17. bölüm

113 5 0
                                    

Biraz daha kendime geldim dıştan çıktıktan sonra yatağın üzerindeki telefona baktım kimse aramamış bir değişiklik yok demek ki. Üzerimi değiştirip aşağıya indim Aras'da çok yorgun olduğu için uyuyormuş birşeyler yemek için mutfağa indim dedem yanıma geldi.

"Sabahki halinden daha iyi gözüküyorsun birtanem. Seninle biraz konuşalım mı? Arda uyanana kadar"

Kimseyi dinlemem ama dedeme gelince onu dinlemeliyim istesemde istemesemde. Benimle ne konuşacağı konusunda bir fikrim yok.

"Seni iki oğlumdan farksız severim Aras'ıda tabiki ama seni yanında olduğumuzu bilmeye daha çok ihtiyacın var. Aile düzenin yok olduğu için tabiki, lafı uzatmayacağım Ecrin o parmağındakinin anlamını biliyormusun?"

Parmağımdaki yüzüğe baktım evet dercesine başımı salladım.

"Ne olduğunu bilmen güzel peki Arda'ya karşı duyguların bunu bastırabilecek mi?"

Bilmiyorum dede ama bu konuşma nereye sürükleniyor emin değilim dedemin gözlerinin içine baktım.

"O beni herşeyin dede... Gülüşümün arkasında sakladığım,gözyaşlarımın sebebi, çocukluğum, benim masumluğum... Kimse yokken o vardı dede ona birşey olursa herşeyim yok olur hiçbirşeyin anlamı kalmaz."

Nefesim kesilmeye başladı,kalp atışlarım o kadar hızlandı ki...

"Peki sen o çocuğun sana karşı hislerini ne yapacaksın Ecrin. Ya duygularına yada düşüncelerine birine yenik düşeceksin.?"

Yüzüğe tekrar baktım. Bu iğrenç bir duygu hiçbirşey düşünmek istemezken yine hayatımın bana oyunları yada çıkmaz sokaklarıyla karşılık veriyor.

* * *

Hala uyuyor lütfen artık uyan sadece uyanmanı istiyorum başka birşey istemiyorum senden görmüyormusun herkes senin uyanmamı bekliyor.

"Ecrin telefonun çalıyor."

Yağmur'dan telefonu alıp baktım. Dün geceden beri ne konuştuk nede buluştuk vaktimde yoktu zaten tek derdim Arda'nın uyanmasıydı.

"Efendim Cenk."

Bu gün okula da gitmedim merak etmesi normal.

"Ecrin merak ettim seni deden hasta hanenin adını verdim aşağıdayım."

Ne yapmaya çalışıyorsn dede anlamıyorum ki derdin ne? Ne yapacağımı bilmezken sen aklımı karıştırıp duruyorsun.

"Tamam geliyorum."

Merdivenlerden aşağıya indim hastahanenim girişinde bekliyordu yanına gidip sarıldım ilk önce buraya kadar gelmene gerek yoktu diyemnem herhalde.

"İyimisin sen?"

Evet dercesine başımla onayladım.

"Arda daha uyanmadı onu bekliyorduk herpimiz annesi ve babasıda kötü zaten."

Hayat böyle işte kimileri sevinirken kimileri üzülüyor.

"Seni çok özledim telefonlarını da açmayınca dedeni aradım iyi olduğuna emin olmak istedim düzenini bozma bugünü aksattın nereye kadar."

Devamsızlıktan kalsamda Arda iyi olmadan hayata dönmek bile istemiyorum Aras mesaj attı tam zamanlaman kardeşim.

"Bunu konuşmanın sırası değil. Aras yukarıya çağırıyor gitsem iyi olacak."

Vedalaştıktan sonra geri yukarıya çıktım Suzan teyze ve Faruk amca eve gidecekmiş birkaç saatliğine Mert ve Yağmur'da Can'la birlikte yemeğe gidiyorlar onlarla birlikte Aras'ı da yolladım kaldık baş başa Arda. Hemşirenin yanına gidip birazcıcık yalvardıktan sonra sadece beş dakikalığına içeriye girmeme izin verdi.

Elinin sıcaklığını hissede biliyorum yine aynı sıcaklık odadan içeriye girince bile parfümünün kokusunu ciuğerlerime kadar çekebiliyorum.

"Arda senden birçok isteğim oldu ama son birşey istiyorum o kadar çok istiyorum ki... Beni bırakıp gitme. Sen gidersen benim hayatımın cehennemden farkı olmayacak. Başının belası olduğum biri olmayacak,her ağladığımda yanımda olan biri olmayacak sen olmayacaksın. Bak herkes senin uyanmanı bekliyor annen,baban,Can,Yağmur,Mert,Aras ve ben. Kendimi suçlanmaktan yoruldum Arda."

İçeriye hemşire girdi ve benim hastayı dinlenmesi için rahat bırakmam gerekiyormuş. Ama daha uyanmadı annemle izlediğimiz dizilerde kız oğlanın bvaşında böylke konuşuyordu sonra oğlan uyanıyordu.

Dışarıya çıktığımda ağlamaya başladım ben böyle hayal etmemiştim şuan burada ağlıyor değil ona sarılıyor olmalıydım öyle hayal etmiştim. Yağmur gelip beni dışarıya çıkarttı soğuk hava yüzüme vuruyordu.

"Yağmur onu çok seviyorum herşey en başa dönse... Hiç tereddüt etmeden ona aşık olduğumu söylerdim. Herşey geç olmadan yere göğe bile haykırırdım. Çok korkuyorum Yağmur,beni bırakmasından çok korkuyorum."

Gözlerini silip bana sarıldı.

"Uyanacak uyanmak zorunda."

* * *

Kapının kenarında ki duvara yaslandım üçüncü gün be Arda'm seni bekliyorum an ve an uyanmanı her masalın gerçek bir kısmı olursa şuan öyleyim sensin benim masalımın gerçeği, sana bakmaya bile korkardım dayanamayıp yıkılırım diye... Sarılmaya korkardım, kokunla ağlamaya başlarım diye... Ben bütün masumluğumla sevdim seni kendimi suçlamaktan bıktım ve yoruldum sadece beni bu acıdan kurtar.

"Millet sınavlar başlıyor artık okulu aksatamayız yarından itibaren başlıyoruz."

Umrumda bile değil okul, dünya şuan sadece Arda'nın etrafında dönüyor ya o uyanacak yada uyanmak zorunda. Yaslandığım duvardan camın kenarına gittim yanıma Aras geldi.

"Notlarını sınıftan birinden alırız hadi seni çalıştırırım da ama o sınavlara gireceksin Arda'nın başında bekleyerek okul bitmez. Sınavlara girip çıktıktan sonra buraya gelebilirsin akşamları evdesin tamam mı Ecrin?"

Başımı tamam anlamında salladım. Ama hala Arda'yı izliyordum onu hiç bu kadar uzun uzun izlememiştim içeriye hemşireler ve doktor girmeye başladı hareketlilik olunca birden panikledim ona birşey mi oluyor.

"Ne oluyor? Birşey söylesenize? Niye hepiniz toplandınız?"

Benimle birlikte hepimiz paniklemiştik aniden odaya doktorun ve hemşirelerin girmesi merak ettiriyordu tabiki ama doktor çok rahat davranıyordu.

"Bir sorun yok küçük hanım sadece arkadaşınız makineye bağlı kalmadan nefes almaya başladı onu normal odaya alacağız ama yinede takip edilecek daha uyamasını bekleyeceğiz"

Derin bir oh çektim artık camın kenarından izleneyeceğim onu. Biliyorum Arda sen yine bana o gözlerinle ve gülüşünle bakacaksın ve benim kalbim yerinden çıkacak gibi atacak. Arda'yı odadan çıkarırken ben sevinçten Yağmur'a sarıldım

"Bak Ecrin herşey dahada güzel olacak, yoluna girecek"

Girecek.



Oyun Bozan (Tamamlanmış) DüzenleniyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin