin'e fırlattı. "Ulan salak amcanım ben senin"

"Yo eniştemsin", Hayat Hanım'ın kız kardeşi olan bana seslenen kadın Aylin Hanım'ın Gökay Bey'in erkek kardeşi olan Ekin'e plastik piknik kaşığı fırlatan Aykut Bey ile evli olduğunu algılamam sanırım kıymetli dakikalarımı aldı.

Olayı çözdüğüm saniyede Aykut Bey'in çoktan bizi kovmuş olmasıyla çardağa doğru Ekin'le yan yana yürümeye başlamıştık.

Biz yetişkinlerle uzun uzun konuşurken Altay ve timindeki Tolga ile Emre bile çoktan çardağa geçmişlerdi.

Çardağa vardığımızda tüm gözlerin üzerime düştüğü kalabalıkta Altay'ın yanı olan boşluğa oturdum, diğer yanımda hâlâ boğmak istediğim Çağrı vardı.

İsminin Lena olduğuna karar kıldığım kıza elimde tuttuğum poşeti uzattığımda gülümsedi, Deha'nın kucağında oturuyor haldeyken benden utandığı belliydi.

İlkokul son veya bir yaş daha küçük olmalıydı, ona aldığım kolye tamda beğeneceği türdendi anlaşılan.

Pembe mücevherden oluşan kalp şeklinde bir ucu olan gümüş zincirli bir kolyeydi, şu ara çok popüler olan bir aksesuar-takı markasından almıştım.

Bana şirince teşekkür etti, kendisine aldığım şeyi açmış ve beğendiğini anlayacağım bir konuşma şekliyle Deren'e kolyeyi taktırmıştı.

"Kız bak bu kolye şu ara çok moda, bende bile var"

Deren'in konuşması ile Lena güldü, Barın ile Altay moda hakkında konuşup durmasından nedenle ona uyarır bakışlar atmış fakat Deren bu bakışları sadece kolye ile Lena'ya baktığından fark etmemişti.

Artık tanışma faslı geldiğinde herkes önce benim başladığım şekilde adlarını, yaşlarını ve mesleklerini söylemişlerdi.
Tabiki tanıdığım kişiler bu tanışmaya dahil değillerdi, ortamdaki samimiyetsizlik artık yok olduğunda mesafeli olsada hoş bir konuşma başlamıştı...

<>

Evet bölüm sonu
Umarım beğenmişsinizdir
Bölüm Perşembe gelecek
Oy vermeyi, yorum yapmayı ve etmediyseniz beni takip etmeyi lütfen unutmayın
Görüşmek üzere
Sizleri seviyorum
Hoşçakalın

RIZAWhere stories live. Discover now