16. Bölüm

1.6K 285 267
                                        


Hyunjin Felix kaçtıktan birkaç saat sonra doktordan telefon almıştı, ama bunun artık önemsiz olduğunu düşündüğünden tahlil sonuçlarını bile dinlememişti.

Felix cehennemden kurtulalı iki gün oluyordu.

Kendisini çok rahatlamış hissediyordu ve bu durumdan epey memnundu.

Sabah neşeyle gözlerini aralayıp yattığı yerde güzelce bir gerindi. Ardından yataktan kalkıp müstakil evlerinin alt katında yemek hazırlayan arkadaşının yanına gitti. "Günaydın Jis!" Dedi.

Jisung elindeki pankek hamurunu tavaya dökerken Felix'e bakmadan yanıtladı. "Günaydın Felix. İyi uyudun mu?"

"Uyudum uyudum. Bileğim hala sızlıyor biraz ama."

"Kırmadığına emin misin? Bir doktora gidelim."

"Yok be..." derken Felix gidip kaşla göz arasında hazır pankeklerden birisini mideye indirmişti. "Zehirlenmem de geçti sanırım midem çok rahat."

"İyi, nasıl dersen."

"Changbin hyung nerede?"

"Dün istediğin diskleri almaya gitti." Bir anda yaptığı işi bırakıp Felix'e döndü. "Ama Felix, sahiden emin misin? En başa dönmek mi istiyorsun?"

"Başka ne yapacağım?" Derken Felix gidip yan taraftaki sandalyelerden birisine oturdu. "Bildiğim tek şey bu."

"Felix... yeni bir hayata başlayabiliriz. Yaşadıklarımız bir işaret olabilir. Her şey hazırken... yeniden bulaşmasak mı?"

Felix kaşlarını çattı. "Mr. F olmadan hayatıma devam mı edeceğim? Sanmıyorum."

"Paraya ihtiyacımız yok."

"Bunu para için yapmıyorum. Hırsızlığa devam etmesem bile en azından güvende olduğumuzdan emin olmak istiyorum."

"O, değil mi?"

Felix derin bir nefes aldı. Tırnağının ucuyla masanın kenarını tırnaklamaya başlamış, bakışlarını Jisung'dan kaçırmıştı. "Bilmiyorum."

Jisung da bir sandalye çekip karşısına oturdu. "Sorun ne?"

"Bilmiyorum. O benimle ilgilenirken... çok iyiydi."

Jisung sinirle kaşlarını çattı. "Seni bok dolu bir odada tutup günde iki öğün yemekle besledikten sonra sonunda zehirlenmeni sağlamasından mı bahsediyorsun salak?"

Felix acıyla güldü. "Hayır. Gemide olanlardan bahsediyorum. Farklı anlamda yani."

Jisung kaşlarını kaldırdı. Ah, kimsenin sormaya cesaret edemediği ve asla konusunun açılmadığı gemi olayı.

Sonunda bunu konuşabilirlerdi. Jisung biraz tedirgin de olsa sormaya karar verdi. "Peki... gemide ne oldu Felix?"

Felix başını öne eğmiş, konuşmadan önce cümlelerini toparlamak için kendisine biraz zaman tanımıştı. Derin bir iç çekişten sonra yavaş yavaş dili çözüldü. "İlk defa... birisinin beni arzulaması hoşuma gitti. Normalde alfalardan iğrenirdim ama nedense onu itmek istemedim. Kızgınlıkta olduğumdan bilinçsizce konuşmuştum ama söylediği şeyleri hala hatırlıyorum..."

"Ne dedi?"

"Genel olarak... ilgiliydi işte. Tek yaptığı şuursuzca işini görüp canımı yakmak değildi. Her hareketinde yüzüme bakıp hislerimi anlamaya çalışıyordu. Hareketleri yavaş ve nazikti. Her şeyiyle ilgilendi... hazırlayan da tatmin eden de oydu. Zorlandığımda bana sımsıkı sarıldı. Dudaklarımı hiç yalnız bırakmadı. Bana güzel olduğumu söyledi."

Mr. F | Hyunlix Omegaverse ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin