Selamlar
Nasılızz
İyiyiz insallah
Ben iyiyim
Sizde iyi olun
Şarkısız dinlemeyin!!!
<3
~
Güneş akkan
Oturduğumuz masada karşımda olan kılıçın annesi gülerek bana bakıyordu. Şaşkınlığımı gizleyemiyordum seher olarak biliyordum adını ama çiğlem demişti kılıç ise sonrasında anlatmıştı annesi sevmiyordu seher ismini ama karun amca için hep seher olmuştu çiğlem ismi olmamıştı. Öyle demişti kılıç. Yanımda oturan kılıç çaprazımızda oturan kuzeni ise öylece duruyordu bize bakıyordu. Sarı saçlarını at kuyruğu yapmış annesi ve babasından önce gelmişti beni ilk gördüğünde yüzü düşmüş sonrasında laf çarpmıştı iki kez. Olayı neydi bilmiyordum ama kendini belli edeceğini düşünüyordum. Hiç bir şey olmamış gibi kahvaltımı yapıyordum. Bir yandan kılıçın yanımdaki varlığının rahatlığını yaşıyordum.
"Sena kız anan ile baban geç gelmez inşallah!" Dedi karun amca. "Kılıçın çok zamanı yoktur!" Dedi karun amca.
"Yok karun dayı gelecekler birazdan konuştum." Dedi sena karun amcaya sonra kılıça bakmıştı. "Gülce de gelecek dayı problem olur mu? İşimiz var burdan sonra." Dedi sena. Yanımdaki kılıçın sert bi şekilde bardağını masaya koyması ile ona döndüm senaya bakıyordu suratı ifadesizdi.
"Emrivaki yapmamalısın sena." Dedi çiğlem abla. "Gelsin ama bir daha misafirimiz varken böyle bir şey istemiyorum evimde." Dedi çiğlem abla gülümsüyordu ama ses tonu ve söyledikleri yeterince senayı rahatsız etmişti.
"Tamam yenge." Dedi sena masaya eğdi başını. "Acelem olmazsa yapmam normalde." Dedi mahcup bi şekilde sena.
"Güneş kızım?" Dedi çiğlem abla ben yemeğimi yerken birden bana dönmesi germişti beni. "Beğendin mi güzel olmuş mu? Börek neli seversin bilemedim." Gülümseyip konuşacakken hızla devam etti cümlesine çiğlem abla. "Hepsinden yaptım kızım. Bak kıymalı var Ondanda ye kızım." Dedi çiğlem abla.
"Sağol çiğlem abla yetiyor şimdilik," kılıça baktığımda bana dönmüş aldığı böreği tabağıma koymuştu. "Hem bu kılıç koyuyorda koyuyor börekten yaptıklarından. Masayı yedirecek utanmasa emin ol." Dedim güldüm. Benimle beraber gülen karun amca ile çiğlem abla tebbesüm etmişti.
"Ye konuşma hadi doyur karnını güneş." Dedi kılıç dediklerim etki etmemiş gibi. Bu sefer onun tabağına patatesli olan börekten koyduğumda bana baktı gülümseyip. "Anne işte bak böyle böyle yapıp aç kalıyor tatlı yiyor hep!" Dedi kılıç annesine şikayet etmesi ile şokla ona baktım.
"Yalan! İftira çiğlem abla!" Dedim mızmız çocuklar gibi. "Bi kere hep tatlı getiren o inanma ona!" Dedim gülümseyerek.
Çiğlem abla bu halimize güldüğünde karun amca zeytini almış kılıça atmıştı. Kılıçın tam kafasına geldiğinde gülmüştüm bende.
"Bebeğin babası? Kılıçın arkadaşıydı sanki?" Diyen sena ile yüzümün düşmemesi için çabalayıp ona döndüm. "Arkadaşımdan duydum onun söylemi magazinde çalışıyor oda." Dedi sena. Masadaki herkes donmuştu çıt çıkmıyordu yanımdaki vural tam hareket etmişti ki ben konuştum Ondan önce davranıp.
"Bebeğimin babası yok. Öldü." Dedim gülümsedim. Sena yutkunduğunda gülümsemesi donmuştu. "Yani benim için öldü." Çatalımı yavaşça tabağıma koyduğumda sırtımı sandalyeye yasladım devam ettim. "Kılıçın eski arkadaşıymış evet." Dedim kılıçın koluna elimi koydum. "Magazinden biriyle arkadaş olmak korkunç bence. Bir gün seninde haberini yapar bilemezsin." Dedim gülümseyerek.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneş Tutulması | Yarı texting
General FictionSiz: hocam ben yapamıyorum Siz: valla olmuyor Siz: azcık yiyeyim ya nolur Siz: vallahi bakın söz yemicem bi daha Siz: tatlıyı yasakladınız anladım Siz: ama bari azcık baklava yiyeyim Diyetisyenim: olmaz bence. Diyetisyenim: baklavada kalorili Siz:...