Bölüm 12: Portre'nin Gerçek Gülüşü

8.9K 475 179
                                        

"Yalnız olmak seçim değildi, karardı. İnsan yalnız kaldığı zaman da daha güçlü olmazdı. Başarısızlık yalnızlıktan gelirdi ve yalnızlık ise kesinlikle aşırılıktan geçerdi."

Şarkı: Sia - Elastic Heart

"Değerlerin genel olarak iyi gözüküyor."

Bora elindeki kağıtları ve önündeki laptoptaki yazıları okurken kaşlarını çattı. "Sadece B12 ve C vitamininde eksikliğin var. Ayrıca bir de kasların çok zayıf, onların gelişmesi için egzersiz yapman gerek. Ufak bir merdivende çabuk yorulursun," Bana baktı. "Eminim odana giderken bile beş kere mola veriyorsundur." dedi sorgularcasına.

Ondan bakışlarımı kaçırdım. Gerçektende öyleydi ancak ben bunun sebebinin merdivenlerin uzun olmasına bağlıyordum. Herkes yorulur zannediyordum. Sonuçta sadece benim odama gitmek için üç kat çıkıyordum.

Meğerse sadece yorulan tek kişi benmişim.

Bora kağıtları masaya koyarken "Her neyse, bu egzersiz kısmını beraber yapacağız." dedi. Ben sadece bekliyordum. Ne diyeceğim hakkında hiçbir fikrim yoktu. Kendim hakkımda yorum yapabilecek gibi de hissetmiyordum çünkü Bora zaten her şeyi benim yerime söylüyordu.

Bu sırada kapı tıklatıldı. Bora 'gir' komutu verirken içeriye yaşlı bir teyze girdi. Bora kadına bakarken "Buyrun teyze." dedi. "Ne için gelmiştiniz?"

Teyze ağır hareketlerle kapıyı kapatıp içeri gelirken masanın önüne yaklaştı. "Dohtor bey." dedi başındaki yemeniyi düzeltip. Bora ona bakarken yaşlı kadın yeniden "Dohtor bey." dedi. Bora "Efendim teyzecim?" dedi sabırla, yüzündeki o tebessümle.

Yaşlı kadın yeniden yemenisini düzeltirken "Benim bugün amiyalat vardı." dedi. "Bel fıstiğim vardı benim."

Gülmemek için başımı eğdim aniden. Bora bana kısa bir bakış atarken laptobuna döndü ve başını sallayıp "Evet ameliyatınız vardı teyze ancak sizin şu an burada ne işiniz var? Yardımcı arkadaşların şu an sizi ameliyata hazırlaması gerekiyordu?" diye sordu merakla.

Yaşlı teyze elini bu sefer beline koydu. "Ben bilmem ki dohtor bey." dedi. Biraz bekledi. "Hastanenin kapısının başında dikilen saçı açık bir gız vardı. Sordum ona benim amiyalatim vardı diye. Dedi bana teyze sen ne diyon. Bende dedim ki ona asıl sen ne diyon. Benim amiyalat vardı diyom. O da bana diyoki ben nerden biliyimkine diyo. Bende ona diyom ki sen burda çalışmıyon mu. O da bana dedi ki evet dedikine. Burada çalışıyom diyo. Bende ona dedim ki benim amiyalat ne zaman."

Yaşlı teyze uzun bir döngü boyunca konuşmalarını anlatırken Bora benim aksime hepsini sabırla dinlemişti. Bir ara gülmemek için kendimi tuttuğum zamanlarda olmuştu ancak Bora ise yine benim aksime tüm konuşmaya profesyonel yaklaşmıştı. Sanırım benden doktor olmazdı çünkü bu gibi yaşlı ama tatlı teyzelerle sohbet ederken ben onların sorunu ile ilgilenmeyi unuturdum.

Bora telefonunu çıkarıp birisini aradı. Bir kaç dakika sonra odaya iki tane hemşire girerken hemşireler kadını ameliyata hazırlamak için götürmüştü.

Bora yeniden bana döndü. "Şimdi bir boy kilo ölçümü yapalım sana, bakalım güncel değerlerin ne." dedi. Ayağa kalktı ve benimde kalkmam için bana işaret verdi. Bende ayağa kalkarken onun odasından çıktık ve hemen iki kapı sağdaki bir odaya ilerledik. Bora kapıyı tıklatıp içeri girerken masa başında oturan bir kadın gördüm. Kadın daha stajyer olmalıydı ya da yeni işe başlamıştı. Genç duruyordu. Kızıl saçları ve buğday rengi bir teni vardı. Bizi görür görmez elindeki telefonu hemen masaya koydu ve ayağa kalktı.

GÜNCE | Gerçek AilemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin