Acar KERVANCIOĞLU
Merdivenleri bitirip sınıfımın katına geldim. Ayaklarım geri geri gidiyor. Berinay Hanım'ın huzursuz, nefret dolu bakışları canımı yakıyor. Aslında çok da üstüne gitmedim. Daha dikkatli oldum son zamanlar. Aşırı hareketlerim oldu ama özrümü diledim. Bu kadar mı nefret ediyor benden? Yüzüme söyleyecek kadar kararlı bir nefret mi bu?
Başımı dalgınca kaldırdığımda gördüğüm manzarayla adımlarım yavaşladı. Berinay Hanım ve Utku denen şerefsiz karşılıklı konuşuyorlardı. Hararetli bir konuşma. Ne oluyor?
"Seni sevmiyorum!" dedi Berinay Hanım hiddetle. Kaşlarımı çattım. Berinay Hanım sınıfa doğru yöneldiğinde şerefsiz Utku, Berinay'ın kolundan tuttu. Lan!
"O Acar denen soytarıyı mı seviyorsun yoksa? Bir zamanlar çok aşıktın bana."
Utku pisliğinin Berinay Hanım'a yeltendiği kolunu tutup duvara ittim. Berinay Hanım'dan uzaklaştırdım. "O elini kırarım!" dedim dişlerim arasından. Kaşlarını çattı. Ateş olsan cirmin kadar yer yakarsın.
"Acar Bey, boş verin. Uğraşmaya değmez. Sınıfa geçelim hadi." dedi Berinay Hanım telaşla. Şerefsizin kolunu gevşetip tekrar sıktığımda inledi. Bıraktım.
"Sen kim oluyorsun lan!"
Yakalarımdan tuttuğunda derin nefes alıp verdim. Saygımı bozmadan Berinay Hanım'a döndüm. "Berinay Hanım gidin sınıfa siz. Ben şuna kim olduğumu söyleyip geleceğim." dediğimde başını iki yana salladı korku dou gözlerle. Sevdiceğim korktu, üzülüyor.
"Sen yokken ben vardım. Sen kimsin?"
Önüme döndüm. Sakin ol Acar.
"Büyük büyük dedelerim kervancılıkla uğraşırlarmış. Gaziantep'te köklü ailelere dayanıyor soyum anlayacağın. Ben Acar KERVANCIOĞLU. Tanıştığıma hiç memnun olmadım. Çek o ellerini üzerimden." deyip kaşlarımı çattım. Kısık sesle devam ettim. "Berinay Hanım'ın yanında olmuyor."
Dinlemedi. Bileklerinden tuttuğumda duyduğum sesle duraksadım. Müdür bu tarafa doğru geliyor. Pis ellerini yakalarımdan çekti. Sonra hiçbir şey olmamış gibi sınıfa girdi. Az önce beni dedövecekti değil mi bu züppe?
"Acar Bey iyi misiniz?"
Gözlerimi Berinay Hanım'a çevirdim hemen. Güzel gözleri yaşarmış. Sertçe yutkundum.
"İyiyim, Berinay Hanım." dedim alel acele. Burnunu çekti. Burnu kızarmış. Ne yapacağım ben? Boğazımı temizleyip konuşmaya devam ettim. "Baklavamız meşhur olabilir ama acıyı da çok severiz. Acı yiyen adama bir şey olmaz evelallah."
Saçmaladım mı?
Kulağıma gelen tatlı gülüşle başımı çevirdim. Berinay Hanım gülüyor. Kaldım. Ne kadar tatlı tatlı... Yani baklava? Şerbet? Aman işte çok tatlı. Tarifsiz...
Gözlerini bana çevirdiğinde eliyle ağzını kapattı şap diye. Uzun süre baktığımı fark edince gözlerimi kocaman açtım. Hayret ettim kendime. Başımı eğdim hemen. Devreler yandı.
"Ayy boşluğuma geldi." dedi özür diler gibi. Başımı kaldırdım. O boşluğa atsınlar beni.
Yanakları kızarmış. Meşhur siyah şalı yanaklarını gizleyemiyor. Sahurda çok mu tatlı şeyler yedi acaba?
Gözlerimi sıkıca kapatıp açtım. Neler düşünüyorum ben?
"Ben de acıyı çok severim."
Birkaç saniye yüzüme bakıp arkasını döndü ve sınıfa girdi. Berinay Hanım acı seviyormuş. Acıyı seven Berinay Hanım... Ben?
Güldüm kendi kendime. Ne yaşadım az önce?
Bir oturuşta bilmem kaç tane acılı lahmacunu bitiririm bu sevinçle. Yaparım. Kesin yaparım.
___
Berinay EL
Test kitabımın son testine geçtiğimde başımı kaldırdım. Etrafı bulanık görmeye başladım başta. Gözlerimi sıkıca kapatıp açtığımda düzeldi. Verimli bir çalışma oluyor bu ders. Bol bol soru çözdüm. Konuları da anlamışım. Çok şükür.
"Maşallah, Berinay Hanım. Bir test kalmış." dedi Acar gülen yüzüyle. Elinde kurşun kalem ve açacak var. Çöpün yanından geldi az önce. Gülesim gelse de tuttum kendimi.
"Teşekkür ederim. Hayalimiz büyük neticede."
Kalemi kulağının arkasına aldı düşünceli hâlde. "Evet!" diye atıldı sonra. "Neyse ben çalışmaya gideyim. Allah kolaylık versin." deyip baş selamı verdi. Kulağından kalem düştü. İrkildi. Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Kalemi aldı yerden hemen. "Kalem düşmüş." diye ekledi mahcup hâlde. Sonra gitti. Güldüm hafifçe. Deli.
Üzerimde hissettiğim bakışlarla gözlerimi sınıfa çevirdim. Sınıf kendi arasında bana bakarak fısıldaşıyordu. Gözlerimi Acar'a çevirdim. Test çözüyor. Başımı dalgınca kaldırdığımda Utku'yu fark ettim. Pis pis sırıtıyordu bana bakarak. Aklıma gelenle duraksadım. Herkese her şeyi mi anlattı?
"Acar..."
Hande, Acar'ın yanına geldi. Acar başını kaldırdığında Hande bana döndü. Sinsi bakışları ile gülüyordu. Acar'a döndü sonra. Bir şeyler anlatıyordu. Önüme döndüm. Siz insanlar çok kötüsünüz!
🕌❤️
Bölüm nasıldı?
Düşünceleriniz?Konuşalım 🫂
Hayırlı iftarlar :)
Kendinize iyi bakın. En güzele emanetsiniz 🤗
Acı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
RAMAZAN ŞENLİKLERİ
SpiritualBilinmeyen numara| Açık sözlü bir adamım Bilinmeyen numara | Berinay benimle evlenir misin Bilinmeyen numara| Çocuklarımızın babası olayım Bilinmeyen numara| Sözlerinin tamamlayanı Bilinmeyen numara| Ruhunun ilacı Bilinmeyen numara| Yazan sağ eli...