BÖLÜM 9

5K 536 100
                                    

Selamlar ben geldim, gecikme için kusura bakmayın. Panoya yazdım ancak görmeyenler olmuş bölümü sorup durdunuz wattpadde sorun yaşadığım için pazartesi günü bölüm atamadım o yüzden bugün atıyorum ama telafi olarak da sizlere cuma günü de bir bölüm atmayı düşünüyorum.

Cuma günü bölüm var unutmayın ve atlamayın hepinizi bekliyorum buraya. Bölüm sonrası ise sizleri kanala sohbete davet ediyorum:)

Yazım hataları varsa görmezden gelin düzenledim ama Wattpad kaydetmedi sanırım, üst üste çok yaptığım için. Sonrasında tekrar dönüp halledeceğim onu.

Keyifli okumalar

🪐

"Rüzgar kahvaltıdan sonra hemen git-" kapıyı çalmadan konuşarak girdiğim odada gördüğüm manzara ile donakaldım. Öyle ki cümlemin sonu bile gelmemişti. Rüzgar üstü çıplak bir şekilde giyinme dolabının önünde duruyordu. Sırtı dönük olmasına rağmen yapılı vücudu ve kaslı kolları beni etkilemeye yetmişti.

"Ben... özür dilerim, giyinmişsindir diye düşünmüştüm." diyerek bakışlarımı kaçırmaya çalıştım ancak sürekli kaslarına ve esmer tenine kayıyordu gözlerim.

"Sorun değil." Gömleğini kollarından geçirip düğmelerini iliklerine bana doğru yaklaştı.

"Neyse, sen hazırlan. Sonra konuşuruz biz." Arkamı dönüp gideceğim sırada belime sarılan elle öylece kalakaldım. Beklemediğim bir hareket olduğu için dudaklarımdan bir hih! Nidası dökülmüştü. Sırtım Rüzgar'ın göğsüne temas ederken nefes almak yine güç gelmişti bana.

"Niye erkenden kalkıp gittin?" diye fısıldadı kulağıma doğru. Ses tonu bile içime işliyordu bu adamın.

"Poyraz'a bakmak istedim."

"Sabahın beşinde?" diye sordu inanmayarak.

"O zaman bebek çok ağlıyordu, susmayınca Şebnem uyuyakaldı da duymuyor sandım. Ona bakmak istedim, sonrasında da Poyraz'a baktım." diye açıklama yaptım. Aslında olan biraz böyleydi biraz da değildi. Bebek gerçekten de çok fazla ağlamıştı, başta annesi ve babası yanında diye kalkmadım ama üç dakikadan fazla bir süre ağlamaya devam edip hiç susmayınca acaba uyuya mı kaldılar diye endişe edip kalktım. Bütün gün uyumamışlardı ve zaten Şebnem yeni doğum yaptığı için yorgundu, Çetin abi de uyudu bebeği duymuyor zannetmiştim.

Ama gaz sancısı yüzünden ağlıyormuş bebek, kapıyı çalıp içeri girdiğimde Şebnem ağlama derecesine gelmiş bir vaziyette bebeğin sırtını sıvazlayıp sallamaya devam ediyordu. Çetin abi de yanındaydı tabii.

Sonrasında ise bu kez bebeği uyutma serüveni yaşandı biraz ve bebek yine hiç susmadı. Şebnem'in yanından ayrılıp Poyraz'a bakmak istedim, üstü açık kalmıştı. Ayıcığını baş ucuna bırakıp çarşafı üzerine kadar çektim ve saçlarını okşadım.

İlk doğum günümüz için o kadar heyecanlıydım ki... ama değil unutulmaz bir gün yaşamak pasta kesip doğum gününü bile kutlayamamıştık. Neyse ki bebeğin doğum tarihi Poyraz ile aynı gün değildi, saat farkıyla dahi olsa bir gün önceydi. Aksi halde Poyraz fazlasıyla rahatsız olurdu bu durumdan, yapılan en ufak farklılıkta onun için daha çok ilgilenildiğini düşünüp kıskanabilirdi. Üstelik amcası ve yengesi o gün kendi çocuklarının gününü kutladıkları için gelemeyebilirdi bu da onu üzerdi, toplu bir kutlama ise kabul edilemezdi Poyraz için. Her şekilde de Poyraz rahatsız olurdu ve üzülürdü yani.

NEFHA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin