İlahi Bakış Açısı
Asaf Kandemir, telefonuna gelen mesajla hızlıca yerinden doğruldu. Aylarca yakalamaya çalıştıkları yılan deliğinden çıkmıştı. Şimdi onların görevi ise adamı yakalamaktı.
Gözlerinde tehlikeli bir parıltı oluşurken en büyük oğlu Kıvanç'a haber vererek odasından çıktı.
Aşağı indiğinde yemek masasında diğerlerini bekleyen iki oğluyla boğazına bir yumru oturdu. İkisi de daha reşit olmadıkları için aile mesleğinde rol almıyorlardı. Onlara vakit ayırmadığını düşününce istemsizce vicdanı sızladı.
Hızla giderek en küçük oğlu Timur'un saçını okşadı. Babasını gören Timur şaşırarak arkasını döndüğünde karşısında oturan ikizi Tekin'de bu hareketle dumura uğramıştı.
Babaları işi olduğu ya da onları bırakması gerektiğinde ancak böyle bakardı. Normalde gözlerinin içi gülen adamın yüzü suçlulukla hüzünlenirdi.
Zaten iki gençte babalarının yaptığı işten haberdardı.
"Aslanlarım, biz abilerinizle bir kaç işi halledip döneceğiz. Biliyorsunuz önemli olmasa-"
Timur atılarak sözünü kesti. Sonuçta işinin acil olduğunun farkındaydı.
"Bizim açımızdan sorun yok baba gidin siz"
Tekin Timur'un verdiği cevapla sinirle yumruklarını sıktı. Sandalyesini iterek masadan kalkıp babasının bir şey demesine izin vermeden yemek odasından çıktı. Asaf 'ın açılan ağzı giden oğluyla zoraki şekilde kapandı. Hüzünlü gözlerle arkasından bakmakla yetinebildi.
Tekin aralarında en çok yalnız hissedendi. Mafyanın bir parçası olmak istiyordu. Daha 17 yaşında olduğu için babası onu temel konularda eğitmek dışında başka bir şey yaptırtmıyordu.
Timur zaten mafya işleriyle ilgilenmediği için bu konulardan rahatsız olmuyordu. Eskiden babasını çok az gördüğü için yakınırdı fakat artık kovalamacalara çoğunlukla abileri gidiyordu. O bile bir kaç aydır olmuyordu.
Çok acil bir durum olmadıkça her akşam yemekler beraber yeniyordu.
"Onu takma baba, seninle ilgili bir durum değil. Yine sinirleri tepesinde bugün"
Asaf başını sallayarak oğlunun kıvırcık saçlarını öptü ve dışarı çıktı. Arkasından gelen 3 oğluyla beraber kaşları çatıldı.
"Kerem nerede?"
Kıvanç sinirle yumruklarını sıktı.
"Orada buluşacakmış bizle, kendi kendine değişik hareketler yapıyor her zamanki gibi"
Asaf oğlunun söylemiyle sinirlense de belli etmeden çıkışa yürüdü. Kerem, Kıvanç'ın ikizi olmasına rağmen Kıvanç kadar sorumluluk sahibi değildi.
Onlarla gidecekleri yerde buluşacağını söylemesi demek sarhoş olduğu ve ayılmak için vakte ihtiyacı olduğu anlamına geliyordu.
Annelerinin ölümü onu hepsinden daha ağır vurmuştu. Bu yüzden de ona bir şey diyemiyordu.
"Uraz, adamın yerini tespit edebildin mi?"
Evin 4. En büyük oğlu olan Uraz, Timur ve Tekin'den 3 yaş büyüktü. Kendisi teknolojiye ve programlamaya oldukça meraklıydı. Bu gibi durumlarda bir nevi grubun Hacker'ı olarak çalışıyordu.
"Uğraşıyorum abi, telefon sinyali 1 saat önce *** olduğunu gösteriyor ama şu an ki konumuna ulaşamıyorum. Belli ki ya telefonunu kapatmış ya da sinyal çekmeyen bir yerde"
Kıvanç, kardeşini başını sallayarak onaylarken hepsi tek tek arabalara yönelmişti. En sonunda fazla dikkat çekmemek için iki arabayla gitmeye karar kıldılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözler Aynı Sen-Gerçek Ailem
ChickLitYağmurdan kaçarken doluya yakalanmak nedir bilir misiniz? Ezgi biliyordu. Hayatını zindana çeviren üvey babasından kaçtığı bir gecede, onu bu hayata tutsak eden adamla karşılaşmayı beklemiyordu. Bilseydi o adamla karşılaşacağını, yine kaçar mıydı o...
