Selamlar
Başlayalım?
Evet evet
Hadi bakalımmm
Seviliyorsunuz
~
Güneş akkan
Gözlerimi açtığımda hastanede yalnızdım. Dudaklarımı birbirine bastırdığımda kendimi tuttum. Ağlamamın sırası değildi. Bi sorun mu vardı öğrenmem gerekiyordu. Sonra ağlayabilirdim şu an önemli olan bebeğimdi sağlığıydı. Elimi karnıma götürdüğümde bebeğim hareket etmemişti. Yavaşça doğrulmaya çalıştım başta beceremeyince tekrar denedim. Yatakta oturur bi hale geldiğimde kolumdaki serum hafif kanamıştı ama umursamadım. Daha önemliydi şu an bebeğimi kaybetme korkusu. Elimi karnımda gezdirdiğimde hareket etmesini bekledim ama etmedi korkuyla odaya baktığımda yalnızdım. Dolan gözlerim görmemi engelleyince titreyen ellim ile sadece karnıma baktım.
"Bebeğim annecim iyi misin?" Küçük fısıltıyla söylediğimi ben zor duymuştum bebeğim nasıl duysaydı ki. "Bakar mısınız! Doktor yok mu!" Korkuyla bağırdım. Ağzımdan bi hıçkırık çıktı.
Elim karnımda ağlıyordum doktor düğmesine bastığımda bir kaç dakika geçti geçmedi odanın kapısı açıldı hızla başımı kaldırdım gelen kişiye bakmak için. Karşımda kılıçı görmek. Beni şaşırtmıştı. Hızla yanıma geldiğinde diz çöküp durdu karşımda bana baktı .
"Güneş? Ne oldu iyi misin?" Dedi korkuyla bana bakıyordu bi yerimde bir şey var mı diye. "Kızım cevap ver ne oldu kurban olayım." Dedi kılıç.
"Kılıç," hıçkırdım sesim titriyordu ama umursamadım. "Bebeğim hareket etmiyor kılıç!" korkuyla ağlarken bi yandan kılıçın elini tuttum karnıma götürdüm. "Bak hareket etmesi gerekiyordu şu an! Ama etmiyor ben dokundum yine hareket etmiyor!" Dedim sesimi yükselterek.
Beklenmedik anda beklenmedik şeyler olurdu buda bize küçük süprizler olarak gelirdi.
"Sakin ol bir şey yok," dedi kılıç ama birden bana yaklaşıp biraz daha tek adımda beni sardı kollarının arasına. "Korkulacak bir şey yok inan bana iyi sende iyisin oda iyi güneş." Dedi kılıç kısık sesle.
Göğsündeydi başım kalp atış seslerini duyuyordum bir eli sırtımdaydı bir eli saçlarımda. Onun sarılmasıyla daha fazla ağlamaya başladım. Ağlamam birinin beni hastanede tek bırakmamasınaydı. Annem bile hastanedeyken umursamazken tam tanışmadığım birinin beni böylesine umursamasıydı. Bunlar beni daha çok duygulandırırken bebeğimin iyi olduğunu öğrenmem rahat bi nefes almamı sağlamıştı. Gözlerimi kapatmıştım kokusu burnuma dolmuştu. Tarif edemiyordum kokusunu rahatlatmıştı beni. Yavaşça geri çekildiğimde duraksasada geri çekildi.
"Kılıç?" Burnumu çektim gözlerine baktım. Kılıç sanki bir şey düşündü ki göz bebekleri hafif küçülmüştü. "İyi dimi? İyi benimle bi sorunu yok dimi? Kandırmıyorsun beni?" Dedim korkuyla.
"Güneş," nefesini verdi elimi tuttu. "Bir sorun yok kurban olayım sakin ol," duraksadı başını salladı. "Bir şey olsa ortalığı ayağa kaldırırım kızım! Kendine gel sen." Dedi kılıç güven vermek istercesine.
"İnanıyorum sana kılıç," dedim sesim kısıktı gözlerine baktım. "Başım döndü sonrası yok?" Dedim sorarcasına.
"Bir şey yok inan güneş," elini yavaşça çekti elimden. "Bir sorun yok korktum başta ama hastaneye geldik doktor vitamin almadığını söyledi. Dikkat etmen gerektiğini." Dedi kılıç.
Yutkundum başımı salladım ellerim boşluğa düşmüştü. Elimi karnıma götürdüğümde bebeğim hareket etti gözlerim mutluluktan dolarken bu sefer kılıça baktım. Heyecanla az önce çektiği elini tutup karnıma götürdüm.
"Bak! Hareket ediyor kılıç!" Dedim gülümseyerek. "Annecim bebeğim! Bir şeyin yok değil mi!" Dedim bebeğime yaklaşmaya çalıştım ama olmadı gözlerimden mutluktan yaşlar akıyordu.
"Güneş! Kızım yapma bebek sıkışacak öyle içerde!" Dedi kılıç dehşetle. Kılıçın dediğini Umursamadığımda bu sefer elini yüzüme götürdü. "Ağlama artık güneş bak korkulacak bir şey yok, bir sorun da yok rahat ol ağlama." Dedi kılıç küçük tebessümü ile.
"Kılıç iyi şükürler olsun," kaşlarımı çatıp sesimi yükselttim. "Nasıl korkmayayım gebeyim ben gebe!" Dedim küçük bi yükselme ile birlikte.
"Tamam güneş tamam sorun yok." Dedi kılıç duraksadı bir şeyler düşündü ki bana baktı. "Sana yemekler yaptırdım annemden rica edip, sormadım ama yersin diye düşünüyorum arkadaşım getirecek eve götürürsün buzluğa falan atarsın annemden rica ederim yapar getiririm sana ben." Dedi kılıç.
Her kelimesi beni hayrete düşürürken o hiç bir şey olmamış gibi devam etti. Bi süre telefonuyla uğraştı bana baktı üstümdeki forma ile duruyordum hala kolumdaki serum hafif kanamıştı. Gözlerine baktığımda bana bakıyordu zaten.
"Eve gidebilir miyim?" Dedim kılıça bakıp. "Memati bağırmaya başlamıştır bile şu an. Ve teşekkür ederim kılıç." Dedim düşünceyle.
"Gideriz çıkışını yaptım zaten serumu çıkartsın hemşire gelip," durdu bi odaya baktı. "Burası iyi değil zaten ev daha iyi güneş." Dedi kılıç.
Başımı salladığımda kapı tıklatıldı bir salise sonra açıldı. Hemşire içeri girdiğinde bir şey söylemeden gelip kolumdaki serumu çıkartmaya başladı. Serumu bir kaç saniye içinde çıkarttığında odadan çıktı gözlerim ile kılıça baktığımda dikkat ile bakıyordu koluma bana. Kadın dışarı çıktığında kılıç yanıma geldi. Bende bacaklarımı sarkıttığımda kalkmak için hazırladım kendimi.
"Hadi gidelim eve," dedim ayağa kalktım ağrımın olması ile kısa bir duraksasamda bir kaç adım attım. "Hadi kılıç acıktımda zaten." Dedim ama Kılıça döndüğümde duruyordu öylece bana bakıp.
"Şimdi güneş özür dilerim." Dedi kılıç yanıma yaklaştı bir kaç adımla uzundu benden . "Ama bunu yapmam gerekiyor," dedi kılıç ve beni kucağına aldı tek hamlede. "Canın yanıyor göz yumamam buna ben özür dilerim." Dedi kılıç.
~
KESTİKKKK
NASIL NASIL
MİNİ BÖLÜM
BEÜENDİNİZ Mİİİ
BEN BEĞENDİM
<3

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneş Tutulması | Yarı texting
General FictionSiz: hocam ben yapamıyorum Siz: valla olmuyor Siz: azcık yiyeyim ya nolur Siz: vallahi bakın söz yemicem bi daha Siz: tatlıyı yasakladınız anladım Siz: ama bari azcık baklava yiyeyim Diyetisyenim: olmaz bence. Diyetisyenim: baklavada kalorili Siz:...