27. Bölüm

1.4K 270 147
                                        


"En başından beri tek düşündüğün bebekti!"

"Sana geldiğimde hamile olduğunu bile bilmiyordum Felix."

"O zaman neden bu ucuz tuzağı kurdun? Neden durduk yere bana beni sevdiğini söyledin? Neden duygularımla oynadın lan neden?!"

"Duyguların? Sana açıkça sordum. Beni sevip sevmediğini sordum, sen de hayır dedin."

"Ne deseydim? Ah üzgünüm Hyunjin, aşkından ölüp bitiyorum, ne olur beni sev mi deseydim?"

"Keşke deseydin de seni affetmek için bir bahanem olsaydı!"

"Ne-"

"Ne."

Demişlerdi ikisi de bir ağızdan. Felix kaşlarını çattı. "Beni neden affedesin ki?"

"Beni yalanlarla kandırıp beş yüz defa falan ortada bıraktın çünkü. Kırıldım sana, ama konumuz bu değil. Beni seviyor muydun?"

"Hayır hayır, neden affetmek istedin yani?"

"Beni seviyor muydun?"

İkisi de kısa bir süre birbirlerine baktılar.

Arkada oturup şaşkınlıkla onları izleyen dörtlünün çeneleri zemine düşmek üzereydi. Yüksek tansiyonlu bir polis/suçlu tartışması görmeyi beklerken ebeveynleri boşanmak üzere olan çocuk gibilerdi şimdi hepsi.

İkisi de aradan biraz süre geçmiş olmasına rağmen konuşmamıştı. Sessizliği bozansa Jeongin oldu. "Lan bir şey diyin artık!"

Changbin Jeongin'in bileğini tutmuş, kaş göz yaparak susmasını işaret etmişti. Hyunjin derin bir nefes alarak onları dinleyen arkadaşlarına döndü. "Bizi biraz yalnız bırakır mısınız?"

Jisung ayağa fırladı. "Hayır! Arkadaşıma zarar verme-"

Jeongin ise omega arkadaşının kolunu tutarak onu durdurmuştu. "Kimsenin kimseye zarar vereceği yok Jisung. Demek ki özel konuşmak istiyorlar."

Jisung medet umarcasına Felix'e baktı. Felix hafifçe başını eğip Jeongin'i desteklediğini gösterince oflaya puflaya, ayaklarını sinirle yere vurarak en önden odadan ayrıldı.

Ardından diğer üçü de kalkıp peşlerinden takip ettiler. Odanın kapısı kapandığında Felix ve Hyunjin baş başa kalmıştı.

Felix diğerlerinin kalktığı koltuğa doğru gidip otururken bir yandan da konuştu. "Ne söyleyeceğini bilmiyorum ama sana güvenmediğimi bil Hyunjin. Hiçbir zaman da güvenmeyeceğim."

"Sorun değil." Derken Hyunjin de gidip hemen karşısındaki sehpaya oturmuştu. Göz temasını kurabilmek için yapıyordu bunu.

"Yeni yalanlarını planlamak için zaman kazanmaya mı çalışıyorsun?"

"Felix lütfen... yalan söylemeyeceğim. Bu kadar yolu ucuz bir yalan için gelmedim."

"Hm? Amerika'ya gelirken de mi böyle düşünmüştün sayın yalancı? Sana güvenmiyorum."

Hyunjin başını öne eğdi, derin bir nefes aldı. "Neden sadece benim yalanlarımı sayıyorsun Felix? Sen melek misin sanki?"

"Melek olduğumu iddia etmedim."

"Edemezsin zaten." Başını kaldırıp Felix'e baktı. "İlk tanıştığımız saniye bana bir yalan söyledin. Flaş bellek sana ait değildi hani, hatırlıyor musun?"

"Ne deseydim? Ha benimdi bu ben de Mr. F'im al beni tutukla mı deseydim?"

"Tutuklanacak bir suçlu olduğunu bilmen güzel. Sonuçta bir suçluydun, değil mi? Veri kaçakçılığı, siber hırsızlık, şifreleme, özel hayatın gizliliğine müdahale, virüs yazılımı ve yayılımı... suç listen sonsuza kadar gidiyordu."

Mr. F | Hyunlix Omegaverse ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin