...
Sabah Mehmet'in kollarında gözlerimi açtım. Ne ara bu noktaya geldik diye düşünüyordum. Abi dediğim adamın koynuna mi girmiştim? Gerçi benden fazla da büyük sayılmazdı. İki yaş büyüktü.
Anamlar konuşurken 20 yaşında olduğunu duymuştum. Her yerde de bir tanıdığı var. Çoban olduğu için.
İçimde bir huzursuzluk, pişmanlık hissi vardı. Yapmamız doğru muydu? Yapmamalı mıydım? Ya beni bırakırsa? Ya beni kandırıyorsa? Eğer beni kandırıyorsa ilerideki kocamın yüzüne nasıl bakarım?
Bu sorular içten içe beni bunalıma sokuyor, sinirleniyordum.
Ben bunları düşünürken Mehmet uyanmaya başlamıştı. Göz göze geldik ve dudaklarıma kısa bir öpücük kondurdu.
Uykulu bir ses tonuyla Mehmet: Günaydın gülüm
"Günaydın canım"
Mehmet: Kasıkların hala ağrıyo mu ? Acıktın mı ?
"Yohk ağrımıyo. Kurt gibi açımmm"
Mehmet: O zaman kahvaltı yapalım.
"Yok. Eve gitmem gerek. Kendim kahvaltı hazırlamak istiyorum."
Mehmet "Tamam canım" diyerek yataktan kalktı ve üstünü giyinmeye başladı. Ben de üstümü giyinmeye başladım.
Telefonun kamerasından kendime bakıyodum. Saçım başım dağılmış boynum, boğazım morarmıştı. Isırık izleri duruyordu.
"Yaaa Mehmeeeett bunlar nolcak yaa anam babam ne der ?"
Mehmet: Şal sar bir kaç gün sonra geçer yavrum. Acıyo mu?
"Dokununca acıyoo"
Mehmet: Kıyamam merhem alam
"Yok ya merhem daha da acıtır sürerken"
Mehmet: Tamamdır canım
Boynumu şal ile sardım. Mehmet ile köye doğru gitmeye başladık. Yol da giderken:
"Sence horoz mu yumurtadan çıkar yoksa yumurta mı horozdan ?"
Mehmet: Bu cevaba horoz demiş ki bu soru becerdigim tavuğu ilgilendirir
Kahkaha atmıştık.
"Ayol ayıp yaaa."
Mehmet: Ayıp değil daha dün yaptık.
"Olsun utaniyom ben."
Mehmet "Tamam kızz" diyerek yanağımdan öptü.
Yolda giderken konuşuyorduk. Konuşurken bir yandan o yakışıklı suratına bakarak şehvetli şeyler düşünüyor diğer yandan yaptığımdan dolayı pişmanlık duyuyordum. Gerçi zevkliydi fakat beni kandırmasından da korkuyordum. İkilemde kalmıştım. Ona güvenmekle hata mı ettim yoksa iyi ki de güvenmiş miydim?
Her durumda kızlığım gitti fakat ben takılmak değil yuva kurmak istiyom. Eğer benimle takılıp atarsa ileride ailemin ve kocamın yüzüne nasıl bakacaktim?
Bunları düşünerek dalıp gitmiştim.Mehmet: Heeeyy alo aloo Reyhan Hanım burda mısınız?
Bir süre sonra Mehmet elini Reyhan'ın gözlerinin önüne koyup dalgınlıktan kurtardı.
Mehmet: Ne düşünüyon kız
"Ş-şey dün ki şeyi" utanarak dediğim şeyle kahkaha attı.
Mehmet: Allah'ım ya
"Ne yaa şurada bir dere var. Ağaç da var. Dinlenek biraz."
İleride gördüğüm dere, ağaç ve papatyaların yanına gittik.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖYLÜ GENÇLER (+18)
RomanceMasum köylü kızı Reyhan ve çoban Mehmet'in tutkulu aşkları...