•Minho, Jeongin, Jisung, Felix, Hyunjin ve Changbin, hepsi bir masanın etrafındaydı şimdi.
Jisung, Felix ve Changbin üçlüsü merakla ne olacağını bekliyordu. Jeongin ve Minho ise konuşması için masanın altından Hyunjin'i dürtüp duruyorlardı.
Sonunda Hyunjin başını kaldırıp Felix'e bakarak söze girdi. "Minho ve Jeongin, durumu bilmedikleri için sizi kaçırmış, üzgünüm."
Üçü şaşırmıştı.
Hyunjin de resmen onları daha çok şaşırtmak istercesine sözlerine devam etti. "Zaten sahte kimlikleriniz ve Kanada pasaportlarınız hazır. Tekrardan masrafa gireceksiniz ama, gitmekte özgürsünüz."
"Ama-"
Hyunjin Felix'in lafını kesti. "Yalnızca bana izin vermeni istiyorum. Kızımız doğduğunda arada bir onu görmek istiyorum."
Felix kaşlarını çatarak Jisung'a baktı. İkisinin aklında da aynı şey vardı; Hyunjin doğuma kadar geçen süre boyunca Felix ile görüşemezse muhtemelen ölecekti. Kaçarken bunu düşünmüş, zaten ara ara göğsünü daraltmıştı bu düşünce.
Hyunjin karşılarında açıkça yenilgisini kabul ederken, cesaret gerektiren laflar sarf ederken bu his daha da ağır bastırdı.
Changbin içinse durum daha farklıydı. Alfa içgüdüleri yüzünden kaşlarını çatmış, soğuk bir sesle konuşmuştu. "Asıp kesiyordun, hayırdır? Sen değil miydin Felix önemsiz de bebeğimi alacağım da yarrak kürek konuşan?"
Hyunjin yumruğunu sıktı, öfkesini bastırıp başını öne eğdi. "Ben fikrimi değiştirmeden önce gidin."
Sonunda ikisinin de aklını karıştıran soruyu sordu Felix. "Ama Hyunjin, ben gidersem ölürsün."
Minho çatık kaşlarla arkadaşına dönerken Jeongin avucunun içiyle alnına vurmuştu. Arkadaşlarının bağlandığını öğrenmelerinin epey kötü bir yoluydu bu.
Hyunjin derin bir nefes aldı. "Zaten beni bırakıp gitmeyecek miydin Felix? Zaten bunu göze almamış mıydın? Neden umursuyormuş gibi yapıyorsun ki? Yaptıklarım için ufak bir ceza olarak düşün. Sana yenilmekle... çok da farklı değil."
"Beter ol." Dedi Felix sinirle. Ardından oturduğu yerden kalkıp Jisung'un elini tuttu. "Gidelim."
Sahiden, ellerini kollarını sallayıp kalkıp gitmişlerdi evden. Ona güvenip güvenmeme konusunda hala tedirginlerdi ama kafaları da bir hayli karışıktı şimdi, epey arap saçına dönmüştü ortalık.
•
Jeongin, Minho ve Hyunjin beraber Kore'ye döndüler. Ne derlerse deseler Hyunjin'i ikna edememişlerdi. Kayıtlarda hala ölü olarak geçen Hyunjin, mesleği bırakıp kendi halinde evde takılmaya başlamıştı. Arkadaşları onu sık sık ziyaret etse de yavaşça eriyor, vücudunun çöktüğünü hissediyordu.
Tek sebebi bağ yüzünden de değildi. Hyunjin ilk defa bir duyguyla tanışmıştı 30 yaşına geldiğinde, pişmanlık.
O evde Felix'le, bebeğiyle birlikte olabilirdi. Gururu, öfkesi ve siniri onu yenmişti. Kalbi farklı söylerken mantığı onu farklı bir yere çekmişti.
Çünkü mantığına göre Felix ile birlikte olması mümkün değildi. O bir suçluydu, Hyunjin ise polis.
Ama Hyunjin artık polis değildi.
Evde tek başına ölümü bekleyeceğine, huysuz bile olsa... omegaya akşam yemeği hazırlıyor olabilirdi. Büyüyen karnına masaj yapabilir, omeganın altın sarısı tutamlarını sevebilir, onun sıcaklığıyla uyuyup uyanabilirdi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mr. F | Hyunlix Omegaverse ✓
FanfictionSiber suçlar polisi Hwang Hyunjin ve onun biricik baş belası siber hırsız Lee Felix. (Ukelix, omegaverse, mpreg, hyunlix) #hyunjin 🥇 07.04.2025 #hyunlix 🥇 12.04.2025 #skz 🥇 26.04.2025