1 *KARŞILAŞMA*

6.2K 273 50
                                        


Yeni hikayeme hoş geldiniz ♥️

Satırlar da yorum yaparsanız beni çok mutlu edersiniz

lütfen satırlar da yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın

Sınır 20 beğeni 20 yorum

‼️Sizden ricam lütfen sırf sınırı doldurmak için saçma sapan emojiler atmayın veya saçma sapan harfler göndermeyin lütfen

Çünkü gerçekten emeğinin karşılığını almıyorum o yüzden kırılıyorum ‼️

*****

"1 BÖLÜM"

KARŞILAŞMA

Her sabah olduğu gibi, gözlerimi ağır bir şekilde açıp işe gitmek için hazırlanıyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Her sabah olduğu gibi, gözlerimi ağır bir şekilde açıp işe gitmek için hazırlanıyorum. Masama yerleşip, bilgisayarımı açarken içimde bir garip huzursuzluk var. Belki de sıradan bir gündü, ama yine de bir şeyler farklıydı. Şirketin sekreteri olmak, her zaman işlerimi rutine dayalı bir şekilde yapmayı gerektiriyor. Telefonlar, e-postalar, toplantı notları... Hepsi tanıdık, hepsi alıştığım şeylerdi.

Bugün, İtalya'dan gelen bir işadamıyla büyük bir toplantımız vardı.

Massimo Ricciardi...

Daha önce adını birkaç kez duymuştum ama açıkçası, o kadar önemli değildi benim için. Şirketin yoğun temposunda kim olduğuna dair hiçbir şey araştırmadım, ne de olsa o günkü toplantıya odaklanmam gerekiyordu.

Ancak, konuşmalar arasında öğrendiklerim dikkatimi çekti. Annesi Türk, kendisi ise İtalya'da doğmuş bir adam. Türkçeyi de gayet iyi konuşabiliyor, aksanı olsa da... Gerçekten ilginçti.

Düşüncelerimi bir kenara bırakıp evden çıktım. Arabam bozulduğundan, bugün otobüsle gitmem gerekecekti. Derin bir nefes alarak yürümeye başladım, ama bir şey beni rahatsız ediyordu. Son birkaç gündür, evimin yakınlarında o siyah arabayı tekrar görüyordum.

Bulunduğum semtteki çoğu araçtan çok daha pahalıydı ve buralarda böyle arabaların geçmesi neredeyse imkansızdı. Ama asıl garip olan, bu arabayı tam olarak bu saatlerde ve sürekli aynı yerde görmemdi. Neden? Ne işi vardı burada?

Sonra bir anda kafamda geçen düşünceleri fırlattım. Aman canım, ne olursa olsun. Niye geliyorsa gelsin. Şu an tek istediğim şey, şirkete gitmek ve o toplantıya bir an önce girmekteydi.

****

Şirkete vardığımda, herkesle selamlaştıktan sonra Kaan Bey için kahvesini hazırladım. Kaan Bey, benim patronumdu. Otuz yaşında, başarılı bir iş adamıydı ve Türkiye'de oldukça tanınan biriydi. Çalışanlarıyla iyi ilişkiler kurar, herkese aynı derecede saygı gösterirdi. Benimle de oldukça iyi anlaşıyordu. Bazen espriler yapar, gerçekten beni güldürürdü.

Masumiyetin Sonu  (La fine dell'innocenza) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin