24. Bölüm 🕌 Gelecek

227 35 50
                                        


"Bu son pano mu?"

"Aynen öyle. Panodakileri çıkarmaya başla." dedi Acar ciddiyetle. Utku oflayıp pufluyordu. Görevleri boyunca atışmaları dışında büyük kavga çıkarmadıklarına şaşıyorum. Aman kavga çıkmasın zaten.

"Berinay ne diye duruyorsun ki hâlâ burada? Git artık. Son pano. Bu saatten sonra kavga çıkmaz, merak etme."

Gözlerimi devirerek başımı çevirdiğimde Acar'ın bana baktığını fark ettim. Gözlerimi kaçırıp Utku'ya döndüm. İçimde kalmasın.

"Acele edersen bir an önce gideceğim. Sizin kavganızı dinlemeye meraklı değilim-"

"Farkındaysan senin için kavga ediyoruz. En sonda kimseye şans vermeyeceğini bile bile." deyip başını arkaya çevirdi. Beklentili hâlde bana bakıyordu. Gözlerimi Acar'a çevirdiğimde Utku'ya döndü.  

"Berinay Hanım'a lüzumsuz lüzumsuz konuşmayı kes ve önündeki işini yap çabuk. Bugün bitmesi lazım."

"Araya ne girip duruyorsun asıl sen?" dedi Utku sinirle. "Boşa uğraşıyorsun. Sevmiyor seni. Benden sonra evlenmez de. İnadını kırsa benimle evlenecek. Kedileri ile ölümü bekleyen yaşlı kadınlar gibi olacak yoksa sonu bu gidişle."

Bu konuşma rahatsız etti beni. Küçükken saf sevgiyle içimde büyüttüğüm kişiye bak. 

Derin nefes alıp verdim. Allah beni korumuş. Şükürler olsun.

"Kes lan sesini!" diye bağırdı Acar. İrkildim. Sesi koridorda yankı yaparken birkaç kişi bu tarafa doğru döndü. Acar, Utku'nun kolunu tuttu birden. Oturduğum sandalyeden kalktım hemen. "Yaptıklarından övün istersen. Ben Berinay'ı hak etmiyorsam sen hiç hak etmiyorsun, anladın mı? O pis dilini uzatıp durma etrafına. Geldin okula, adamakıllı sınıfını bitir çek git. Senin saçma hareketlerini çekecek değiliz-"

"O beni istese de unutamaz." dedi aşağılıkça. "Benim onunla bir geçmişim var. Senin neyin var? Hiçbir şey... Ablanla abisi evlenecek diye kendini damat mı sandın?"

Pis pis güldü Utku. Çok sinirlendim. Acar hiç iyi bakmıyordu. Ela gözleri dikkatimi çekti sonra. Kızarmış. Sertçe yutkundum. Acar konuşmak için nefes aldığında atıldım.

"Seninle geçmişte kötü tecrübem olmuş olabilir." dedim Utku'ya doğru. Bana döndüler. Derin nefes alıp verdim. "Ama bu Acar ile iyi bir geleceğim olmayacağı anlamına gelmez."

Sessizlik bıçak gibi kesti. Nefeslerim sıklaştığında yanaklarım sıcakladı. Çok sıcağım ben. Gözlerimi alel acele panoya çevirdim.

"Benlik bu kadar. Adam gibi düzeltin şu panoyu. Ayağımın altına alacağım yoksa. Bu ne ya? Çocuk gibisiniz."

Daha fazla saçmalamadan ayrıldım yanlarından. Allah'ım ben neler dedim öyle? Acar daha çok ümitlenecek. Kendimde miyim ben?

Son günler kendimi hiç tanıyamıyorum ki. Ağlamak istiyorum. 

___

Acar KERVANCIOĞLU 

"Berinay Hanım..."

"Acar Bey?" deyip çantasını koluna taktı. Ciddiyetle yüzüme bakıyordu. Yanakları kızarmış yine. Gülümsedim.

"Şimdiden bayramınızı kutluyorum. Bayramınız mübarek olsun."

"Teşekkür ederim, sizin de." deyip gözlerini kaçırdı. Sonra aklına bir şey gelmiş olacak ki bana döndü tekrar. Dikkat kesildim. "Zaten bayramda biz size geleceğiz. Bayramdan sonraki hafta da isteme olacak."

"Evet." dedim gülümseyerek. Çok mutluyum ben. Rahatsız olmasın diye boğazımı temizledim. Kendine gel, Acar. Coşma. "Ablam isteme, söz, nişan bir arada olmasını planlıyordu. Ercan Abi bununla ilgili bir şey dedi mi?"

"Öyle mi?" dedi merak ve şaşkınlıkla. Başımı sallayarak destekledim. Düşünceli hâle büründü. "Aileler arasında isteme olmayacak mıydı ama? Nişanda komşu çağıracaktı Yasemin Abla."

"Komşu mu?" dedim anlamaz hâlde. "Kim?"

"Sana ne? Kimse kim... Yasemin Ablanın bileceği iş, seni ilgilendirmez."

Çatık kaşlarıyla bana bakıyordu. Ve utandı.

Ben ne dedim ki şimdi?

"Sen de hiçbir şey anlamıyorsun." dedi söylenerek. Dudaklarımı aralayacağım vakit devam etti. "Servisim kaçacak, beni oyalıyorsun. Hem..." Durdu. "Hani çok düşünceliydin, ne oldu sana?"

"Berinay Hanım kusura bakmayın ama ben hiçbir şey anlamadım-"

"Uyuyun siz Acar Bey, uyuyun."

Yüzünü çevirip yanımdan geçtiğinde sıradan hemen çantamı alıp peşinden gittim. Ne kaçırdım ben? Deli olacağım!

"Berinay Hanım!"

Adımları yavaşlarken yetiştim ona. Arkasını döndü. Mahcup bakışları daha çok kafamı karıştırdı. Kaşlarını çattı sonra.

"Servisi kaçıracağım senin yüzünden-"

"Boş verin servisi..." dediğimde kötü kötü baktı bana. Boğazımda gıcık varmış gibi öksürdüm. "Yani gitsin, boş verin. Özel araç gelecekti bugün. Sizi evinize kadar bırakırız. İsterseniz."

"İstemem, Acar Bey. İstemem."

Arkasını döneceği vakit atıldım. Umursamaz tavırlarına içim gidiyor ama bayram arefesinde böyle ayrılmaya içim el vermez.

"Bayramdan sonra size bir çay ısmarlasam. Yani gönlünüzü almak için. İyi ayrılalım istiyorum. Ayrılmak derken... Aradaki mesafeden bahsediyorum. İsterseniz kahve de olur."

Güldü. Dünya birkaç saniyeliğine güzelleşti benim için. Gülüşünü gizlemek ister gibi başını çevirdi sonra. Sözleri üzerine nefes almayı unuttum. Kalbim pıt pıt atıyor. 

"Beni güldürdün, sen de gülsene."

🕌❤️

Bölüm nasıldı?
Düşünceleriniz?

Konuşalım 🫂

Hayırlı iftarlar🥰

Kendinize iyi bakın. En güzele emanetsiniz 🤗

GülelimGüzelleşelim.

RAMAZAN ŞENLİKLERİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin