14

16.2K 831 142
                                        

Selaaaam

Geldik geldik

Bi kaç bölüm daha mükemel ilerlicezz

Sonra bi şoke olucaz

Hehe

Seviliyorsunuz aşklar

Yorum yapmayı unutmayınnn

~

Güneş akkan

Üstümdeki xxl formaya ve altımdaki keten kırmızı pantolon ile çok güzel duruyordum. Aynanın karşısında saçlarımın yarısını toplayıp yarısını açık bıraktım. Ayağıma sporları giyip mematiyi öptüğümde çantamı aldım. Telefonuma gelen geldim mesajının üstünde 10 dakika geçmişti. Kapının anahtarını alıp çıktım evden kapıyı bi kere kitlediğimde gelen asansöre binip zemine bastım. Bir kaç dakika içinde gelmiştim zemin kata indiğimde kapıdan çıktım siyah arabasına yaslı kılıçı gördüm. Siyah bir şapka takmıştı ama yüzü gözüküyordu. Üstünde beyaz forma altında siyah eşofman vardı gözlerinde gözlük vardı elinde sigara vardı bi yandan telefonuyla uğraşıyordu. Fazlasıyla iyi duruyordu. Kapının sesini duymasıyla başını kaldırdı elinde olan sigarayı yere atıp ezdi hızla. Ben yavaş yavaş ona yürüyordum. Yanına geldiğimde bana baktı gülümsedi. Yüzümü sabit tutup ona baktım hafif yan dönüp kılıç ise buna biraz daha gülümsedi.

"Bak tatlıyı çöpe atacağım şimdi güneş," gözleriyle arabayı gösterdi. "Fazla tepki verdim tamam haklısın." Dedi kılıç.

"Sus konuşma!" Sesimin yüksek çıktığını farkına vardığımda durdum. "Bizi kırdın bi kere sen kılıç." Dedim kısık sesle.

Oflama sesini duyduğumda duraksadım. Kafamı ona çevirdim ki bana yaklaşmıştı yapacağı şeyi anladığımda hızla iki adım atmıştım ki kolumdan kolunu bacağımın arasından geçirmiş diğer kolunu sırtımı tutmuş kucağına almıştı beni. Çığlık attım beni almasıyla kucağına. Pastanede olan Ceyda korkuyla dışarı çıktığında bana baktı. Ama kılıç fırsat vermeden arabanın ön kapısını açıp içeri oturtup kapıyı kitledi. Şok ile dışarı bakarken kılıç kendi kapısının önüne gelmişti. Kapıyı açıp içeri girdiğinde ben çıkmak için elimi attım kapıya hızla kitlediğinde şokla ona döndüm.

Yüzünde küçük tebessüm ile bana bakıyordu. Kafamı ona çevirmedim durdum bir kaç dakika. Gözlerine baktım durup o arabayı çalıştırmış yüzündeki gülümseme ile yola bakıyordu. Oflayıp camı açtım. Kılıç birden yavaşlayıp elini arka koltuğa uzattı bi poşeti kucağıma bıraktığında bana baktı yandan bi şekilde poşeti uzattı. Poşete birde ona baktığımda poşeti işaret etti parmağıyla.

"Tatlın güneş," duraksadı tekrar hızlandı araba. "Özür dilerim az önce için ama masa hazırladılar bekliyorlar. Soğumasını istemeyiz." Dedi kılıç.

"Ne masası?" Dedim kafamı ona çevirdim. "Kim bizi bekliyor kılıç?" Dedim kaşlarımı çattım.

"Bizim mekanlardan bir tanesi işte," diye konuştu herhangi nir şeyden bahseder gibi. "Stada yakın olan bir mekana ayarladım gidip yiyeceğiz sonrasında maça." Dedi kılıç.

"Sizin mekanlar derken?" Dedim şaşkınlıkla "anlamaya çalışıyorum şu an bi dakika." Diyip ona baktım.

"Anlaşılmayacak bir şey yok ki kızım." Durdu yandan bana baktı sonra yola döndü. "Bizim ocak başı mekanları var babamlar uğraşıyor, bende telefon açtım ayarladım işte." Dedi kılıç.

"Oha kılıç!" Heyecanla yan bi şekilde oturdum ona döndüm. "Ocak başınız mı var sizin! Hemde bi sürü bunu niye daha önce söylemedin!" Dedim heyecanla.

Güneş Tutulması  | Yarı texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin