Odamın kapısına atılan yumruk sesleriyle yataktan sıçrayarak gözlerimi araladım. Sadece bir an yine alarmı duymadığım için uyanamadım sandım ama içeriye sızan ay ışığı durumun bu olmadığını belli ediyordu. Telefonuma uzanıp saate baktım ve 03.17 yazısını görünce emin oldum.
Acele adımlarla yataktan kalktım ve kapıyı açıp yüzünü panik bürümüş abime baktım.
"5 dakikan var, tüm eşyalarını topla bu evden gidiyoruz acele et." diyerek arkasında meraklı ve uykulu bakışlar atan beni bırakarak hızlı adımlarda kendi odasına girdi.
Abimin dediği şeyleri yapmadığımda ne kadar sinirlendiğini bildiğim için elimi yüzümü bile yıkamadan dolabımdan çıkardığım kıyafetleri gelişigüzel valizin içine doldurmaya başladım.
Bir sırt çantasının içine de acil ulaşmam gereken ve önemli eşyalarımı doldurup hemen üzerimi değiştirdim.
Odamın içindeki banyoda işlerimi hallettikten sonra aynada kendime biraz çekidüzen verip eşyalarımla birlikte odadan çıkmak için kapıya yöneldiğimde aşağı kattan gelen bağırtı sesleriyle yerimde durdum.
Annem, babam ve abimin seslerinin yanı sıra tanımadığım bir erkek ve bir kadın sesi duyduğumda kapıyı yavaşça araladım ve ne konuştuklarını dinlemeye başladım.
Gizlice onları dinlediğimi duyarlarsa başıma neler gelirdi kim bilir...
"Nerde o?" dedi tanımadığım erkek sesi.
"Eğer hemen evimden çıkmazsanız polis çağıracağım." Baba demeye bin şahit isteyen adamın sesini duyduğumda midemde bir bulantı hissettim.
"Polisler şu anda yolda ama bizim için değil sizin için. Kızımı kaçırıp bunca sene bizden ayırmanızın bedelini ödeyeceksiniz."
Kızımı kaçırıp bunca sene bizden ayırmanız...
Kızımı kaçırıp mı?
İyi de bu evdeki tek kız bendim.
Hayır hayır hayır hayır...
Tahmin ettiğim şeyin olmasını mı yoksa olmamasını mı istiyorum bilmiyorum ama içimden bir ses şu an içinde bulunduğum durum açıklığa kavuştuğunda hayatımın eskisi gibi olmayacağını söylüyor.
"Ne saçmalıyorsunuz siz? Ne kızı, ne kaçırması? Kendinize gelin siz ne dediğinizin farkında mısınız?" Anne denen kadının sinirli sesini duyduğumda başıma bi ağrı saplandı.
Annem kolay kolay sinirlenmezdi.
"Sizinle daha fazla vakit kaybedemem. Ben buraya kızımı almaya geldim. Kardelen!"
Tanımadığım adamın adımı seslendiğini duyunca panikle kendimi odaya attım ve yatağıma doğru yaklaştım. Bedenimi öyle bi panik dalgası sarmıştı ki elimde olsa kapıyı kilitlerdim. Ama ne yazık ki sevgili(!) abim bunu yapmamam için yıllar önce kapımın anahtarını almıştı.
Yatağıma oturduğumda kapının dışındaki kargaşa ve adım sesleri git gide yaklaşıyordu ve ben daha da geriliyordum.
"Kardelen kızım, nerdesin?" Bana yine kızım diyen yabancı adamın sesiyle birlikte açılıp kapanan kapı seslerinden git gide yaklaştıklarını anlıyordum.
En sonunda beklenen oldu ve açtığı kapının arkasında yatakta oturan beni buldu.
Kapı açıldığında tanımadığım adam ve kadın donakalmış bi şekilde bana bakarken onların arkasından bana nefretle bakan ailemi gördüm.
"Kızım..." konuşan kadının naif sesiyle bakışlarımı onlara çevirdim. Göz göze geldiğimizde ikisi de odanın içine doğru yürümeye başladılar.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARDELEN
ChickLitGerçek Ailem ❄ Ailesinin yıllarca öldüğü bildiği minik kız. Kardelen. Abileri tarafından çok sevilen ancak beraber büyüme şansı elinden alınan küçük kız çocuğu. Ne yazık ki yaşadıkları kendisi kadar küçük şeyler değildi. 5 yaşına kadar beraber y...