0.7

9.3K 173 42
                                    

----

Sabah uyanır uyanmaz gözlerim Savaşı aramıştı, alışkanlık olmuştu hep birlikte uyurduk. Gözlerim onu aradı ama yoktu, erkenden gitmişti, tüm günümü televizyon izleyerek geçirmiştim. Benden bir çocuğu olma fikrinin onu bu kadar sinirlendirmesi, beni kıracak sözler edecek kadar sinirlendirmesi kalbimi çok kırmıştı. Ağlamaktan yüzüm şişmişti. Kapının açılma sesi ile kafamı o tarafa çevirdim...

----
Savaşın ağzından;

Tam bir aptaldım. Kelimenin tam anlamıyla aptaldım. Aşık olduğum kadına o kadar berbat davranmıştım ki yüzüme bile bakmıyordu.

Sabah erkenden uyanıp dışarı çıktım arabaya bindim ve merkeze sürdüm, sağ koltukta şapşal şapşal hareketler yapan, şarkı söyleyip hayranlıkla bana bakan sarışınım yoktu. Onsuzluk çok koyuyordu amına koyayım. Boşboş dolandım, akşam olunca bir meyhaneye girdim.

"Masayı donat." dedim. Gelen rakıyı başıma diktim, sarhoş olana kadar içtim.  Kafamdaki sesleri susturmak istedim ve kendimi şarkıya bıraktım.

Eğer seni kırdıysam
Darıl bana

Darılma Süveydam...

Ama bir gün beni ararsan
Bak ruhuna
Birden gecem tutarsa
Güneşi çevir bana
Sevgilim bağışla
Biraz zor olsa da
Affet beni akşamüstü
Gölgem uzarken
Öğleden sonra affet
Ne zaman istersen
Affet beni gece vakti
Ay doğmuş süzülürken
Sabaha kalmadan affet
Tam ayrılık derken
Çünkü sen çölüme yağmur oldun

Sen susuz, cansız hayatıma çiçekler açtırdın Süveyda...

Sen geceme gündüz oldun

Sen zifiri karanlık hayatıma ışık tuttun Süveyda....

Sen canıma yoldaş oldun

Ben, kimseye güvenmeyen ben sana sorgusuz sualsiz güvendim. Kimse tarafından sevilmeyen ben seninle sevmeyi öğrendim Süveyda...

Sen kışıma yorgan oldun

Sen buz gibi taşlaşmış kalbimi erittin Süveyda.

Benim yaptığım adamlık değildi. Bir kadına sahip çıkamayacak kadar acizdim ben amına koyayım. Ben hayatımda baba nasıl olunur hiç öğrenmedim, hiç görmedim. Benim hiçbir zaman bir evim olmadı, içinde yaşadığım dört duvar oldu. Şimdi sığındığım tek ev Süveydaydı ama nasıl olur nasıl yapılır bilmiyordum işte, sikeyim. Baba sevgisi mi görmüşüm ben, görmediğim şeyi nasıl göstereceğim...

Gözümden bir damla yaş aktı. En son ne zaman ağladığımı hatırlamıyordum, hani erkekler ağlamazdı?

Bir sigara çıkartıp yaktım ve hesabı ödeyip arabaya bindim. Dağ evine dönüp kapıyı açtım, içeriden televizyon sesi geliyordu. Başımı çevirmemle sarışınımla göz göze geldik. Cıvıl cıvıl bakan gözleri kızarmış hüzünle bakıyordu, minik burnunun ucu kızarmış, pembe dudakları şişmişti. Tüm bunların sebebi ise bendim.

Anahtarı ayakkabılığa sertçe koymamla irkildi, her hareketimde daha da ayı gibi davranıyordum. Derin bir nefes aldım ve içeri geçtim, onsuzluğa daha fazla dayanamayacaktım. Oturduğu koltuğa geçtim ve kafamı bacaklarının üstüne koyup uzandım, gözlerimi kapattım. Şaşırmıştı muhtemelen, bir süre öyle durduk. "İçki kokuyorsun Savaş." demesiyle gözlerimi açtım. Yüzünü inceledim, her açıdan şaheser gibiydi güzel kızım... "Saçlarımı okşasana." dedim gözümü kahvelerine dikerek.

Süveyda (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin