KÖYLÜ GENÇLER (+18)

BAKKALDAN TATLI UTANÇLA ÇIKMA

...

Sabah güneş ışıklarıyla gözlerimi gülümseyerek açtım. Burnuma gelen tereyağlı kete kokusuyla karnımın çok acıktığını hissettim.

Hemen kalkıp elimi yüzümü yıkadım. Omuzları açık olan pembe elbisemi giydim. Kumral uzun saçlarımı tarayıp aynanın karşısına geçip örmeye başladım.

Bu arada ben Reyhan 18 yaşında genç bir kızım. Bu hayattaki amacım üniversitemi kazanıp şehire gitmek. Daha doğrusu büyük şehirlere gitmek istiyom.

Örgümü bitirdikten sonra ucunu süslü tokamla bağladım. Çok seviyordum süslenmeyi.

Aynadan kendime cilveli bir şekilde bakıp gülümseyerek alt kata indim.
Anam kete yapıyordu yanına gidip sarıldım o da beni öptü.

"Anacim günaydınn yine döktürüyon"

Anası Gülten: Oyyy anası kurban günaydın napam uğraşıyom sabahtan beri kızlarım bir iş yapmıyo yoruldum

"Aaaaa aşk olsun anne uyandirsaydin birlikte yapardık"

Hemen önlüğümü giyip hamuru açmaya başladım. Biraz kete yaptıktan sonra ablam geldi ve

Ablası Pembe: Aaaa günaydınn. Reyhan bi gidiver şu bakkala azıcık kahvaltılık al gız

"Tamam ablaa sen keteleri yaparsın"

Abla Pembe: Yaparım.

Gülümseyerek para alıp evden çıktım.
Gülücükler saçarak ve bir yandan şarkı söyleyerek bakkala gittim.

"Günaydın Kamil abii"

Sırıtıp "Sana da günaydın canım seç beğen al"

Gülümseyerek kahvaltılık alarak konuşmaya başladım. Öyle kendi kendime konuşuyordum.

Sonra yanımda erkeksi bir ses bana "Aynen haklısın ben de öyle düşünüyorum"dedi.
Sesi duymamla kafamı çevirdim. Bu çoban Mehmet abiydi.

"Anlamadım abi bir şey mi dedin"

Mehmet: Yok bir şey

"Heee tamam o zaman inekler ve mandalar nasıl en son hasta olmuşlardı"

Mehmet: İyileştiler heee sana olan sözümü de tutup süt ve kaymak getirdim.

"Essah mııı" gülümseyerek gözlerinin içine bakarak söyledim.

Mehmet: Essah yaa

Çığlık atarak "Aaaaa teşekkür ederimm abi" diyerek anlık heyecanla sarıldım ona. Onun kolları belimi sarınca kendimi geri çektim "Kusura bakma abi anlık heyecanla"

Mehmet: Anladım anladım abisi sorun yok. Rica ederim afiyet olsun.

Yanaklarım kızarmış başımı yere eğmiştim.
Elindeki süt ve kaymağı bana verdi.

Mehmet: Kız utanma be

"Abi yaaa" diyerek kahkaha attım. O da gülmüştü.

Mehmet: Sonra görüşürüz

"Görüşürüz abiii"

Ödemeyi yapıp eve utana utana gitmiştim. Mehmet abi bizim köyün çobanıydı. Boyu uzun, esmer, kaslı bir vücuda sahipti. Ama elin adamına sarılmıştım yanlışlıkla yaa. Ooff aptal Reyhan. Umarım bir şey olmaz. Aman ne olacak Reyhan saçmalama diye söylenerek eve gittim...