----
Savaş;
İşten eve dönmüştüm ve tam konağa girerken Süveydanın dışarı çıktığını gördüm. Hem de üstündeki kısacık şeyle, sikerler. Onu bu halde bırakacağımı düşünmüyordu umarım, hemen yaklaştım ve "Nereye bu saatte Süveyda?" dedim fermuarını kaparken.
Sinirli baktığını düşünse de sadece sevimli gözüküyordu farkında değildi. Minik kızarmış burnunu ısırmamak için kendimi zor tutuyordum, ondan ayrı kalmak işkence gibiydi.
tekti. Beni baştan aşağı süzdü ve yaklaştı. O yaklaştıkça kalp atışlarım hızlanıyordu, o kadar yaklaştı ki nefesini yüzümde hissediyordum."Hiç." dedi ve fermuarı aşağı indirip yanımdan geçerken bileğinden sertçe tuttum ve kendine çektim. Delirtecekti beni!
"Yemek yemeye gidiyorum Savaş hazırlayacak halim yok." dedi. Derince iç çektim, "İsteseydin konaktan getirirlerdi Süveyda." dedim. Beni hiç tanımıyordu sanki, onu bu saatte bu kıyafetle başkalarının görecek olmasının düşüncesi bile sinirlerimi alt üst ediyordu.
"Ben hava almak istiyorum." dedi. "O zaman hava almaya çıktım diyeceksin." dememle ofladı. "Peki Savaş ben hava almaya çıktım, yemek de yiyeceğim sana da iyi akşamlar." dedi ve cevap vermemi beklemeden gitti.
Sinirden yumruk yaptığım elime baktım ve derin bir nefes alıp bir süre durdum. Tabi ki de tek başına gitmesine izin vermezdim amına koyayım ne sanıyordu bu kız beni?
Arabanın anahtarını cebimden çıkarırken arabaya doğru yürüyordum, "Savaş nereye?" dedi Beril. Tam sırasıydı gerçekten.
"Birkaç işim var halledip geleceğim." dedim ve arabanın kapısını açtım. "Savaş misafirlerimiz gelmek üzere." dedi bu defa annem. Kısık sesle küfür ettim ve arabanın kapısını sertçe kapattım. Sinirle eve doğru yürüdüm, yemek boyunca aklım Süveydada kalmıştı. Acaba napıyordu...
Kolumun dürtülmesiyle anneme baktı , "Oğlum Pınar Teyzen bir şey diyor." dedi. "Yoğun bir gündü kusura bakmayın." dedim misafire bakıp. "Estağfurullah ne kusuru oğlum bütün iş senin üstünde. Diyorum ki bebek ne zaman?" dedi.
Her yerden bebek baskısı geliyordu amına koyayım ya. Tabi ki buna Süveydam dahil değildi ondan bir parçam olması hayatın bana katacağı en değerli şey olurdu. Sadece, ben iyi bir baba olabilir miydim? "Düşünmüyoruz." dedim ve suyumdan bir yudum aldım.
Süveydaya mesaj atmak için alttan telefonumu çıkardım ama beni engellediği fark ettim. İlla onu sikip aklını başına mı getirmem gerekiyordu acaba.
Tüm gece boyunca aklım hep ondaydı, sonunda herkes dağıldı. Sabaha kadar çalıştım ve daha sonrasında kahvaltı için aşağı indim, gözlerim Süveydayı arıyordu.
Masayı düzenliyordu, kalçasını sıkan pantolonu, birkaç düğmesi açık beyaz gömleği ve tutamları yüzüne düşen sarı saçları. Çatalı ileriye uzatmaya çalışırkenki görüntüsü ile iç çektim, şu bebek saçmalığı fazla uzamıştı. Gerçi kıza davar gibi davrandığım içindi sanki, o sözleri bir özür ile kapatamazdım muhtemelen. Daha düzgün bir şeyler düşünüp karşısına çıkmalı, şu küslüğü bitirmem lazımdı.
----
Süveyda;Sabah bir mide bulantısı ile uyandım ve hemen lavaboya koştum. Bir süre kustuktan sonra duvardan destek aldım ve ayağa kalktım. Ya gerçekten hamileysem düşüncesi beynimde dolanıp duruyordu. Derken pijamamdaki kan lekesini fark etmemle dünyalar benim olmustu. Galiba ilk defa regl olduğuma bu kadar sevinmiştim, hemen vitaminlerimi içtim. Muhtemelen karda üşütmüştüm.
Üzerimi giyinip konağa girdim ve işleri halletmeye başladım. Kahvaltı için masayı hazırlarken izlenme hissi ile başımı çevirdiğimde Savaş gözlerini bana dikmişti. Arsız herif çekmiyordu da gözlerini, ona çok aşıktım ama kırgınlığım bastırıyordu sanırsam.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Süveyda (+18)
ChickLitSüveyda; Kalbin tam ortasında günahların saklı olduğu siyah nokta. Sağlıksız, toxic bir ilişki içermektedir.