Selamlar başlayalım
İyiyiz inşallah arkadaslar simdi söyle bi istek geldi
Kitabı texting olarak değilde normal bi sekilde yazmam konusunda ama şöyle bir şey var öyle olursa kitaba düzenleme yapmam gerekecek bende sizin düşüncelerinizi merak ediyorum belirttirswniz mutlu olurum.
ÖPÜLDÜNÜZ
BASLAYALIMMMM
~
"Elmira Rehimova - intizar"
Güneş akkan
Karşımda ki adam bana öyle bir bakıyordu ki bir şey diyemiyordum karşısında. Gözleri gözlerimden ayrılmıyordu. Söyledikleri davranışları sadece benim yutkunmama sebep olmuştu. Bir kaç adım uzaklaştığımda etrafa baktım diğer katlara kıyasla bu katta koltuk takımı amerikan mutfağı vardı. Kılıçın yüzüne bakmadım koltuk takımına doğru yürüdüm. Kılıçın derin bir nefes verdiğini duyduğumda rahatladığını anladım.Tekli koltuğa oturduğum da karşıma oturmak yerine hemen önüme bağdaş kurarak oturmuştu.
"Dinliyorum," elim karnıma gittiğinde bebeğim hareketlendi. "Sırf bebeğim ve biraz hatrın olduğu için kılıç." Dedim yüzüne bakmadım.
"Benim ilyas ile bir bağlantım yok,"dedi soğuk bi sekilde. "Zamanında tanıştık yakındıkta ama görüşmedik sonrasında, haberleri kaldırdım çünkü kötü etkilen istemedim." Nefesini verdi gözlerime balmak için kendini eğmiş bakış açıma girmişti. "Güneş ben kendim hakkında bir şey söylemedim çünkü benden uzaklaşırsın sandım." Ellimi tuttu kılıç beklemediğim bir şey yaparak. "Ben ilyastan önce benim mesleğimden dolayı şuanki olduğum durumdan dolayı uzaklaşırsın sanıp anlatmadım sana kendim hakkında," sadece bir kaç saniye gözlerini kaçırdı benden. "Benim tam olarak kim olduğumu bilmeden konuşan kişi sendin benimle güneş." Dedi kılıç.
"Sen ilyası niye sakladın kılıç?" Dedim direkt aklımdakini sorarak. "Arkadaşıyım desen bunlar belki hiç yaşanmayacaktı!" Dedim bi sitemle.
"Ben o haberlerden önce maçta bayılmasaydın anlatacaktım sana güneş yemin ederim sana." Dedi kılıç ona güveniyordum. Kimseye güvenmediğim kadar ama kırmıştı o güveni birazda olsa. "Sana bu kadar değer verirken sana ben yapmam ki. Sen söyle yapabilir miyim sana bunu gerçekten?" Dedi kırgınlık vardı belki sesinde ama bir şey diyemedim.
"Ben sana nasıl inanacağım kılıç?" Dedim küçük bi umutla. "Bana güvenimi toparlayacak bir şey versen yeterli inan." Dedim gözlerimi ayırmadım gözlerinden.
"Bekle güneş," dedi kılıç telefonunu çıkardı bir kaç bir şey yaptıktan sonra bi arama yaptı sesi hopörlere aldı. Telefon açıldığında konuştu. "Alo ilyas?" Dediğinde tepki vermedim.
"Efendim buyrun?" Dedi ilyas yüzümü buruşturduğumda kılıç bana baktı sadece. "Kimsiniz?" Dedi telefonun diğer ucundaki İlyas.
"Ben kılıç," dedi kılıç adını söyledi ama karşıdan ses gelmedi. "Aynı okuldaydık ordan hatırlaman gerekiyor." Dedi kılıç. Gerçekten tanışmıyorlardı.
"Ha kılıç! Güneş ile Magazin haberleri çıkan kılıçsın sen!" Dedi ilyas kılıç adımı söylemesi ile gerilmişti kaşlarını çatmıştı. "Ne istiyorsun?" Dedi ilyas.
"Bir şey istemiyorum." Dedi kılıç nefesini verdi sinirle. "Eyvallah hadi." Dedi telefonu kapatttı yüzüne. Bana baktı gözlerime. "Sence tanışsak biz bu böyle benimle konuşur muydu güneş?" Dedi kılıç.
"Tamam kılıç bu okey," dedim dudaklarımı ıslattım dilim ile bir yandan ne söyleyeceğimi toparlıyordum. "Peki bana gerçekten kendin hakkında söylemediklerin? Onlar?" Dedim merak ettiğimi dile getirerek.
"En son ki maç hakkında ne biliyorsun?" Diye sorduğunda omuzlarımı silktim. Başını salladı onaylarcasına. "Bilmiyorsun, en son ki çıktığım maçta karşımdaki kişi şuan komada benim yüzümden," gözlerini kaçırdı benden başını eğdi. "Benim yanlış hamlemden dolayı bitkisel hayata girdi." Durdu bir kaç saniye. "Bu yüzden söylemedim benden korkarsın benden uzaklaşırsın diye düşündüm," gözlerime baktı bir kaç saniye sonra kaçırdı gözlerini. "Haklıymışım da güneş." Dedi kılıç.
