BÖLÜM 14

4.5K 543 67
                                    

Sizlere aynı gün içinde iki bölüm getirdim. Sondaki bölüm her zamanki gibi iki hafta sonra pazartesi günü.

Yine uzun ve güzel bir bölüm oldu lütfen bol bol yorum yapın olur mu???

Kanala bekliyorum hepinizi

Keyifli okumalar  :)

🪐


"Evet kızlar, biraları da alıp geldiğime göre başlayabiliriz." Beril, elinde bira ve boş bardaklar ile gelirken kendinden önce sesi ulaşmıştı bize.

İzmir'e geleli üç saat kadar olmuştu, uçaktan indiğim zaman Rüzgar'a geldiğimi haber verip telefonumu geri kapatmıştım. Şarjım çok az olduğu için gideceğimiz yere kadar lazımdı bana. Şirince'de tuttuğumuz yazlık tarzı küçük 2+1 bahçeli eve gelirken üzerimdeki yorgunluğu atmak için direkt duşa girmiştim. Kızlarla beraber yerleşip yemek yeme faslını da tamamlayalım derken saat akşam on buçuk olmuştu bile.

En büyük manşet bende olduğu için elbette ki ilk hesap vermesi ve konuşması gereken kişi bendim. Bunun için ortam hazırlanırken, dedikodu için bir kaç çeşit çerez türü ve de son olarak gecenin sonunda kafa dağıtmak için Beril'in getirdiği biralar ile artık hazırdık her şeyi konuşmaya.

"Dökül bakayım, yalnızca bir kaç ay boş bıraktık seni. Evlenecek raddeye nasıl geldin?" Kıvılcım konuyu açarak baştan sona anlatmamı beklerken dedikodu kısmını es geçerek bardağıma biraz bira doldurup içtim.

"Anlatacak pek bir şey yok aslında. Üst komşumuzun vesilesi ile buluşmaya gittim ve etkilenip teklifini kabul ettim." Yalan değildi, olan tam olarak buydu başta.

"Doğru düzgün anlatsana. Nasıl evlenecek duruma geldin sen? Üstelik hiç tanımadığın biriyle?!" Selin, sabırsızca konuşurken daha uzun ve detaylı bir şekilde anlatmam gerektiği fark ettim.

"Olanları biliyorsunuz, Sinan'dan sonra epey bir süre kendime gelemedim. Ondan da önemlisi yıllardır verdiğim bütün emekler elimden öylece kayıp gitmişti. Planımı yapmıştım ben, atanacaktım ve kendime yeni bir hayat kurup bambaşka bir şehirde yaşamaya devam edecektim. Teyzem de bana ebeveynlik yapmaya devam etmeyecek ve kendi hayatına bakacaktı. Belki atandıktan sonra Sinan ile evlilik bile düşünebilirdim ama..."

üzücü şeylerdi ama şu an ne yazık ki bunlar olmasaydı bile diyemiyordum. Çünkü o gün bunlar yaşanmamış olsaydı şu an Rüzgar hayatımda olmazdı, kocaman bir ailem vardı artık ve ben bundan çok memnundum.

"Buluşmaya giderken aklımda hiçbir şekilde evlilik yoktu, hatta kendime Sinan'ı unuttuğumu kanıtlamak ve düştüğüm o çaresizlikten kurtularak hayatıma devam edeceğimi kanıtlamak için kabul etmiştim. Biliyorum çok saçma geliyor ama Rüzgar'ı görür görmez ondan etkilenmiştim. Kendinden emin duruşu ve verdiği güven beni ona çeken ilk şey olmuştu. Ne istediğini bilen, olgun ve düşünceli biriydi, yani hala öyle tabii. Sonra bir oğlu olduğunu öğrendim, Poyraz. Ona sevgi verebilecek ve huzurlu bir ailede yaşayacağını sağlayacak olma düşüncesi daha çok heyecanlandırdı beni. O daha çok küçüktü ve bir anne şefkatine ihtiyacı vardı, ve ben bunu ona verebilirdim. Tüm kalbimle onu sevebilir ve koruyabilirdim, en azından öyle hissettim o an. Aklımda evlilik yoktu evet, ama Rüzgar'ın duruşundan sonra böyle bir isteğim olursa o kişinin Rüzgar olmasını istedim."

"Sen ciddi misin?" Diye sordu, Beril. Hala onlara saçma geliyordu, ama zamanın işe yaramadığını hepimiz görmüştük. Birini tanımak için yıllara gerek yoktu, Sinan'ı kaç senedir tanıyordum, bana sevgisini kanıtlamak için yıllarca peşimde koymuştu. En yakın arkadaşım ile altı senedir beraberdik, hatta ayrılmamak için üniversite seçimimizi bile ortak yapmıştık, sonuç ise ortadaydı.

NEFHA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin