Dizlerimi göğsüme çekerek koltukta oturuyordum. Soner, karşımdaki tekli koltukta arkasına yaslanmış, kolunun birini başının arkasına koymuştu. Gözleri hafifçe kısılmıştı, ama zihninin tamamen açık olduğunu biliyordum. O, benim gibi kaçıp saklanmazdı. Beni izlerken bile bir çözüm yolu bulmaya çalışıyordu, bunu hissedebiliyordum.
Sonunda sessizliği o bozdu. “Hazal’ın odasında kalabilirsin.”
Başımı kaldırıp ona baktım. Hafifçe omuz silkti. “O, yurtta kalıyor biliyorsun. Odası boş. Rahat edersin.”
Başımı salladım. “Tamam.”
Derin bir nefes aldı. “Sabah erken kalkacağız.”
“Biliyorum.”
Bir süre daha öylece oturduk. Sonra Soner hafifçe gözlerini kıstı, bana dik dik baktı. “İyi misin?”
Gülümsedim. “Hayır.”
O da gülümsedi. “Daha iyi olacaksın.”
İçimde bir yerde onun haklı olmasını istiyordum. Ama şu an, kendimi iyi hissetmek çok uzak bir ihtimal gibi geliyordu.
“İyi geceler, Enda.”
“İyi geceler, Soner.”
Odaya doğru yürüdüm.
•
Kapıyı kapattığımda odanın sessizliği üzerime çöktü. Loş ışıkta etrafıma bakındım. Hazal’ın odası, onun kişiliğini yansıtıyordu. Duvarlarda birkaç konser posteri vardı, köşede gitarı duruyordu. Raflarda renkli kitaplar ve defterler sıralanmıştı. Çalışma masasının üstü hafifçe dağınıktı ama belli ki düzenli bir karmaşaydı.
Duvarda, çerçeveli birkaç fotoğraf dikkatimi çekti. Soner ve Hazal… Gülen yüzler, samimi anlar. Kardeşlik.
İçimde bir şeyler burkuldu.
Ben, abimi gerçekten çok özlemiştim.
Dolabı açıp içinden bir şeyler buldum. Rahat bir eşofman ve tişört aldım. Üzerime geçirdiğimde fark ettim… Boldu. Özellikle tişört, üzerimde neredeyse elbise gibi duruyordu.
Tam aynanın karşısına geçtiğimde gözlerim, yansıyan görüntüye takıldı.
Zayıflamıştım.
Belirgin bir şekilde.
Bir an nefesim kesildi. Ellerimi karnıma koydum, aynadaki görüntüme dikkatlice baktım. Son birkaç haftadır doğru düzgün yemek yemediğimi fark ettim. Öncesinde de pek iyi beslenmiyordum. Sürekli stres, sürekli açlık, sürekli bir şeyleri yetiştirme kaygısı…
Ve sonra eski günler aklıma üşüştü.
Seda Parlar.
Daha doğrusu, gerçek annem olmadığını öğrendiğim kadın.
Onun sürekli sesini duyuyordum zihnimde.
"Enda, şu karnına bak! Biraz daha yersen daha da şişeceksin."
"O eteğin içinde nasıl göründüğünü sanıyorsun?"
"Kilo vermen lazım. Kimse böyle görünmek isteyen biriyle arkadaş olmak istemez."
Dizlerim hafifçe titredi. Gözlerimi kapattım.
Onun asla tatmin olmayan bakışlarını hatırladım. Ne kadar zayıflarsam zayıflayayım, asla yeterli olmuyordu. Hep daha fazlasını istiyordu. Hep daha iyi olmamı bekliyordu.
İçimde garip bir öfke yükseldi. Kendime mi, ona mı bilmiyordum.
Ama bildiğim bir şey vardı.
Ben, onun gözünde hep yetersizdim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ENDA • Gerçek Ailem
General FictionBabasının annesini aldatmakla suçlaması sonucu DNA testi yaptıktan sonra ailesinin gerçek ailesi olmadığını öğrenen Enda'nın hayatı tamamen değişir. İki tarafın da öz kızını istemesi sonucu gerçek ailesi ile tanışma fırsatı elde eden Enda neler yaşa...