Duyduklarımı sindirmeye çalışıyordum. İlyas ile tanışmıyordu tanışmışlardı bir dönem ama bi bağları yoktu. En şaşırdığım boksör olarak yaşadığıydı. Duyduğum şaşırtmıştı ne diyeceğimi bilemiyordum ama onun birini bilerek inciteceğini düşünemiyordum hiç bir şekilde. Kılıç ayağa kalktığında ona döndü gözlerim sırtını bana doğru döndü sırtını görüyordum.
"Kılıç," dedim cesaretimi toplayarak. "Ben ne diyeceğimi bilemiyorum şuan, hani ben araştırmad-" kelimemi bölen şey kılıçtı.
"Gerek yok devam etme güneş," dedi kılıç sesi soğuktu ama kırgındı sanki. "Gidebilirsin. Şifre asansörün 0908 teşekkür ederim ben dinledin beni." Dedi kılıç.
Şokla kaldığımda öylece durdum yerimde. Ayağa kalktım bir kaç saniye etrafa baktığımda kılıçın sırtı hala bana dönüktü. Gidip gitmemek adasında kalmıştım. Gitmeyecektim öğrenecektim ne olduysa o beni yarı yolda bırakmamak için çabalamıştı sıra bendeydi. Bir kaç adım attım ona doğru elimi sırtına değdirdiğimde bir adım geri çekildi hızla bana döndü.
"Bilerek zarar vermezsin kılıç," dedim gözlerine baktım. "Bunu bilecek kadar tanıdım seni. Şimdi her şeyi konuşacağız eminim bile isteye zarar vermezsin kimseye." Dedim kolunu tuttum. Kılıç bir elime bir de bana baktı.
"Güneş," yutkundu gözlerini gözlerime kenetledi. "Gitmek istiyorsan anlarım gerçekten." Dedi kılıç mahçup bi şekilde.
"Kılıç hayır," başımı iki yana salladım. "Gitmek isteseydim tutamazdın beni tıpkı o gün sana yazdıktan sonra gitmem gibi." Durdu düşündü başını salladı. "İlyas konusu tamam kılıç şimdi şu maçını anlat." Dedim merakla.
"Tamam," dedi kılıç koltuğa oturdu yanına ben oturdum bana döndü ama düşüncelerini toplamak için gözlerini kapadı bir kaç dakika. "Maçın son dakikalarındaydık. İkimizde hırpalanmıştık güneş ama sonrasında yumruğum yüzünden yere düştü," kendisi o durumda olmak istiyordu sanki karşı taraf yerine. "Maç bitti gelip aldılar. Beyin kanaması geçirmiş ondan sonra bitkisel hayata girdi. Uyanması bekleniyor." Dudaklarımı birbirine bastırdım kılıç devam etti. "Ben zarar vermek istemezdim. Böyle olsun istemezdim güneş karşılıklı sert oynuyorduk ama ben bunu beklemiyordum." Dedi kılıç pişmanlıkla.
"Bilemezdin ki," ellim kılıçın yüzüne gitti avcum keskin çenesine yeni çıkan sakallarına değdi. "Sen bilseydin yapmazdın kılıç tanıdım seni. Bilemezdin." Dedim gözlerime baktı çok kırgındı. Ama yanağına değdirdiğim elim ile gözlerini bir kaç saniye kapatmış sonra geri açmıştı."Bilemezdin senin suçun değil kılıç." Dedim baş parmağım ile yanağını okşadım.
"Güneş," durdu gülümsemeye çalıştı. "Bana inanan tek kişi sensin, babam öğrendikten sonra yüzüme bile bakmadı beni suçladı," durdu aklına gelen soruyu sordu. "Bana inandın güneş. Ben teşekkür ederim." Dedi kılıç.
Sonra beklemediğim bir şey oldu. Beklemediğim bir şey yaptı kılıç. Yüzüne yasladığım elimin üstüne elini koydu ve elimi yüzünden çekti yavaşça ardından dudaklarına götürdü avuç içimi öptü. Kılıç avuç içimi öpmüştü. Kalbim ölümüne atarken kalkamamıştım öylece. Sanırım kılıçın bana hissettirdiği duygular iyiye işaret değildi benim için.
~
KESTİKKK ULAAAAAAAMNNK
NASILIZ
İYİYİZ İNSALLAAAAAAH
EVET CEVAPLARI ALAYIM NORMAL YAZMALI MIYIM KİTABI YOKSA BÖYLE DEVAM MI?
Sevildiniz
ÖPÜLDÜNÜZ
<3

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneş Tutulması | Yarı texting
General FictionSiz: hocam ben yapamıyorum Siz: valla olmuyor Siz: azcık yiyeyim ya nolur Siz: vallahi bakın söz yemicem bi daha Siz: tatlıyı yasakladınız anladım Siz: ama bari azcık baklava yiyeyim Diyetisyenim: olmaz bence. Diyetisyenim: baklavada kalorili Siz:...