0.6

1.2K 135 48
                                    

oy ve yorum atmayı unutmayınız 💗💗

.

2018

"Sıkıldım." Barış, mızmızlanmasının ardından oflamıştı. Bende derin bir nefes alıp önümdeki test kitabından başımı kaldırdım. "Barış ben sana gelme dedim. Lütfen engel olma bana ders çalışmam lazım."

"Yavrum!" dedi uzatarak. "Üç saattir aralıksız çalışıyorsun zaten." bunu derken boynunu bükmüştü. "Yeter da! Beni de düşün biraz."

"Düşüneyim sevgilim." önce bükük boynuna dokundurdum elimi, hafif çıkmış sakallarını sevdim. "Hava almaya çıkalım mı?"

"Süper olur." diyerek ayaklandı. Bende gülümseyerek test kitabımı kapattım. Montlarımızı giydikten sonra Barış atkımı sıkıca boynuma doladı. "Hava buz gibi."

"Sende tak bereni." diye onu tembihledim. Yalandan yüzünü astı ardından utana sıkıla taktı beresini.

Kolunu omzuma attı, iyice kendine doğru çekti beni. Bende kollarımı vücuduna sardım. O şekilde sarmaş dolaş kütüphanenin çıkışına doğru ilerledik.

Kapıya yaklaşınca gördüğümüz manzara ile ağzım açık kaldı. "Oha! Senin yüzünden dünyadan kendimizi soyutlamışız."

"Barış! Çok güzel yağıyor!"  dışarıyı beyaz bir örtü kaplamıştı. Lapa lapa kar yağıyor, gökyüzü beyaza bürünmüştü. Dönüp Barış'a bakmış ondan aldığım güvenle koşarak dışarı çıkmıştım. Barış arkamdan bağırdı. "Yerler kaygandır dikkat et."

"Tamam!" dışarı çıkıp hemen elime yerden kar almış Barış'ın çıkmasını beklemiştim. Çıktığı gibi gülerek elimdeki kar topunu üstüne atmıştım.

"Sen bittin kızım!" diyerek üstüme yürüdüğünde kahkahalar eşliğinde ondan kaçmaya başladım. Kolumdan tuttuğu an dengemi kaybettim ve kendimi karların arasında buldum.

"Ya Barış! Islandı üstüm hep

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Ya Barış! Islandı üstüm hep." diye ona çemkirdim ama ıslanmak umurumda değildi. Bu havada yapılacak en güzel şeydi. "Hallederiz yavrum. Dert etme." dediği anda bir anda havalanmıştım. Beni kucağına almıştı.

"Şimdi nereye atayım seni?" demesi ile şaşkınlıkla gözlerimi kocaman açtım. "Bak şurası çok yumuşak gözüküyor." beni indirmesi için bacaklarımı salladım.

"Deli! Bırak beni."

"Bende onu diyorum ya sevgilim. Nereye bırakayım?" dalga geçer havası ile göğsüne vurmuştum bir kez. "Üşütürsem görürsün sen."

Dememle beni ayakta duracağım şekilde yere bıraktı ardından kendi beresini çıkartıp bana taktı. "Valla incecik üstün. İnşallah olmaz bir şey."

Ankara Rüzgarı / Barış Alper YılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin