13. Bölüm

1.5K 287 227
                                        


Felix gözlerini kırpıştırmaya çalıştı. Gözlerini açamıyor muydu yoksa bulunduğu yer mi karanlıktı, bulanık şuuru yüzünden bunu anlayamamıştı. Ama gözünü açsa da kapatsa da gördüğü tek şey karanlıktı.

Bir umut elini gözüne götürüp dokunarak hissetmeye çalıştı. Ama arkasında bileklerinden bağlanmış ellerini hareket ettirememiş, çabası boşa çıkmıştı.

Sağ tarafına uzandığı yerde en azından doğrulmak istemişti ama ayakları da bağlıydı, hareket edemiyordu.

Çabaları boşa çıktıkça öfkelenmeye, uzandığı yerde çırpınarak avazı çıktığı kadar bağırmaya başlamıştı omega. "Kimse yok mu?! Çıkarın lan beni buradan hepinizi mahvederim sizin! Kimsiniz orospu çocukları?!"

Sarışın yattığı yerde çırpınırken sonunda önce kapının açılma sesini duydu, ardından odanın ışığı açıldı. Karanlığa alışmış gözleri ışığın etkisiyle kamaşmıştı, bu yüzden istemsizce kısıp kırpıştırmaya başladı.

Burnu hassastı. Bulunduğu odada hakim olan is ve toz kokusu onu rahatsız ediyordu. Ama daha rahatsız edici bir şey varsa, o da kırpıştırdığı gözlerinin zar zor seçtiği kapının önündeki silüetti.

Kim olduğunu çok iyi biliyordu.

Bir şey demeye fırsat bulamadan Hyunjin konuştu. "Otelimizin hizmetinden memnun kaldınız mı bay F?"

Yüzündeki sinir bozucu sırıtış Felix'in bütün kaslarının öfkeyle kasılmasına sebep oluyordu şimdi. "Dalga geçme. Ne istiyorsun benden? Neredeyim?" diye peş peşe sıraladı sorularını.

"Böyle pis yerlerde yaşamak senin için normal sanıyordum, çöplük faresi. Rahatsız mı oldun?"

"Ne istediğini söyle bana, adi orospu çocuğu."

"Ağır ol Felix." Derken Hyunjin'in gevşek suratı da sinirle kasılmıştı. "Bedelini ödeyemeyeceğin laflar etme."

"Sana ödeyecek hiçbir şeyim yok. Adi oyununa alet etme beni."

"Adi oynayan ben miyim Felix?" Derken Hyunjin Felix'in önüne geldi. Ardından sarışını saçlarından tutup bir anda oturttu, yüzünü kendisine yaklaştırdı. Cümlesine devam ederken dişlerini sıkarak, nefretle konuşmuştu. "Kokunla ayartıp altıma yattıktan sonra sana duyduğum merhamet kırıntısını kullanarak kaçan sen değil miydin?"

"Altına yattığımda şikayetçi değildin." Dedi Felix de aynı şekilde çenesini sıkarak. Canı yanıyordu, ama öfkesi ve nefreti biraz olsun sönmemişti.

Hyunjin yüzüne iyice yaklaştı, derin bir sesle konuştu. "Bir alfanın feromonlarına karşı koyamayacağını biliyordun. Tek yaptığın zayıflığımı kullanmaktı, adi piç."

"Sen de çok farklı değilsin orospu çocuğu. Changbin hyungu kullanıp beni tuzağa çeken sen değil miydin?"

"Yanılıyorsun. Ben senin istediğini yaptım. Eve girseydim hiçbir arkadaşın oradan sağ çıkamazdı, biricik hyungun da dahil. Ama anlaşma karşılığında onu da serbest bıraktım."

"Sana neden inanayım?"

"Keyfin bilir."

Hyunjin Felix'in saçlarını bıraktı. Tam ayağa kalkacakken Felix Can havliyle konuştu. "Tamam, tamam dur. Ne istiyorsun benden?"

Hyunjin kazanan taraf olmanın verdiği keyifle sırıtmıştı. "Hah şöyle, yola gel bakalım." Ardından tek dizinin üzerine yere çöküp Felix'in önüne eğildi. "Ne istiyorum biliyor musun bay F? Çaldığın siber verileri, işlediğin suçları, Mr. F'in altyapısını ve yazılım belgelerini kendi ağzınla birer birer anlatmanı."

Mr. F | Hyunlix Omegaverse ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin