"Burası... benim evim değil," diye fısıldadım, sesim titrek ve zayıftı. Massimo hafifçe başını bana yaklaştırdı, gözlerini yüzüme sabitleyerek beni inceledi.
"İtalya'ya gidene kadar burası senin evin," dedi, sesi yumuşaktı ama arkasında sert bir kes...
Öncelikle fikirleriniz ve güzel yorumlarınız için çok teşekkür ederim. Sizlerle bu yolculuğa çıkmak çok heyecan verici.
‼️Hikayede yaş farkı önemli bir detay, lütfen buna dikkat edin‼️
Eğer bu tarz bir konu sizi rahatsız ediyorsa, hikayeyi okumamanızı rica ediyorum. Başlayanlar buna göre başlasın.
İlk bölümü biraz geç gelecek çünkü daha A.Ş.K hikayemi bitirmeden bunu atmaya düşünmüyorum
Bu hikaye, çekim ve saplantının karanlık yüzünü keşfedeceğimiz, gerilim dolu bir yolculuk olacak.
Hikaye ilerledikçe karakterlerin derinliklerine inecek ve hepsinin farklı bir hikayesi olduğunu göreceğiz. Her şey beklediğiniz gibi gitmeyecek, ama bir şekilde sonu kendini gösterecek.
SINIR 20 YILDIZ VE 20 YORUM
****
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Seni korkutuyor muyum, piccola? (küçük)"
Yutkundum. Evet desem, bu hoşuna giderdi. Hayır desem, yalan söylediğimi anlardı.
Bu yüzden kelimelerimi dikkatle seçmeliydim.
"Şaşkınım," dedim, gözlerimi kaçırmadan ona bakmaya çalışarak. "Sizin gibi bir adamın neden benim gibi sıradan bir asistanı yanında istediğini anlayamıyorum." Ben kendimi sıradan biri gibi asla görmüyorum. Ama evet onun gibi birine göre fazla sıradan gelebilirdim.
Massimo başını yana eğdi, gözleri hafif kısıldı. Sanki verdiğim cevabı tartıyor gibiydi.
"Sen kendini sıradan mı sanıyorsun?" dedi, hafifçe gülerek. Ama bu gülümseme, içinde hiç sıcaklık barındırmıyordu.
Boğazım kurudu. Konuşmadan önce dikkatli olmalıydım.
"Sadece bir çalışanım," dedim. "Beni bu kadar özel yapan ne?" Ondan laf almaya çalışıyorum sadece.
Massimo elini çenesine götürerek beni süzdü. O kadar uzun süre sessiz kaldı ki, tedirginliğim iyice arttı. Sonra, derin bir nefes alıp eliyle pantolonunun üzerine hafifçe vurdu.
"Bunu zamanla öğreneceksin, piccola mia amata, (Benim küçük sevgilim)" dedi. "Ama bir konuda yanılıyorsun."
Gözlerimi kırpıştırdım. "Neymiş o?"
Massimo hafifçe öne eğildi. Sanki az sonra bir sırrı paylaşacakmış gibi bana yaklaştı.
"Ben sadece patronun değilim, Ela." Sırtımdan aşağıya bir ürperti geçti.