Tamamen çerezliktir.
(Tamamlandı.)
Sare: Ev için alışveriş yapılması gerekiyor.
(12.28)
Doruk Ali Ozansoy: Kapıdakilere söyle gitsin alsınlar.
(17.20)
Sare: Kendim görüp almak istiyorum.
(17.40)
Doruk Ali Ozansoy: Kapıdakilere söyle götürsünler.
(17...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
&
Zaman geriye aksın...
5 ay önce...
"Baba saçmalama 30 yaşında insanım 21. yüzyıldayız kimsenin zoruyla evlenmem."
"Evleneceksin."
Genç adam yüzünü buruşturdu.
"Baba bu saçmalık."
"Kaç yıl önce gideceğim amcamın yanında okuyacağım dedin ses çıkarmadım, şehirli oldun bizi unuttun, yanımıza gelmez oldun işi büyük dedim sustum. Bu zamana kadar kendi emeğinle geldin iş, güç sahibi oldun seninle yalnızca gurur duydum. Şimdi de annenle birlikte mutlu bir yuvan olsun istiyoruz. Ve görünen o ki senin bir halt becereceğin yok! İşe el attık ve mis gibi kızım gibi gördüğüm kızı istiyorum ben! Hem çabuk yüreklendin sen o isteyecek mi bakalım senin gibi hanzoyu."
İkiside derin bir nefes aldı.
"Baba evlenmek istemediğim için bir halt beceremiyor olabilir miyim?"
Yaşlı adam kaşlarını hızla çattı.
"Sus! Sare gelinim olacak."
"Baba siz köyde kalmış, yaşamış oranın adetlerini uygulamak istiyor olabilirsiniz ama b-"
"Höst ulan dingil sen babana cahil mi demek istiyorsun?"
Adam düşündü kendisi dobra bir insandı ve cevabını yine esirgemedi.
" Ev-"
"Bana bak 30 yaşından sonra evladını dövdü dedirtme bana senin o muşmula suratın anca buradakilere geçer."
Genç adam sıkıntıyla nefes aldı. Babasına laf anlatmak deveye hendek atlatmakla aynı şeydi.
"Ne olursa olsun bu konu hakkında ki düşüncelerim değişmeyecek baba."
"Bu iş olacak Doruk. Ben kararımı verdim kızın ailesine haber vereceğim olur derlerse bu hafta içinde kızı isteriz."
"Baba birde görücü usülü mü olacak Allah aşkına?!"
"Eeee biz köyde kalmış, yaşamış ve oranın adetlerini uygulayan insanlarız oğlum. Hazırlan annenlere haber salıyorum, yarın köye yola çıkıyoruz."
&
Zaman ileriye aksın...
Günümüz
Sare: Biz gitmeyince babamlar İstanbul'a gelmeye karar vermiş.
Sare: Yarın buradalar.
Doruk Ali Ozansoy: Ben mi gelinim yoksa sen mi aklım almıyor.
Doruk Ali Ozansoy: Adam beni evlattan sayıp bana haber verme gereği bile duymuyor.
Sare: İnsanlar her aradığında 'müsait değilim sonra konuşalım' diyip geri dönmezsen adam da direkt benimle iletişim kurar tabii.
Doruk Ali Ozansoy: Kim kim geliyorlarmış?
Sare: Annen, baban ve kardeşlerin Doğu ve Asya.
Doruk Ali Ozansoy: Doğru o ikisinin yurt dışından döndüğünü tamamen unutmuşum.
Sare: Hayırlı koca olduğun kadar hayırlı bir abisin de.
Doruk Ali Ozansoy: Sağol hayırlı karım.
Doruk Ali Ozansoy: Ne yapıyorsun?
Sare: Hazırlık.
Doruk Ali Ozansoy: İyi
Doruk Ali Ozansoy: İstersen bekle beraber yaparız.
Sare: Neyi?
Doruk Ali Ozansoy: İş falan işte.
Doruk Ali Ozansoy: Yani benim ailem geliyor sonuçta.
Doruk Ali Ozansoy: Yapmak zorunda değilsin bunları.
Sare: Evet senin ailen.
Sare: Sen bilirsin Doruk Ali.
Sare: Senin evin sonuçta.
Sare: Gelmek istersen gelebilirsin.
Doruk Ali Ozansoy: Hay böyle işin (Gönderilmedi.)
Doruk Ali Ozansoy: O anlamda söylemedim Sare. (Gönderilmedi.)
Doruk Ali Ozansoy: Hay ben senin elinin ayarını.. (Gönderilmedi.)
Doruk Ali Ozansoy: Tamam. Görüldü✔️✔️
&
Yani sadece 'tamam'mı Doruk Ali'cim...
Neyse gönülü kiraya verdiğimiz gibi gönül almasını da biliriz kıps kıps kıps.