1.9

14.8K 799 83
                                        

Bu bölümü siriusmmzz'e ithaf ediyorum ❤️

💫

Bana dönük gözlerin sahiplerine bakmadan derin bir nefes aldım, başım ağrıyordu. Hastanede Efe ile olan olayımız yayılmıştı. Dedikodu malzemesi çıktığı için herkesin gözü üzerimdeydi.

İki gündür, izinli olduğum için hastaneye gelmiyordum. Ve şunu fark etmiştim ki hiç özlememiştim.

Seslerinin duyulmadığını sanıp hakkımda konuşan bir avuç aptala göz devirip Derya'nın yanına gittim, Serhat ile konuşuyordu... Önceden birbirlerine bu kadar yakın değillerdi, arada bir olan bakışma dışında fazla yakınlıkları yoktu ancak Efe'nin doğum gününden sonra yakınlaşmış gibiydiler.

O saçma gece en azından birilerine iyi gelmişti.

"Naber?" ikisinin konuşmasını bölmüştüm. Ama pek umursamadılar. "İyidir, senden naber?" dedi Serhat.

"İyi diyelim iyi olsun." diye mırıldandım başımı ovalayarak. Sanki her geçen dakika ağrı katlanarak artıyordu.

"Asya, başın mı ağrıyor?" dedi Derya yanıma yaklaşıp.

"Evet." diye mırıldandım. Baş ağrısından nefret ediyordum. Bu gece nöbetim de olduğu aklıma gelince sıkıntı ile ofladım.

"İlaç içtin mi?" Serhat'ın sorduğu soruya kafamı olumlu anlamda salladım. Arada sırada baş ağrım tutardı ve çekilmez olurdu.

"İçtim etkisi yok, bir de çok gürültü var. Daha fazla ağrıyor." öyleydi acil de olduğumuz için gürültü hiç eksik olmuyordu. Ağlayan çocuk sesleri, toplum kurallarından bir haber takılıp yüksek konuşan insanlar ve de kuru gürültü; bunların hepsi birleştiğinde dayanılmaz oluyordu.

Normalde bu ortama ve gürültüye alışkındım, ancak başım ağırdığında yanımda biri nefes alsa batardı.

"Üstüne üstlük bu gece nöbet var." dedim sıkıntı ile nefesim dışarı vererek.

Kötü olduğumu görüp, "Nöbetini bana devret istersen, yavrum. Eve geçer dinlenirsin." diyen Derya'ya insanlığın en büyük buluşunu keşfetmiş gibi baktım.

Böyle bir dostumun olması inanılmaz bir nimetti.

"Ya var, ya! Sen bir tanesin!" dedim hemen sırnaşarak. "Allah razı olsun."

"Ayol ne yaptım? Hadi sen eve uç dinlen. Ben senin yerine nöbet yerlerini değiştiririm, boşuna uğraşma direkt eve git."

Derya'ya bolca hayır duası ettikten sonra yanlarından ayrıldım.

Önce dolabıma gidip eşyalarımı almam gerekiyordu. Ayaklarımı sürüye sürüye hareket ediyordum resmen. Karşıdan gelen Efe'ye dik dik baktım, burnunda bir bant gözünde ise morluk vardı.

Beni gördüğü anda kafasını eğdi.

Bir saniye ne?

Normalde olsa bana bakar, üstüne de bedenimi rahatça süzerdi. Ancak şu anda beni gördüğü için gerilmişti, adımlarını hızlandırmış kafasını kaldırmadan ilerliyordu.

Kavgadan dolayı olduğunu hiç sanmıyordum çünkü Efe'yi tırnağımın ucu kadar biliyorsam o geceden sonra inatla beni rahatsız etmeye devam ederdi.

Bunda başka bir iş vardı.

Yaman söylediğini yapıp hallettirmiş olmalıydı.

DİKİŞ TUTMAZ AŞK | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin