24. Bölüm

12.8K 1.2K 1.1K
                                    

Bu bölümü BeroymEcoolliiii17Eflal14GlenGlba8MekiyeKurt9papatyanizz_oozorca_34SeherDemir497261papatyaa_06 İthaf ediyorummm. Takip ettiğiniz için teşekkürler 🤍

İthaf almak isteyenlerin beni Rulisinzruli_ buradan takip etmeleri yeter 🤍🌷

"Sınır: Bin oy bin yorum"

Keyifli okumalar ❤

Gözlerimi ekrana sabitlemiş halde bir süre donakaldım. "Özür dilerim." Başka hiçbir şey yoktu. Açıklama yok, neden yok. Sadece iki kelime.

Telefonu biraz daha sıkı tuttum. Parmaklarım istemsizce ekrana kaydı, yazışma penceresini açtım. Ama ne diyeceğimi bilemedim. İçimde bir yerler öfkelenmeye başlamıştı. Tüm gün beklemiştim. Her mesaj sesinde içim ürpermiş, her bildirimde umutlanmıştım. O ise saatler sonra yalnızca özür dilemişti.

Çenem kasıldı. "Özür mü?" diye mırıldandım kendi kendime. Derin bir nefes alıp biraz daha sakin olmaya çalıştım. Parmaklarım hızlıca klavyeye dokundu.

Siz: Ne için özür diliyorsun?

Gönder tuşuna bastım.

O an, ekranda "yazıyor..." ibaresini görünce kalbim hızlandı. Hemen cevap verecekti.

Birkaç saniye sonra mesaj geldi.

Sungur: Çağırdıklarında saat epey geçti. Rahatsız etmek istemedim. Bugün de Şimdi haber verebildim.

Sadece bu muydu?

Parmaklarım hızla hareket etti.

Siz: saat yüzünden mi haber veremedin?

Bu defa beklemem uzun sürdü.

Sungur: Evet.

Telefonu elimde sıkarak ekrana baktım. Kalbimde öfkeden çok kırgınlık vardı artık. "Rahatsız etmek istemedim." Cümlesi kafamın içinde yankılanıyordu. Bu kadar mı basitti gerçekten? Bu kadar mı dışarıda kalıyordum onun hayatında?

Siz: Rahatsız etmek istemedim?

Sungur: Haber vermemezlik yapmayacaktım Mira. Sadece gittiğimde saat geçti.

Gelen cevaba göz gezdirdiğimde dişlerimi sıktım.

Sinir bozukluğuyla gülümsedim. İçimde bir şeyler iyice kopuyordu. Benimle dalga geçiyordu. Evet, kesinlikle benimle dalga geçiyordu.

Parmaklarım hızlıca klavyeye dokundu.

Siz: Benim bildiğim yabancıyı rahatsız etmek istemez insan.

Mesajı gönderdim, ama yetmedi. İkinci mesajı yazarken içim daha da sıkıştı.

Siz: Ben sana yabancı mıyım, Sungur?

Ekrana uzun uzun baktım. Cevap gelmiyordu. "Yazıyor..." ibaresi bile belirmedi.

Şarkı hâlâ arabada yankılanıyordu ama artık duymuyordum. Ellerim direksiyona sıkıca kenetlenmiş, gözlerim telefona kilitlenmişti. Mesajlardaki rahatlığı içimde bir volkan gibi patlamaya hazır öfkeyle birlikte, kırgınlığı da büyütüyordu.

-SAUDADE-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin