5-Pişmanlık

8.7K 856 213
                                    

Medya: Gökay Şafak Aslan

İyi okumalar. 💓

Oy verip bol bol yorum yapmayı unutmayın. ✨

.

.

.

.

.

.

İlahi Bakış Açısı

Soyluların evinde herkesi saran bir korku ve telaş vardı.

Kardelen çoktan hastaneye götürülmüştü. Ama ailedeki herkes onun için endişeliydi.

Tek bir kişi hariç.

Karan Soylu.

Onun gözlerinden akıp kalbini kaplayan karanlık öyle büyük bir seviyedeydi ki, küçük kız kardeşinin bu hâle nasıl geldiğini düşünemiyordu.

Tek düşündüğü şey kardeşlerini ve ailesini o kızdan gelecek bir tehlikeden korumaktı.

Çünkü biliyordu, o kız yalancının tekiydi. Aklı olan kimse neden konuşabildiği hâlde konuşamıyorum desindi ki?

Kesin ilgi görüp dikkat çekmek için kendine bir şey yapmıştır diye düşündü kızın hastaneye yattığını duyduğunda.

Diğer kardeşleri ise perişan hâldeydi.

Kadem sanki ikizini hissediyordu. Kalbinde durmadan artan bir ağrı vardı. İçi daralıyor, göğsü sıkışıyor ve nefessiz kalıyordu sanki.

Kardeşine bir şey olmazdı değil mi?

Ona kötü davrandığı o lanet iki günü daha telafi edememişken, o iki günün pişmanlığını bir ömür boyu omzunda taşımazdı değil mi?

Bir yanda ise hâlâ sessiz gözyaşları döken Kerem vardı. Daha geldiği ilk günden kardeşine sahip çıkan, kol kanat gelip Kardelen'e abilik duygusunu hissettiren Kerem...

İçini korkunun karanlık sisi öyle bir sarmıştı ki dışarıdan gören birisi bile fark ederdi kara bulutlarını.

Ne olmuştu kardeşine? Neden birden fenalaşmıştı? Daha dün saçlarına öpücük kondurduğu kardeşinin kötü olduğunu sabah nasıl fark etmemişti? Sen bir de kendine abiyim mi diyorsun, o zaman nasıl onun kötü olduğunu anlamadın diye kendine lanetler ediyordu.

Hazar Bey ise kendinden geçmiş gibi ağlayan Kardem Hanım'a destek oluyordu. Karısına mı destek olsa, evlatlarına mı bilemiyordu. Tüm aklı ve kalbi ise içerde en çok desteğe ihtiyacı olan kişideydi. Kızındaydı.

Bir yanda da Koray vardı tabii. Kardelen'in alındığı odanın karşısındaki duvara yaslanarak yere oturmuştu. Gözlerini kapıya dikmişti ama nereye baktığının kendisi bile farkında değildi. Kendine hakim olmayı o kadar boş vermişti ki hissettiği tüm duygular kahve gözlerine akın ediyordu.

En çok da pişmanlık.

Neden diyordu kendine. Neden ona geldiği ilk günler böyle boktan davrandım ki diyordu. Bir abinin yapması gereken şeylerin hiçbirini yapmamıştı. Bunları yeni yeni görüyor, anca algılıyordu.

Kabullenmişti artık. Onu kardeşi olarak kabullenmişti. Ama kendisine çok kızıyordu. Bunu kabullenmen için illa kollarında titreyerek yığılması mı gerekiyordu diyerek küfrediyordu kendine.

Zar zor hakim olduğu bir damla gözyaşı sol yanağına doğru derin bir yol açtı. Kardelen'i sedyeye yatırırken cebinden düşen ve bilmem kaçıncı kez çalan telefonuna baktı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 02 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KARDELENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin