19

1.6K 90 9
                                        

"Hoşgeldin," Eylül, adamın geçmesi için geri çekildi. Barış, elindeki karton poşetle girdi içeri. Ne vardı bilmiyordu ama kafasını sokup bakmak istemedi. "Yeni çay demledim, ister misin?" Niye gelmişti ki adam? Sevişemeyeceklerdi. Eylül hala fiziken güçsüzdü. Bünyesi böylesine bir aktiviteyi kaldıramıyordu. Bugün doktorunu arayıp üstü kapalı bir şekilde çok fazla nefesi tıkandığını söylediğinde doktoru ona beslenmesine dikkat etmesini ve vücudu biraz toparlayana kadar kendini yormamasını söylemişti.

"Yok, içmicem." Dedi Barış. Kendini koltuğa attı. Ne diye gelmişti? Sevişemeyeceklerdi. Belli değil miydi? Ee o zaman? Ne diye gelmişti? Eylül'ü görme ihtiyacı mı hissediyordu? Yoo. Gidecek başka bir yeri yoktu esasında. O yüzden buradaydı.

  Eylül karşısındaki koltuğa otururken kızın elinin sağ yanında biraz fazla oyalandığını gördü.

"Ağrıyor mu?" Diye sordu. Eylül'ün anlattığına göre böbreğinin teki geçen sene çalışmayı bırakmıştı. Diğerinin de belli ki sıkıntıları vardı. Üstelik kız asla dikkat etmiyordu.

"Yok, iyiyim." Toparlanıp gülümsemeye çalıştı.

  İlk defa böyle salonda düzgünce oturuyorlardı sanırım. Yani Barış, kızdan bir şey beklemeden öylece. 

"Versene şu kumandayı." Eylül kumandayı uzattı. Adam birkaç kez zap yapıp bir spor programında durdu. İzlemeye başladı.

  Saçmaydı ama bir adımdı işte tüm bunlar. Yani kız öyle olduğunu düşünüyordu. Onum sevgisine ihtiyacı vardı, muhtaçtı. Dizlerine uzanmak, birazcık dahi olsa sevgi görmek istiyordu. Ama mümkün müydü?

  Karşılıksız aşk diye bir şey vardı. Ve çok can acıtıcıydı.

"Barış," dedi yumuşak bir sesle. "Yanına gelebilir miyim?" Baktı kıza, sıkıntıyla iç geçirdi. Ama kafa salladı sonra.
 
  Eylül de gülümsemesine engel olamadan kalkıp adamın dizlerine uzandı. O televizyon izlerken gözlerini kapattı. Sonra, uykuya dalmak üzereyken belli belirsiz bi el hissetti, sağ yanında, ağrıyan böbreğinin hemen üstünde.

*

  Koltukta uyuyakaldığını hatırlıyordu. Barış onu odasına taşımış olmalıydı. Ama şimdi ortalıkta görünmüyordu. Çıkıp gitmişti. Telefonunu kontrol etti, bir mesaj da göremedi.


Gunaydin
08.45
Antrenmanda misin
10.00

Yok
Dubaideyim
10.01

    İçine kurt düştü. Dün gece evindeydi daha. Dizlerine yatmıştı. Çok mu zordu ki haber vermek.

  Aklına gelen ihtimalle elleri titreye titreye Simay'ın profiline girdi. Storylerini açtı.

  O da Dubai'deydi.

august // barış alper yılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin