BÖLÜM 13

3.9K 489 92
                                    

Herkese selamlar tekrardan buradayız, sizler için uzun bir bölüm yazdım. Üstelik bonus olarak akşama bir bölüm daha var saat 22.00 da tekrardan burada buluşalım!

Bölümle ilgili yorumlarınızı eklerseniz ve de oy verirseniz çok mutlu olurum, şimdiden teşekkürler. Kanala hepinizi bekliyorum  ;)

Keyifli okumalar 

🪐

Yazarın anlatımı ile / Düğünden üç gün önce.

"Doğrusu bir daha evleneceğini tahmin etmezdim." dedi Çetin, rakı bardağını kaldırırken. Kardeşinin yaşadığı olaydan sonra yalnızca oğlu için kalbinin attığını biliyordu. Diğer herkese taştandı o kalp, özellikle de kadınlara.

Tekin kardeşler senede iki kez yaptıkları çilingir sofrasını kurup konuşulması gereken ne varsa o masada konuşup sonrasında hiç lafı edilmezdi. Ne sorun varsa o gece o masada çözülürdü. Düğüne günler kala hazırladıkları çilingir sofrasında ilk gündem Rüzgar'ın kalbini yeniden birine açması olmuştu.

"Ben de beklemiyordum." diyerek itirafta bulundu kardeşi.

Rüzgar, şu an yapımı devam eden otel için İstanbul'a gitmişti aylar önce, sonrasında ise tekrardan bir pürüz çıktığı için bu sefer gidip bir kaç gün kalmak zorundaydı. İlk başta gönlü otellerinden birinde kalmaktan yana olsa da teyzesinin ısrarı üzerine bir gecelik geceyi teyzesinde geçirmek istemişti. Rüzgar biliyordu ki oraya gidince yine evlilik konusu açılacaktı ve kendisi bu meleseleyi yaklaşık dört yıl önce kapatmıştı. Eşinin onu terk ettiği gün.

Beklenen olmuştu ve teyzesi tekrardan Poyraz üzerinden konuyu açıp bir evlilik yapması gerektiği hakkında nasihatler verip durmuştu, Rüzgar'ın bulduğu çoğu bakıcı yatılı olarak kalamıyordu veya her lazım olduğunda eve gelip Poyraz'la ilgilenemiyordu ve Rüzgar da sürekli iş için ya şirkette sabahlıyor ya da bu gibi durumlarda il dışında oluyordu. Poyraz ya yalnız kalıyordu ya da babaannesinde oluyordu, teyzesi de onu buradan vurup evliliği en çok da oğlu için kabul etmesi gerektiğini söylüyordu.

Rüzgar, bu fikre çok karşıydı, evlilik konusunu açmamak üzere sonsuza kadar kapatmıştı kafasında. Kaldı ki evlenecek olsa evleneceği kadına bir gönüllü bakıcı gözü ile bakıp yalnızca oğluna bakması için nikahlanmazdı, bu en başta evleneceği kadına saygısızlık olurdu. Teyzesi o sırada alt komşusu olan kızın fotoğrafını gösterince Rüzgar için işler biraz değişmişti. Fotoğraftaki kadın haftalar önce kampüste kollarına yığılıp kalan kişiden başkası değildi.

Kadın kendine gelsin diye uğraşırken hiçbir anlam ifade etmiyordu onun için, yalnızca düşündüğü şey kollarında yığılıp kalan kadının ayılmasıydı ve bunun dışında hiçbir şeye dikkat etmemişti. Fakat kız kendine gelip gözlerini açtığında, bakışlarındaki masumluk ve gözlerinin maviliği adamın aklına kazınmıştı. Uzunca bir süre o gözler aklından çıkmamıştı ama tekrar karşılaşmalarının mümkün olmadığını bildiği için bunu umursamamaya çalışıp unutmak istemişti. Şu an ise hayat karşısına o kişiyi gelin adayı olarak çıkarıp tekrar karşılaşmak -daha doğrusu adam akıllı karşılaşıp tanışmak- için bir şans daha veriyordu.

Eğer o da kabul ederse olur dedi kendi kendine, belki evlilik fikri çok uzaktı, aşk ise imkansızdı ama kendisini etkileyen o gözlerin sahibi ile tekrar yan yana gelmek fazlasıyla ilgisini çekmişti.

"Nasıl bu kadar çabuk karar verebildin? İş için gittin hiç tanımadığın bir kızla evlenip geri döndün, benim bile kaç hafta sonra haberim oldu oğlum."

NEFHA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin