Bölüm 23: Kandan Silah

4.5K 274 65
                                        

"Merak etme sen Günce, biz kazanırız bu savaşı. Bittiğinde yıkarız elimizdeki kanları. Ama bana ruhumuzdaki kanları nasıl yıkayacağımızı sorma çünkü bende bilmiyorum cevabı."

Şarkı: Merve Özbey - Yazamızda Kalsın

Masayanın üzerindeki tüm bakım malzemelerini makyaj çantasının içine doldurdum. Onu da bavulumun bir köşesine sıkıştırırken Alp "Ben bu kadar kıyafet getirdiğimi hatırlamıyorum lan." dedi fermuarını kapatamadığı bavuluna garipçe bakarken. Arslan ise kıyafetlerini koymaktan yorulmuş olmalı ki başını tam dolmamış bavulun kapağına yasladı. "Benim gibi ölçülü olacaksın kardeşim." dedi elini alnına koyup. "Bak bana, üç beş şey getirdim onlarla da beş altı gün idare ettim."

Alp ona ters ters bakarken "Lan pezevenk." dedi. "Az şey getirdin ama hep benimkileri giydin."

Arslan ona orta parmak gösterirken "Kanıtlasana." dedi sırıtıp. Alp, Arslan'ın eline vururken "Üzerindeki sweatshirt'ün benim olması dışında hiç sorun yok ya." alayla gülerken. Sonra da "Gerizekalı." diye mırıldandı. Arslan gözlerini devirirken bana baktı. Benim üzerimde de Alp'in baskılı bir tişörtü vardı. "E, Günce de giymiş ona da bir şey de!"

İstemsizce gülerken Alp bana baktı ve "Çokta yakışmış." dedi Arslan'ı bozguna uğratıp. "İstediğin zaman gel al benim kıyafetlerimi."

"Sağ ol." dedim elimdeki çorabı bir köşeye sıkıştırıp. "Emin ol bu teklifini her gün değerlendireceğim."

Alp bana göz kırparken Arslan "Valla benimkilerden de alabilirsin diyeceğim ama bende Alp'ten geçiniyorum." dedi sonda gülerek. "O yüzden gel beraber Alp'in kıyafetleri alalım."

Alp sabır dinlenirken Arslan elimdeki toka kutusuna baktı bir an. Sonra hiç beklemediğim bir şekilde "Saçlarımı bağlasana." dedi bana bakıp. Anında heyecanlanırken "Gerçekten mi?" diye saçma bir soru sordum. Zaten istediği için soruyordu. Arslan başını sallarken "Heee." dedi. "Gerçekten."

Hemen onun yanına gittim. Başını kucağıma koyarken onun bavuluna rastgele fırlattığı tarağını alıp dalgalı kumral saçlarını taradım. Daha sonra alnına dökülen tutamları ikiye ayırırken saç rengine uygun olduğunu düşündüğüm kahverengi lastik tokalarla saçlarınının önünü iki yandan bağladım.

Arslan telefon ekranından kendine bakarken "Günce, alınma da kız olsam senden daha güzel olurmuşum." dedi hala kendine bakarken. Kendimi tutamayıp gülerken "Kesin." dedim dalga geçerek. "Hatta o kadar güzel olursun ki dünya güzeller listesinde ilk yüze falan girersin."

Arslan beni umursamadan kendine bakarken "Herhalde." dedi. Sonra bana baktı. "Yani seninde bir giderin var. Belki bir ilk yüze girersin. Yani ilk yüze bak, doksan dokuza falan değil."

Bu sefer ben koca bir kahkaha atarken "Elbette girerim!" dedim şakayla karışık. "Sadece beni daha tanımıyorlar o kadar yani."

Arslan başını sallarken "Beni de tanımıyorlar ki... Yoksa bende bir ilk üçe falan girerimde, işte. Hayat şartları." dedi çok ciddi ciddi.

Alp ayağa kalkıp kendi bavulunu kenara koydu. Ona baktım. "Seninde saçlarımı bağlayayım mı?" diye sordum ona da. Onunda siyah saçları dalgalıydı ve o dalgalar alnına dökülüyordu.

GÜNCE | Gerçek AilemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin