Kapının açılmasıyla içeriye giren adamıma döndüm. Beklenti içinde baktığımda yüzünde ki piç sırıtışı hayra alametti demek ki. Bulmuştu.
"Abi, buldum. 24 yaşında , okuyormuş ondan görmemişsin bu zamana kadar. Abisinin düğünü için gelmiş. Temelli dön...
Keyifli okumalar. Satır arası yorumlarınızı bekliyorum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🖤
"Bu"deyip sustum. Hâlâ bakışları dudaklarımdaydı. Gözlerini çekmeden yüzümü inceliyordu. "Sen"diyebildim dilim döndüğünce.
Farklı bir boyutun kapısı açılmış , ikimizde oraya ışınlanmıştık adeta. Kaç dakika öptü beni bilmiyorum. Günlerce sürmüş gibi geldi her saniyesi. Kara gözleri gözlerime ilişti. Hiç böyle bir bakış görmedim ömrümde. Erimiştim. Kocaman kadın , onun kollarında erimiştim işte.
"Biz"dediğimde güldü. Dilim tutulmuş gibiydim. Ahraz olmuştu bedenim, lâl olmuştu dilim. "Biz ne yaptık?"diye aklımdan geçeni sorduğumda gülüşü büyüdü.
Alnını alnıma yasladı. Çok yakındık zaten. Bu yakınlıkta daha önce kimseye yaklaşmamıştım.
"Kaçmaya devam mı edeceksin Sayem?"dediğinde kalbimin hızlı atışı iyice arttı. Bundan bir ay önce adını dilimden düşürmediğim adamın şimdi dilindeydi adım. Birde üstüne sahiplik eki ekliyordu yüreğimi eline alıp sıkarcasına tutuyordu resmen.
"Karan"dedim sızlanırcasına ama o göz bebeğime bakıyordu bir cevap vereyim diye. "Olmaz. Seni hayatıma alamam. Senin hayatına giremem"dediğimde çatıldı o kara kaşları.
"Niye?"dedi gözleri dizlerimin üzernde duran ellerme gitti. Sıkıca ellerimi tuttu. "Niye güzelim? Bir sebep sun bana. De çirkinsin, de fakirsin, de bakmam ben sana"deyip iç çekti. "Altı sene çekmedin mi bu sevdanın yükünü , yorulmadın mı? Ne olur izin versen şimdi ben sırtlansam?"
İyi diyordu. Hoş diyordu ama ne diyecektim karşımda beklentiyle bana bakan adama.
"Dokuz"dedim düzeltircesine. "Dokuz sene sevdim seni."dediğimde eteğimde ki tüm taşlar onun avcundaydı artık.
"E daha ne. Bırak bir dokuz sene de ben seni seveyim"dedi içtenlikle.
"İstemiyorum"
"Lan"dedi. Kafasını gök yüzüne kaldırdı. Derin soluğunu içine çekip geri bana döndü. "Seviyorum diyorsun. Yok diyorsun Saye. Söyle"dedi. Tuttuğu elimi kaldırıp avuç içini öptü.
O öptü ben bugün avuç içlerimden vuruldum.
"Söyle bana onu yapayım."dedi sakinlikle.
"Yok"dedim onun gibi kararlılıkla. "Bizden olmaz."başıma geleceği biliyordum. Bugün ona burda tamam desem yarın evlendiğimizde bebek isteyeceklerdi. Kuma diyeceklerdi. Yapamazdım. Sevdiğim adamı kendimle birlikte bu derdin içine bile bile sürükleyemezdim. "Bu öpücük"dedim son kez dudaklarına bakarken . "Bu öpücük bir hataydı Karan"dediğimde kasılan çenesinden dişlerini sıktığını görebiliyordum.